AB'den yeni Akdeniz hamlesi
Avrupa Birliği, Doğu Akdeniz'de Türkiye ile Yunanistan arasında gerilimi azaltmak için yeni bir planın hazırlığı içinde. Plana göre iki ülke sağlanacak mali yardımlar karşılığında gaz arama çalışmalarından vazgeçecek ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelecek.
23.08.2020 17:11:00





YENİ MESAJ / DETAY HABER
Türkiye ile Yunanistan arasında Doğu Akdeniz'de tırmanan gerilim askeri bir çatışma tehlikesini artırırken, gelişmelerin Avrupa Birliği'ni (AB) Türkiye ile karşı karşıya getirebilecek bir askeri ihtilafa dönüşme riski tüm Avrupa başkentlerini endişelendiriyor. Almanya Başbakanı Angela Merkel, Ankara-Atina hattında gerilimin düşürülmesi ve diyalog sürecinin başlaması için çabalarını sürdürürken, ihtilafı kalıcı çözüme kavuşturma çalışmalarına da hız verildi. Avrupa İstikrar İnisiyatifi'nin (ESI) Başkanı Gerald Knaus'un ortaya attığı yeni bir Schuman Planı önerisi, son günlerde diplomasi kulislerinde en çok konuşulan öneriler arasında bulunuyor. 2016 yılında, AB ile Türkiye'nin üzerinde uzlaştığı Mülteci Mutabakatı'nın da fikir babalarından olan Knaus, Doğu Akdeniz için önerilerini anlattı.
Bir - iki yıllık mola
Knaus, "Doğu Akdeniz'de, gerilimin daha da tırmanması, askeri bir ihtilafa dönüşmesi ve ekonomik yaptırımlara yol açması kimseye fayda sağlamayacaktır. Türkiye kadar Yunanistan ekonomisi de krizde ve zorda. Bir iki yıllığına doğalgaz arama faaliyetlerine moratoryum uygulanmalı. Kazan-kazan formülü geliştirilmeli. Bu formül de yeni bir Schuman Planı olabilir" görüşünü dile getirdi.
Schuman Planı nedir?
Schuman Planı ya da bir diğer ismiyle Schuman Bildirgesi, AB'nin kurulmasını sağlayan liderlerden, 1948-1952 yıllarında Fransa dışişleri bakanı olarak görev yapmış olan Robert Schuman'ın ismini taşıyor. Schuman, AB'nin doğum günü olarak da kutlanan 9 Mayıs 1950'de, Almanya ve Fransa arasında tarihsel gerilim ve anlaşmazlıkların geride bırakılarak, yakın bir iş birliği öngören kömür ve çelik birliğinin kurulmasını sağlayan bildirgeyi kamuoyuna açıklamış, bu bildirgeyle bugünkü AB'nin temelleri atılmıştı. ESI Başkanı Knaus, Schuman Planı'na benzer bir inisiyatif ile Akdeniz'e kıyıdaş ülkelerin rekabet yerine işbirliğine yönelebileceğini, enerji konusunda alternatif enerji kaynakları için destek sağlanmasıyla da, doğal gaz arama konusundaki gerilimin geride bırakılabileceği görüşünde.
"Schuman Planı da 1950'lerde ana enerji kaynağı olan kömür ile ilgiliydi. Bu plan üzerinde anlaşma sağlanmasıyla kömür bir ihtilafa yol açmak yerine ülkeleri bir araya getirdi" diyen Knaus; AB'nin, Akdeniz ülkelerinin, alternatif enerji kaynaklarına yönelmesine mali destek sağlaması halinde tarafların doğalgaz aramak zorunda kalmayacağına işaret etti.
Yol haritası hazırlanıyor
Knaus, "AB'nin giderek daha az fosil yakıt kullanma hedefleri varken, küresel ısınma nedeniyle iklim koruma hedeflerine uyulması gerekirken, boru hattı ve doğalgaz gerilimi yaşanması son derece garip. Gaz arama, sondaj faaliyetleri olmazsa gerilim de olmaz. İşte bu konuları, enerji ve diğer uzmanlarla yetkililerle konuşuyor, analizler yürütüyor, nasıl bir yol haritası olabileceğini araştırıyoruz" şeklinde konuştu.
İspanya, Fransa ve İtalya gibi Batı Akdeniz ülkelerinin zaten fosil yakıt sondaj çalışmalarına moratoryum getirdiklerine işaret eden Knaus , "Gaz şu anda çok ucuz, ayrıca uyulması gereken iklim koruma hedefleri nedeniyle ülkelerin önceliği alternatif enerji kaynakları. Çünkü bunlar, daha cazip olmaya başladı" görüşünü dile getirdi.
AB mali destek sunacak
İhtilafın çözümünde Almanya'nın önemli bir rolü olduğuna dikkat çeken Knaus, "Almanya, Türkiye ile konuşabilen ve konuşmaya da devam eden bir ülke. Ekonomik krizden çıkmasına destek verdiği için Yunanistan'ın da saygı duyduğu bir ülke. Biz çalışmamızda bölge ülkelerine, bu sondaj faaliyetlerinden vazgeçmeleri halinde AB'nin nasıl bir mali destek sunabileceğine bakıyoruz" diye konuştu.
Psikoloji ve koşullar farklı
Kimi uzmanlar ise Knaus'un önerisinin, Türkiye ile Yunanistan arasında onlarca yıldır süren sorunlara çözüm getiremeyeceğini düşünüyor. Ege Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Altuğ Günal, öneriye ilişkin değerlendirmesini şu sözlerle aktardı: "Almanlar ve Fransızlar, Schuman Bildirgesi öncesi birbirleriyle defalarca savaşmış, 2. Dünya Savaşı'ndan yeni çıkmış ve bunların yıkımından bıkmış, tükenmiş haldeydi. Şu an Türk ve Yunanlılarda aynı psikolojisi mevcut değil, aksine yeni bir motivasyonla etki ve güç alanlarını birbirleri aleyhine arttırma ve karşıt ittifaklar kurma çabası içerisinde. Dönemin koşulları da benzer değil. Üstelik o dönem ekonomileri çok kötü durumda olan Avrupalılara maddi yardım karşılığında, birbirleriyle iş birliği yapmalarını şart koşan, teşvik edici bir ABD de yok."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.