Türkiye'de iki yıl büyükelçilik yapmış ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Marc Grosmann, - Muhtemelen böyle olması istendiği için- kamuoyunda hak ettiği sesi bulmayan iki günlük bir Türkiye ziyareti gerçekleştirdi.
Türkiye üzerine kitaplar yazacak kadar vakti ve Türkiye uzmanlığı bulunan Grosmann temaslarında, bugünlerin tarihi yazılırken mutlaka bahsedilecek bir takım kartları masaya açarak Washington'a geri döndü.
Basın işin İncirlik kısmını ucundan kulağından yakaladı. Ancak bunun ne anlama geldiğini tam olarak çözmedi ya da çözmek istemedi.
Grosmann'ın kimliği ve ziyaretinin zamanlaması zaten yeterince ilginç ve mesaj vermeye yeterli bir durum. Kıbrıs, PKK meseleleri başta olmak üzere Afganistan'a asker talebinin de sıkıştırıldığı bir zaman ve dönem Türkiye için yeterince kritik ve yeterince hayati.
Şimdi bu temel perspektifin ardından ziyaretinin şifrelerini çözebiliriz.
İncirlik terör üssü
İstanbul'daki terör saldırılarının ardından şunlar konuşuluyor diye yazmıştık.
"Batman-Diyarbakır-Mardin üçgeninde Amerikalılar 'terörle mücadele edecek' adı altında, 50-60 bin kişilik bir üs kurmak istiyorlar."
Bu manidar cümleye şunları da eklemiştik.
" Yeni Amerikan Yüzyılcılar'ı 2000 Eylül'ünde yayınladıkları o çok ünlü bildirilerinde, Türkiye'nin güneydoğusunda büyük bir üs inşa etmek istediklerini açığa vurdular."
Şimdi bu iki cümleyi, isterseniz derin talebi deyin üst üste koyunca, hele bir de tezkereler sürecinde on binlerce Coni'yi Anadolu topraklarına yığmayı başarmış Amerikan Şahinlerini denkleme ekleyince, epeyce anlamlı bir fotoğrafın ortaya çıktığına şüphe yok.
Ancak bu fotoğraf ABD'nin ideal hedefini oluşturuyor. Bunun bir de Türkiye tarafından kabul edilip edilmemesi, bir başka ifadeyle "yedirilmesi" meselesi var. Güneydoğu deyince bin kere haklı olarak, tüyleri diken diken olan Türkiye'ye onca tecrübenin ardından bir "bölge üssünü" kabul ettirmek o kadar da kolay değil.
İşte Grosmann Türkiye ziyaretinde İncirlik Üssü'nü, Güneydoğu için düşünülen ya da ortaya yem olarak atılan üssün yerine, bir takım kolaylıkları işin içine dahil ederek gündeme getirdi.
Diyeceksiniz ki İncirlik'i zaten Amerikalılar kullanıyorlar. Niye ikinci kez istemiş olsunlar?
İşin püf noktası da zaten burası. Grosmann Ankara'dan İncirlik adına iki şey istedi;
1- İncirlik'e getireceğimiz Amerikalı asker sayısını arttıralım.
2- İncirlik'in uçuşları kullanımı üzerindeki tahdidi kaldıralım.
Grosmann'ın ikinci maddesinde ifade ettiği şey şu: Irak savaşının başlamasıyla sona eren "Kuzeyden Keşif Harekâtı"nın getirdiği kolaylıklar devam etsin. Bu anlaşmanın getirdiği imkanlarla ABD, Irak'ın kuzeyini kontrol etmiş, Irak topraklarının tamamını ise 10 yıl boyunca halı bombardımanına tabi tutmuştu. İşte Grosmann hâlâ tadı ağızlarında kalan bu kolaylıkların yeniden verilmesini talep ediyor.
Asker sayısını arttıralımla ilgili arka plan bilgi ise şu: ABD yeni bölge stratejisi içerisinde Almanya'da tuttuğu askerlerini Ortadoğu ve Kafkasya'da kullanmak istiyor. Dolayısıyla bu askerler için uygun adres olarak bizim payımıza, İncirlik düşüyor.
İşte Marc Grosmann'ın kritik talep listesinin, İncirlik bağlamında bu ince ve hassas noktalar yer aldı. Tabii burada sorulacak üç kritik soru daha var. Soralım ve cevaplarını arayalım.
1- ABD Irak'ın hakimi olduğuna göre İncirlik'i niçin istiyor? Hedefi ne?
Cevap: İncirlik ABD'nin bölgedeki en stratejik üssü. Üstelik bu üs sadece Irak'ı değil, İran, Suriye hatta Kafkasya'ya kadar geniş bir coğrafyayı kontrol etme imkanı tanıyor. Buradan çıkan sonuç şu: ABD "Irak sonrası" için düğmeye bastı ve Türkiye'yi de bu işin içinde görmeye devam ediyor.
2- Türkiye'nin Grosmann'a cevabı ne oldu?
Cevap: Ankara her zamanki gibi ne "evet" ne de "hayır" dedi. "Oturur, konuşuruz. Kurallara bağlarız. Bizim isteklerimiz dikkate alınırsa biz de size olumlu bakabiliriz" mealinde bir karşılık üretti.
Bunun ne kadar tehlikeli bir cevap olduğunu takdir edersiniz. Birinci tezkere sürecinde işgalden son anda yırtan Türkiye, çekirge misali bir kez daha sıçrayamayabilir.
3- ABD İncirlik'e karşı ne teklif etti?
Cevap: Grosmann önce Türkiye'ye sopayı gösterdi. İncirlik'le ilgili taleplerimiz reddedilir ya da Meclis, Bakanlar Kurulu gibi bir takım onaylara bağlı tutulursa üssü terk ederiz. Bu cümlenin şifresini hemen çözelim. Şunu demek istedi Grosmann:
"İncirlik'i terk ederiz ve Türkiye de artık bizim için müttefik olmaktan çıkar, hedef tahtasına oturur."
Grosmann Kıbrıs ve PKK konusunu da havuç olarak sundu:
"Taleplerimiz kabul görürse PKK biter, Kıbrıs da vakit kazanırsınız."
Bu son havuçlar bile ne kadar havuç, ne kadar sopa tartışmaya açık. Fakat biz şu kadarını söyleyerek yazıyı noktalayalım.
ABD Türkiye'den vaz-geç- mi-yor. Talepler derinleşerek, üstümüze üstümüze akacak. Ankara kararını vermek zorunda kalacak. Bekletme şansınız ve zamanınız kalmadı. Bunun parçalanmaya evet ya da hayır anlamına geldiğini söyleyerek bu ziyaretin daha çok konuşulacağını bir kez daha hatırlatalım.
Türkiye üzerine kitaplar yazacak kadar vakti ve Türkiye uzmanlığı bulunan Grosmann temaslarında, bugünlerin tarihi yazılırken mutlaka bahsedilecek bir takım kartları masaya açarak Washington'a geri döndü.
Basın işin İncirlik kısmını ucundan kulağından yakaladı. Ancak bunun ne anlama geldiğini tam olarak çözmedi ya da çözmek istemedi.
Grosmann'ın kimliği ve ziyaretinin zamanlaması zaten yeterince ilginç ve mesaj vermeye yeterli bir durum. Kıbrıs, PKK meseleleri başta olmak üzere Afganistan'a asker talebinin de sıkıştırıldığı bir zaman ve dönem Türkiye için yeterince kritik ve yeterince hayati.
Şimdi bu temel perspektifin ardından ziyaretinin şifrelerini çözebiliriz.
İncirlik terör üssü
İstanbul'daki terör saldırılarının ardından şunlar konuşuluyor diye yazmıştık.
"Batman-Diyarbakır-Mardin üçgeninde Amerikalılar 'terörle mücadele edecek' adı altında, 50-60 bin kişilik bir üs kurmak istiyorlar."
Bu manidar cümleye şunları da eklemiştik.
" Yeni Amerikan Yüzyılcılar'ı 2000 Eylül'ünde yayınladıkları o çok ünlü bildirilerinde, Türkiye'nin güneydoğusunda büyük bir üs inşa etmek istediklerini açığa vurdular."
Şimdi bu iki cümleyi, isterseniz derin talebi deyin üst üste koyunca, hele bir de tezkereler sürecinde on binlerce Coni'yi Anadolu topraklarına yığmayı başarmış Amerikan Şahinlerini denkleme ekleyince, epeyce anlamlı bir fotoğrafın ortaya çıktığına şüphe yok.
Ancak bu fotoğraf ABD'nin ideal hedefini oluşturuyor. Bunun bir de Türkiye tarafından kabul edilip edilmemesi, bir başka ifadeyle "yedirilmesi" meselesi var. Güneydoğu deyince bin kere haklı olarak, tüyleri diken diken olan Türkiye'ye onca tecrübenin ardından bir "bölge üssünü" kabul ettirmek o kadar da kolay değil.
İşte Grosmann Türkiye ziyaretinde İncirlik Üssü'nü, Güneydoğu için düşünülen ya da ortaya yem olarak atılan üssün yerine, bir takım kolaylıkları işin içine dahil ederek gündeme getirdi.
Diyeceksiniz ki İncirlik'i zaten Amerikalılar kullanıyorlar. Niye ikinci kez istemiş olsunlar?
İşin püf noktası da zaten burası. Grosmann Ankara'dan İncirlik adına iki şey istedi;
1- İncirlik'e getireceğimiz Amerikalı asker sayısını arttıralım.
2- İncirlik'in uçuşları kullanımı üzerindeki tahdidi kaldıralım.
Grosmann'ın ikinci maddesinde ifade ettiği şey şu: Irak savaşının başlamasıyla sona eren "Kuzeyden Keşif Harekâtı"nın getirdiği kolaylıklar devam etsin. Bu anlaşmanın getirdiği imkanlarla ABD, Irak'ın kuzeyini kontrol etmiş, Irak topraklarının tamamını ise 10 yıl boyunca halı bombardımanına tabi tutmuştu. İşte Grosmann hâlâ tadı ağızlarında kalan bu kolaylıkların yeniden verilmesini talep ediyor.
Asker sayısını arttıralımla ilgili arka plan bilgi ise şu: ABD yeni bölge stratejisi içerisinde Almanya'da tuttuğu askerlerini Ortadoğu ve Kafkasya'da kullanmak istiyor. Dolayısıyla bu askerler için uygun adres olarak bizim payımıza, İncirlik düşüyor.
İşte Marc Grosmann'ın kritik talep listesinin, İncirlik bağlamında bu ince ve hassas noktalar yer aldı. Tabii burada sorulacak üç kritik soru daha var. Soralım ve cevaplarını arayalım.
1- ABD Irak'ın hakimi olduğuna göre İncirlik'i niçin istiyor? Hedefi ne?
Cevap: İncirlik ABD'nin bölgedeki en stratejik üssü. Üstelik bu üs sadece Irak'ı değil, İran, Suriye hatta Kafkasya'ya kadar geniş bir coğrafyayı kontrol etme imkanı tanıyor. Buradan çıkan sonuç şu: ABD "Irak sonrası" için düğmeye bastı ve Türkiye'yi de bu işin içinde görmeye devam ediyor.
2- Türkiye'nin Grosmann'a cevabı ne oldu?
Cevap: Ankara her zamanki gibi ne "evet" ne de "hayır" dedi. "Oturur, konuşuruz. Kurallara bağlarız. Bizim isteklerimiz dikkate alınırsa biz de size olumlu bakabiliriz" mealinde bir karşılık üretti.
Bunun ne kadar tehlikeli bir cevap olduğunu takdir edersiniz. Birinci tezkere sürecinde işgalden son anda yırtan Türkiye, çekirge misali bir kez daha sıçrayamayabilir.
3- ABD İncirlik'e karşı ne teklif etti?
Cevap: Grosmann önce Türkiye'ye sopayı gösterdi. İncirlik'le ilgili taleplerimiz reddedilir ya da Meclis, Bakanlar Kurulu gibi bir takım onaylara bağlı tutulursa üssü terk ederiz. Bu cümlenin şifresini hemen çözelim. Şunu demek istedi Grosmann:
"İncirlik'i terk ederiz ve Türkiye de artık bizim için müttefik olmaktan çıkar, hedef tahtasına oturur."
Grosmann Kıbrıs ve PKK konusunu da havuç olarak sundu:
"Taleplerimiz kabul görürse PKK biter, Kıbrıs da vakit kazanırsınız."
Bu son havuçlar bile ne kadar havuç, ne kadar sopa tartışmaya açık. Fakat biz şu kadarını söyleyerek yazıyı noktalayalım.
ABD Türkiye'den vaz-geç- mi-yor. Talepler derinleşerek, üstümüze üstümüze akacak. Ankara kararını vermek zorunda kalacak. Bekletme şansınız ve zamanınız kalmadı. Bunun parçalanmaya evet ya da hayır anlamına geldiğini söyleyerek bu ziyaretin daha çok konuşulacağını bir kez daha hatırlatalım.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Ahmet Erimhan / diğer yazıları
- Sahili olmayan umman / 14.04.2022
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 09.06.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 06.06.2021
- Birlik ve beraberlik ölümden başka her şeyi yener / 17.05.2021
- Ermeni Meselesi ve Gerçekler / 25.04.2021
- Osmanlı İslamı / 18.04.2021
- Sensizlik, benim şiirim / 11.04.2021
- Fikirlerin halledemediği davaları kan halleder / 04.04.2021
- Dünya bir leştir, taliplileri köpektir! / 28.03.2021
- Rüzgâr eken fırtına biçer / 23.03.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 09.06.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 06.06.2021
- Birlik ve beraberlik ölümden başka her şeyi yener / 17.05.2021
- Ermeni Meselesi ve Gerçekler / 25.04.2021
- Osmanlı İslamı / 18.04.2021
- Sensizlik, benim şiirim / 11.04.2021
- Fikirlerin halledemediği davaları kan halleder / 04.04.2021
- Dünya bir leştir, taliplileri köpektir! / 28.03.2021
- Rüzgâr eken fırtına biçer / 23.03.2021