ABD Afganistan'ın ardından 2. adresi Irak olarak belirledi derken, karşımıza sürpriz bir cephe çıktı: Gürcistan. Hani şu son zamanlarda askerî hava alanlarını dahi inşa ettiğimiz, 9. Cumhurbaşkanımızın yakın dostu Şevardnadze'nin ülkesi...
Demirel'in dostluğu ya da gücü buraya kadarmış. Gürcistan şimdi kendisini George W. Bush'un kollarına atmaya hazırlanıyor. Hemde Vladimir Putin'in de dahil olduğu iki taraflı gizli bir imzayla...
Gürcü medyasında çıkan haberlere göre, ABD ve Rusya imzaladıkları bir anlaşmayla Gürcistan'ı paylaşmışlar. Rusya, Abhazya ve Güney Osetya'yı himayesi altına alırken, kalan Gürcü toprakları da Washington'un kontrolüne verilecekmiş.
Çatışan ama
anlaşan iki ülke
Kafkasya'da müthiş bir güç oyunu oynanıyor. Filmin baş aktörleri malum: ABD ve Rusya. Alt kadroda ise AB, İran ve Türkiye var.
Öncelikle şunu aktaralım. İki temel aktör Rusya ve ABD, çatışarak anlaşma formülünde uzlaşmış görünüyorlar. Washington Eski Sovyetler'in nüfuz sahasına girerken Moskova'yı da mükafatladırıyor. Ödülün ilk halkasında Çeçenistan var.
Hemen şunu kaydedelim ki muhteşem! Rus ordusu Çeçenistan'da yenilmiştir. Hem de kelimenin tam anlamıyla. Ruslar bölgeyi kontrolümüze aldık dedikleri anda bir Bakan ya da Genarellerini kaybediyor. Yani tarih tekerrür ediyor ve Çeçenistan bağımsızlığını elde edemese de, Rusya'da kazanımıyor.
Ver Çeçenistan'ı
al Abhazya'yı
ABD Çeçenistan jesti karşılığında şimdi Gürcistan'a giriyor. Bizzat Başkan Bush'un açıklamalarına göre; Gürcistan güçlerini eğitmek üzere bu ülkeye 200 Amerikan özel kuvveti gönderilecek. 10 Huey helikopteri ve bir savunma personeli ekibi ise çoktan Tiflis'e ulaştı.
ABD bu operasyonla Kafkasya'da kalıcı ilk adımlarını atıyor. K.Irak'a Delta Force (özel kuvvetler) ile giren Washington, aynı yöntemle bölgeye sıcak bir intikal gerçekleştiriyor.
Askeri ve buna bağlı siyasî yığınağın önemi herhalde ileride çok daha iyi anlaşılır. Çünkü ABD Afganistan operasyonuyla Özbekistan ve Tacikistan'da üsler açarak, Orta Asya'da bizzat asker bulundurma imkânına kavuşmuştu. Şimdi de yine Afganistan daha doğrusu Taliban gerekçesiyle Kafkasya'ya, Gürcistan'la bizzat giriyor.
Şu Taliban ne kadar iş görüyor değil mi?
ABD-Rus gizli ittifakı
Tüm bu gelişmelerin Rus-Amerikan ittifakıyla gerçekleştiğine bir delil sunalım. Geçen hafta İran Dışişleri Bakanı Kemal Harrazi, Moskova'yı ziyaret edecekti. Bakan Harrazi'nin koltuğunun altında İran'da hâlâ inşası devam eden nükleer kollekterün yanında, iki santral yapımı daha vardı. Üstelik dosya bununlada sınırlı değildi. Moskova İran'a çok önemli silahlar verecekti ve tüm bu konuların anlaşması Rusya'da imzalanacaktı. Ancak ne olduysa oldu, gezi yapılacağı günden 24 saat evvel iptal edildi. Geziden rahatsızlığını açıklayan iki ülke vardı; ABD ve İsrail.
Gezinin ertelenmesinin ardından ABD Gürcistan'a asker çıkarmaya başlıyor ve üstelik Çeçenistan, Güney Osetya ve Abhazya'da Rusya'nın, Washington desteği alacağı haberleri basında yer buluyor.
Ermeni raporu: AB'nin Kafkasya plânı
ABD-Rusya derin ittifakı Avrupa Birliğini'de harekete geçirdi. Brüksel doğrusu işin acemisi... Türkiye'yi köşeye sıkıştırarak Ermenistan'da kazanımlar elde etmek ve böylece Kafkasya'da söz sahibi olmak istiyor. Ağırlıklı olarak bu gerekçeyle hazırlanan rapor, Avrupa parlamentosunun onayına üstelik Atatürk de alet edilerek sunuldu.
Bakınız raporu hazırlayan İsveç'li milletvekili Per Gahtron ne diyor:
"Maalesef küresel bir güç olan ABD'nin bölgedeki müdahalelerini kısmende olsa engellemek mümkün gözükmüyor. Buna rağmen AB'nin politikası, Kafkasya ülkelerinin sömürgeleştirilmesini engellemek ve gerçek bağımsızlıklarına kavuşmalarını sağlamak olmalıdır."
Raportör'ün bu cümleleri her şeyi yeterince açıklıyor...
Kuzeyden açılan cephe
Kafkasya'daki hareketlilik ve güç dengelerindeki büyük değişiklik, Türkiye için ikinci bir cephenin açıldığına işaret ediyor. Tabiî okuyabilene...
Ankara Irak'a direniyorken, oraya konsantre olmaya çalışıyorken, karşısına Kuzey çıkarılıyor. Deyim yerindeyse sağ gösterip sol çakılacak bir atmosfere giriyoruz. Kuzeydeki en iyi müttefik gibi gözüken Gürcistan'da, Türkiye kaybediyor. Pek çok yerde olduğu gibi...
Şevardnadze'nin hatırına unutulan Abhazlar, Putin'in aşkına gözden çıkarılan Çeçenler şimdi yabancı kontrolüne giriyor.
Kafkasya Türkiye için yeni ve sıcak bir çatışma alanı. Ve de en az Güneyimiz kadar önemli...
Ankara ise şimdilik olanı biteni seyretmekle yetiniyor, sadece seyrediyor.
Kovboyun ayak sesleri her cepheden tüm gürültüsüyle hissediliyorken...
Bakalım temel bakış açımızın değişmesi için daha neler gerekecek!
ABD ve AB'ye ilişkin romantik söylemimiz daha ne kadar sürecek? Ya da her şeyi tehir ederek daha ne kadar yol alabileceğimizi zannediyoruz!
Demirel'in dostluğu ya da gücü buraya kadarmış. Gürcistan şimdi kendisini George W. Bush'un kollarına atmaya hazırlanıyor. Hemde Vladimir Putin'in de dahil olduğu iki taraflı gizli bir imzayla...
Gürcü medyasında çıkan haberlere göre, ABD ve Rusya imzaladıkları bir anlaşmayla Gürcistan'ı paylaşmışlar. Rusya, Abhazya ve Güney Osetya'yı himayesi altına alırken, kalan Gürcü toprakları da Washington'un kontrolüne verilecekmiş.
Çatışan ama
anlaşan iki ülke
Kafkasya'da müthiş bir güç oyunu oynanıyor. Filmin baş aktörleri malum: ABD ve Rusya. Alt kadroda ise AB, İran ve Türkiye var.
Öncelikle şunu aktaralım. İki temel aktör Rusya ve ABD, çatışarak anlaşma formülünde uzlaşmış görünüyorlar. Washington Eski Sovyetler'in nüfuz sahasına girerken Moskova'yı da mükafatladırıyor. Ödülün ilk halkasında Çeçenistan var.
Hemen şunu kaydedelim ki muhteşem! Rus ordusu Çeçenistan'da yenilmiştir. Hem de kelimenin tam anlamıyla. Ruslar bölgeyi kontrolümüze aldık dedikleri anda bir Bakan ya da Genarellerini kaybediyor. Yani tarih tekerrür ediyor ve Çeçenistan bağımsızlığını elde edemese de, Rusya'da kazanımıyor.
Ver Çeçenistan'ı
al Abhazya'yı
ABD Çeçenistan jesti karşılığında şimdi Gürcistan'a giriyor. Bizzat Başkan Bush'un açıklamalarına göre; Gürcistan güçlerini eğitmek üzere bu ülkeye 200 Amerikan özel kuvveti gönderilecek. 10 Huey helikopteri ve bir savunma personeli ekibi ise çoktan Tiflis'e ulaştı.
ABD bu operasyonla Kafkasya'da kalıcı ilk adımlarını atıyor. K.Irak'a Delta Force (özel kuvvetler) ile giren Washington, aynı yöntemle bölgeye sıcak bir intikal gerçekleştiriyor.
Askeri ve buna bağlı siyasî yığınağın önemi herhalde ileride çok daha iyi anlaşılır. Çünkü ABD Afganistan operasyonuyla Özbekistan ve Tacikistan'da üsler açarak, Orta Asya'da bizzat asker bulundurma imkânına kavuşmuştu. Şimdi de yine Afganistan daha doğrusu Taliban gerekçesiyle Kafkasya'ya, Gürcistan'la bizzat giriyor.
Şu Taliban ne kadar iş görüyor değil mi?
ABD-Rus gizli ittifakı
Tüm bu gelişmelerin Rus-Amerikan ittifakıyla gerçekleştiğine bir delil sunalım. Geçen hafta İran Dışişleri Bakanı Kemal Harrazi, Moskova'yı ziyaret edecekti. Bakan Harrazi'nin koltuğunun altında İran'da hâlâ inşası devam eden nükleer kollekterün yanında, iki santral yapımı daha vardı. Üstelik dosya bununlada sınırlı değildi. Moskova İran'a çok önemli silahlar verecekti ve tüm bu konuların anlaşması Rusya'da imzalanacaktı. Ancak ne olduysa oldu, gezi yapılacağı günden 24 saat evvel iptal edildi. Geziden rahatsızlığını açıklayan iki ülke vardı; ABD ve İsrail.
Gezinin ertelenmesinin ardından ABD Gürcistan'a asker çıkarmaya başlıyor ve üstelik Çeçenistan, Güney Osetya ve Abhazya'da Rusya'nın, Washington desteği alacağı haberleri basında yer buluyor.
Ermeni raporu: AB'nin Kafkasya plânı
ABD-Rusya derin ittifakı Avrupa Birliğini'de harekete geçirdi. Brüksel doğrusu işin acemisi... Türkiye'yi köşeye sıkıştırarak Ermenistan'da kazanımlar elde etmek ve böylece Kafkasya'da söz sahibi olmak istiyor. Ağırlıklı olarak bu gerekçeyle hazırlanan rapor, Avrupa parlamentosunun onayına üstelik Atatürk de alet edilerek sunuldu.
Bakınız raporu hazırlayan İsveç'li milletvekili Per Gahtron ne diyor:
"Maalesef küresel bir güç olan ABD'nin bölgedeki müdahalelerini kısmende olsa engellemek mümkün gözükmüyor. Buna rağmen AB'nin politikası, Kafkasya ülkelerinin sömürgeleştirilmesini engellemek ve gerçek bağımsızlıklarına kavuşmalarını sağlamak olmalıdır."
Raportör'ün bu cümleleri her şeyi yeterince açıklıyor...
Kuzeyden açılan cephe
Kafkasya'daki hareketlilik ve güç dengelerindeki büyük değişiklik, Türkiye için ikinci bir cephenin açıldığına işaret ediyor. Tabiî okuyabilene...
Ankara Irak'a direniyorken, oraya konsantre olmaya çalışıyorken, karşısına Kuzey çıkarılıyor. Deyim yerindeyse sağ gösterip sol çakılacak bir atmosfere giriyoruz. Kuzeydeki en iyi müttefik gibi gözüken Gürcistan'da, Türkiye kaybediyor. Pek çok yerde olduğu gibi...
Şevardnadze'nin hatırına unutulan Abhazlar, Putin'in aşkına gözden çıkarılan Çeçenler şimdi yabancı kontrolüne giriyor.
Kafkasya Türkiye için yeni ve sıcak bir çatışma alanı. Ve de en az Güneyimiz kadar önemli...
Ankara ise şimdilik olanı biteni seyretmekle yetiniyor, sadece seyrediyor.
Kovboyun ayak sesleri her cepheden tüm gürültüsüyle hissediliyorken...
Bakalım temel bakış açımızın değişmesi için daha neler gerekecek!
ABD ve AB'ye ilişkin romantik söylemimiz daha ne kadar sürecek? Ya da her şeyi tehir ederek daha ne kadar yol alabileceğimizi zannediyoruz!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Ahmet Erimhan / diğer yazıları
- Sahili olmayan umman / 14.04.2022
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 09.06.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 06.06.2021
- Birlik ve beraberlik ölümden başka her şeyi yener / 17.05.2021
- Ermeni Meselesi ve Gerçekler / 25.04.2021
- Osmanlı İslamı / 18.04.2021
- Sensizlik, benim şiirim / 11.04.2021
- Fikirlerin halledemediği davaları kan halleder / 04.04.2021
- Dünya bir leştir, taliplileri köpektir! / 28.03.2021
- Rüzgâr eken fırtına biçer / 23.03.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 09.06.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 06.06.2021
- Birlik ve beraberlik ölümden başka her şeyi yener / 17.05.2021
- Ermeni Meselesi ve Gerçekler / 25.04.2021
- Osmanlı İslamı / 18.04.2021
- Sensizlik, benim şiirim / 11.04.2021
- Fikirlerin halledemediği davaları kan halleder / 04.04.2021
- Dünya bir leştir, taliplileri köpektir! / 28.03.2021
- Rüzgâr eken fırtına biçer / 23.03.2021