ABD seçimlerinde neden bağış toplanır?
5 Kasım'da 60. başkanını seçecek Amerika Birleşik Devletleri'nde seçim kampanyaları bağışlar üzerinden yürüyor
28.07.2024 15:34:00 / Güncelleme: 28.07.2024 15:45:20
Ruhi Sarı
Ruhi Sarı





Robert F. Kennedy Jr., Donald Trump ile Kamala Harris'in yarışacağı ABD'deki seçimde bağış kampanyaları da kimin başkan olacağına ışık tutuyor. Örnek vermek gerekirse Demokratların adayı Harris'e bir haftada bağışlanan 200 milyon dolar bir rekor olarak kayıtlara geçti.
Diğer ülkelerin aksine Amerika'daki seçim süreci insanların desteklediği adaya bağışladığı paralar üzerinden yürüyor.
1860'da Abraham Lincoln'ün kampanyası örnek oldu
ABD başkan adaylarının bağış toplama uygulaması, modern seçim kampanyalarının başlamasıyla birlikte gelişmiştir. 19. yüzyılın ortalarına kadar, kampanyalar genellikle adaylar tarafından kişisel olarak finanse edilir ve partilerin yerel organizasyonları aracılığıyla yürütülürdü.
1860 başkanlık seçimlerinde, Abraham Lincoln'ün kampanyası modern anlamda bağış toplama faaliyetlerine ilk örneklerden biridir. Kampanya, destekçilerden bağışlar almış ve bu bağışlar seçim kampanyasında kullanılmıştır.
Başlangıç McKinley ile oldu
1896 seçimlerinde William McKinley'nin kampanyası, modern bağış toplama yöntemlerinin başlangıcı olarak kabul edilir. Mark Hanna adlı finansçı, McKinley için geniş çaplı bir bağış toplama kampanyası düzenlemişti.
Teodore Roosevelt döneminde, büyük şirket bağışlarının kampanyalarda etkili olması, seçim finansmanına yönelik düzenlemelerin başlamasına yol açtı. 1907 Tillman Act, federal seçimlerde şirket bağışlarını yasaklayan ilk yasal düzenlemeydi.
1971'de Federal seçim yasası düzenlendi
1971'de yürürlüğe giren Federal Seçim Kampanyası Yasası (FECA), federal seçim kampanyalarının finansmanını düzenleyen kapsamlı bir yasadır. Bu yasa, bağışların kaydedilmesi ve raporlanması gerekliliklerini getirdi.
Watergate skandalı sonrası 1974'te FECA'ya yapılan değişiklikler, kampanya harcamaları için üst sınırlar getirdi ve Federal Seçim Komisyonu'nun (FEC) kurulmasına yol açtı.
2002 ve 2010'da yasa genişletildi
2002'de yürürlüğe giren McCain-Feingold Yasası partilere sınırsız bağış yapılmasını yasaklarken, 2010'daki Vatandaş Birliği Kararı şirketler ve sendikaların sınırsız miktarda siyasi harcama yapmalarını sağladı.
Bu tarihsel süreç, ABD başkan adaylarının bağış toplama yöntemlerinin ve seçim kampanyası finansmanının nasıl evrildiğini göstermektedir.
Mitingler ve reklamlar bu paralarla finanse ediliyor
ABD başkan adayları toplanan bağışlarla, televizyon, radyo, internet ve basılı medya üzerinden yapılan reklamlarla seçim kampanyalarını yürütür, ülke genelinde seçmenlerle buluşmaları ve mitingler düzenler.
Bağışlar, adayın kampanyasının gücünü ve ciddiyetini gösterir. Büyük miktarda bağış toplayabilen bir aday, daha fazla medya ilgisi çekebilir ve diğer adaylar üzerinde psikolojik baskı oluşturabilir.
Bağış toplamak, ABD başkanlık kampanyalarının vazgeçilmez bir parçasıdır ve adayların seçimleri kazanma şanslarını artırmak için hayati öneme sahiptir.
Diğer ülkelerin aksine Amerika'daki seçim süreci insanların desteklediği adaya bağışladığı paralar üzerinden yürüyor.
1860'da Abraham Lincoln'ün kampanyası örnek oldu
ABD başkan adaylarının bağış toplama uygulaması, modern seçim kampanyalarının başlamasıyla birlikte gelişmiştir. 19. yüzyılın ortalarına kadar, kampanyalar genellikle adaylar tarafından kişisel olarak finanse edilir ve partilerin yerel organizasyonları aracılığıyla yürütülürdü.
1860 başkanlık seçimlerinde, Abraham Lincoln'ün kampanyası modern anlamda bağış toplama faaliyetlerine ilk örneklerden biridir. Kampanya, destekçilerden bağışlar almış ve bu bağışlar seçim kampanyasında kullanılmıştır.
Başlangıç McKinley ile oldu
1896 seçimlerinde William McKinley'nin kampanyası, modern bağış toplama yöntemlerinin başlangıcı olarak kabul edilir. Mark Hanna adlı finansçı, McKinley için geniş çaplı bir bağış toplama kampanyası düzenlemişti.
Teodore Roosevelt döneminde, büyük şirket bağışlarının kampanyalarda etkili olması, seçim finansmanına yönelik düzenlemelerin başlamasına yol açtı. 1907 Tillman Act, federal seçimlerde şirket bağışlarını yasaklayan ilk yasal düzenlemeydi.
1971'de Federal seçim yasası düzenlendi
1971'de yürürlüğe giren Federal Seçim Kampanyası Yasası (FECA), federal seçim kampanyalarının finansmanını düzenleyen kapsamlı bir yasadır. Bu yasa, bağışların kaydedilmesi ve raporlanması gerekliliklerini getirdi.
Watergate skandalı sonrası 1974'te FECA'ya yapılan değişiklikler, kampanya harcamaları için üst sınırlar getirdi ve Federal Seçim Komisyonu'nun (FEC) kurulmasına yol açtı.
2002 ve 2010'da yasa genişletildi
2002'de yürürlüğe giren McCain-Feingold Yasası partilere sınırsız bağış yapılmasını yasaklarken, 2010'daki Vatandaş Birliği Kararı şirketler ve sendikaların sınırsız miktarda siyasi harcama yapmalarını sağladı.
Bu tarihsel süreç, ABD başkan adaylarının bağış toplama yöntemlerinin ve seçim kampanyası finansmanının nasıl evrildiğini göstermektedir.
Mitingler ve reklamlar bu paralarla finanse ediliyor
ABD başkan adayları toplanan bağışlarla, televizyon, radyo, internet ve basılı medya üzerinden yapılan reklamlarla seçim kampanyalarını yürütür, ülke genelinde seçmenlerle buluşmaları ve mitingler düzenler.
Bağışlar, adayın kampanyasının gücünü ve ciddiyetini gösterir. Büyük miktarda bağış toplayabilen bir aday, daha fazla medya ilgisi çekebilir ve diğer adaylar üzerinde psikolojik baskı oluşturabilir.
Bağış toplamak, ABD başkanlık kampanyalarının vazgeçilmez bir parçasıdır ve adayların seçimleri kazanma şanslarını artırmak için hayati öneme sahiptir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.