AB'den Türkiye'ye Rum baskısı
Avrupa Birliği, son ilerleme raporunda Türkiye'nin limanlarını ve hava alanlarını Rumlara açmaması halinde 8 başlığın kesinlikle müzakereye açılmayacağını ilan etti
19.10.2013 00:00:00
YENİ MESAJ / İSTANBULAB Komisyonu Ekim 2012 -Eylül 2013 dönemini kapsayan ilerleme raporunda Kıbrıs Rum Kesimi'ni öne çıkardı. Hâlihazırda sadece 13 başlığın müzakerelere açılabildiğine işaret edilen raporda "Bölgesel Politikalar ve yapısal enstrümanların eşgüdümü konusundaki 22 numaralı müzakere başlığı ile ilgili müzakerelere sonbahar aylarında başlanmasına karar verilmiştir" ifadelerine yer verildi. Müzakereye açılmayan 22 başlıktan 17 tanesi üzerinde siyasi engel bulunuyor. Oysa 2005 yılında Türkiye AB ile müzakerelere başladığında AKP Hükümeti, 2013 yılında tam üyelik hayali görüyordu.8 başlık Rum kesimi askısındaRaporda bir kez daha AB Konseyi'nin 11 Aralık 2006 tarihli kararına göre Türkiye'nin Kıbrıs Rum Kesimi'ne yönelik uyguladığı kısıtlamalarla ilgili olarak AB Komisyonu'nun Türkiye'nin Ek Protokol'ü uyguladığını teyit edene kadar sekiz müzakere başlığını askıya aldığına işaret edilerek, "Güney Kıbrıs'a kayıtlı gemi ve hava taşıtları ya da son hareket noktaları Rum Kesimi olan araçlara yönelik kısıtlamalar devam ettiği sürece Türkiye askıya alınmış bulunan söz konusu sekiz müzakere başlığı ile ilgili AB müktesebatını tümüyle uygulayamayacaktır." Buna göre söz konusu 8 müzakere başlığı Türkiye, AB'nin Rum Kesimi ile ilgili taleplerini yerine getirmediği sürece açılmayacak. Raporda öne çıkan diğer bazı hususlar şunlar:* AB - Türkiye arasındaki ticaret toplamı 2012 yılında 123 milyar Euro'ya ulaşmıştır. Türkiye AB'nin 6. ticaret ortağı durumundadır.* Mayıs ayı sonunda İstanbul şehir merkezindeki Gezi Parkı'nda yenileme projesi gerçekleştirilmesine karşı protestolar başlamıştır. Gösteriler bazı az sayıda saldırgan protestocuya rağmen genel olarak barış içinde bir havada gerçekleşmiştir. Polis birçok defa göstericilere karşı aşırı güç kullanmıştır.* Gösteriler sırasında gerçekleşen insan hakları ihlalleri ve yapılan şikâyetlerle ilgili olarak İçişleri Bakanlığı, görevden uzaklaştırılan 32 komiser ve 30 polis memuru da dahil olmak üzere 164 kişi hakkında idari soruşturma başlatmıştır.* Cumhurbaşkanı (Gül) uzlaştırıcı rol oynamaya devam etmiş, kutuplaşmalardan kaçınılması için toplumu uyarmıştır. Mayıs ve Haziran aylarındaki gösteriler sırasında barışçı amaçlı gösteri ve toplanma hakkını savunmuştur.TSK'nın son durumu AB'yi memnun etti* Sivil idarenin ordu üzerindeki yetkileri artmıştır. Geçmişteki askeri darbeler hakkında soruşturma yapılması ve yasal değişiklikler ordu - sivil yönetim arasındaki ilişkiler dengesini sivil yönetim lehine değiştirmiştir. Sivil makamın Jandarma kuvvetleri üzerindeki yetkileri sınırlı düzeydedir. Askeri yargı sistemiyle ilgili reform yapılmalıdır. Sayıştay'ın güvenlik, savunma ve istihbarat dairelerinin denetim raporlarına erişimi sınırlıdır.* Gayrimüslim topluluklarla diyalogun geliştirilmesi olumlu sonuçlar vermektedir. Yeni din kitapları diğer dinleri daha fazla kapsayıcı olmuştur.* Din ve vicdan hürriyeti konularında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ile uyumlu bir yasal çerçeve oluşturulmalıdır.* Lozan Antlaşması ile tanımlanan azınlıklar dışındaki vatandaşların tamamı din ve vicdan özgürlükleri alanında ve eşit haklar temelinde aynı muameleye tabii tutulmaktadır. Bu yaklaşım Türkiye'yi etnik köken, dil ve din özgürlükleri alanında kimliklerini korumak üzere özel haklar isteyen vatandaşlara Avrupa standartlarına uygun bir şekilde haklar tanınması gereğinden alıkoymamalıdır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.