ABD ve İsrail'e güvenilebilir mi?

ABD'nin ve Ortadoğu'da gerçek anlamda tek müttefiki olan İsrail'in en büyük hedeflerinden birisi bölgede dengeleri İsrail lehine değiştirecek Türkiye-İran savaşını acilen başlatmaktır.Merakla cevabı beklenen soru şu: Peki, Allah muhafaza, böyle bir savaşın zuhur etmesi durumunda ABD ve İsrail kimin yanında yer alır? Bu sorunun cevabını ABD, yıllar önce gerçekleşen ve 8 yıl gibi uzun bir zaman süren İran-Irak savaşında vermişti.1980'de başlayan İran-Irak savaşında, ABD savaşa girmemekle birlikte görünüşte bazı çatışmalarda Irak'ın yanında yer almıştı. Savaş sırasında Kongrenin aldığı kararların dışına çıkılarak İran'a gizlice silah satışı yapıldığı 1986 Kasım'ında ortaya çıktı. Başkanlık Özel Araştırma Kurulu, Ulusal Güvenlik Konseyi'nin bu skandalla bağlantısını araştırma görevini aldı. Komisyon Raporu'nun açıklanmasıyla Beyaz Saray danışmanlarından Donald Reagan istifa etti. Delil yetersizliği nedeniyle, Başkan Ronald Reagan'ın bu olayla ilgili kişisel sorumluluğunun bulunmadığı anlaşıldı. Fakat skandalla ilgili yaptığı açıklama özrü kabahatinden büyük bir açıklamaydı. Reagan, silah satışının İranlı yöneticilerle ilişkileri sıcaklaştırmak için yapıldığını belirtti. Dikkat ederseniz, savaş devam ediyor ve bu açıklamayı Irak'ı İran'ın üzerine süren ABD'nin en tepesindeki adam söylüyor.İrangate skandalı 1989'da sonucu bağlandı. Ulusal Güvenlik Konseyi üyelerinden eski deniz yarbayı Oliver North, Kongre çalışmalarını engellemek, illegal yollardan para almak ve Beyaz Saray belgelerini yok etmekten suçlu bulundu. Yani her zaman yapıldığı gibi ABD yönetimini aklamak amacıyla bir kurban seçildi ve bütün suç onun sırtına yıkıldı.Yıllar sonra anladık ki, İran-Irak savaşını körükleyen ABD'nin planı, bu savaşla İran'ı bitirmek değil, Irak'ı bitirmekmiş. İran hala dimdik ayakta ama Irak'ın halini biliyorsunuz.Dün müttefiki olan Irak'a bu muameleyi layık gören ABD, emin olun ki Türkiye-İran savaşında da farklı bir tutum içerisine girmeyecektir.Gelelim İsrail'e? Türkiye, İsrail Mavi Marmara gemisinde 9 Türk'ü katletmesine rağmen, onunla ilişkilerini artırarak devam etti. Hatta Malatya Kürecik'e füze kalkanının beyni olan radar sistemini kabul ederek İsrail'i korumak için gönüllü oldu. Bu, aynı zamanda İran'la çatışmanın kıvılcımı olabilecek bir adımdı.Türkiye İsrail için bu kadar fedakarlık yaparken, peki, İsrail ne yaptı?Haaretz'in haberine göre, İsrail, Türkiye ile 3 yıl önce imzaladığı 140 milyon dolarlık askeri anlaşmayı tek taraflı olarak feshetti. Gerekçe olarak da "Türkiye'ye satılan hava savunma ve tarama sistemlerinin İran'ın eline geçebilme olasılığı" gösterildi. Başka? Bloomberg ajansının haberine göre, İsrail'in, dış ticaretin yasak olduğu İran'a gizlice "internet izleme cihazı" satışı yaptığı ortaya çıktı. İsrailli Allot Communications Ltd. isimli şirket, kullanıcıların kişisel bilgilerine ulaşmayı da sağlayan ürünü Danimarkalı bir şirketin adıyla İran'a sattı.Allot Communications firması, izleme cihazlarını, Danimarkalı şirket RanTek A/S'ye gönderdi. Bu şirket de gelen ürünleri yeniden paketleyerek İran'a sattı. NetEnforcer isimli ürün, internet ağlarında filtreleme işlemini gerçekleştiriyor.Yani İsrail'in tavrı da aynen müttefiki ABD gibi? Sağdakini tehdit edip soldakini vuruyor.Şimdi söyler misiniz, bizler kime güvenerek füze kalkanını ülkemize kabul edip İran'ı karşımıza alıyoruz, dost ve müttefik Suriye'ye karşı dayılanıyoruz?Saddam, ABD'ye güvendi başına neler geldiğini gördük, bizler de aynı yoldan mı yürüyeceğiz?