Brüksel AB Komisyonu kapısı... İçeride AB'liler Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kefenini hazırlıyor!.. Kapının hemen önünde 'Pontus soykırımı' diye bir Rum soytarılığı teşhir ediliyor!.. Bu olağanüstü bir durum... Gösterilerin binanın arka tarafındaki alanda yapılmasına izin varken 'Pontusçular' sanki kasıtlı bir şekilde kapıya yığılmışlar...Onlar kapıda tepinirken, içeride onlar adına hazırlanmış,Türkiye'nin 'soykırımı' dayatmalarına tutulduğu raporların hazırlayıcıları toplantı yapıyorlar...Avrupa Birliği neyin nesidir derseniz, bir yönü ile Türkiye içinde köşe başlarını tutan hain takımının sığınma yeridir diyebiliriz.AB, Türkiye'yi anahtar teslimi isteyebilir!..Önemli olan Türkiye'yi ele geçirmiş olan krema tabakanın tutumudur...Türkiye kendi içerisindeki güç odakları tarafından 'teslimiyete' götürülüyor...Atatürk ve silah arkadaşlarının Avrupalı istilacıların elinden alınarak kurulan Cumhuriyet, 83 yıl sonra AB sığıntısı hainlerin eli ile tasfiye edilmektedir...Durum bu yönü ile vahimdir...Önümüzde, Türkiye'den asla vazgeçemeyecek, Türkiye'nin bütün artı değerlerine ihtiyaç duyan ve hızla çöküş sürecinde olan Avrupa Birliği bulunuyor... Bu 'Birlik' ile işbirliği peşinde bir siyasete, ülkemizin geleceğini bağlamış durumdayız!.. Bu yolda 'pazarlık' bile yapamıyoruz... Oradan 'teslim ol' çağrısı geliyor, içeriden de bu çağrıya milleti ikna etme arayışları görülüyor... Sözünü ettiğim ihanet şebekeleri de 'teslimiyeti' tek kurtuluş yolu diye kabul ettirmeye çalışıyorlar.AB Komisyonu, Türkiye ile ilgili ilerleme raporunu 'bildiğimiz' içeriği ile açıkladı ve '15 Aralık'ta toplanacak liderler buluşmasına kadar bütün bu isteklerimizi yerine getirin' dedi.Dediği andan itibaren de, memleketin dahilindeki işgal taburlarının sözcüleri, malum televizyonlarının ekranlarında boy gösterdiler...Aralarında devletin üniversitelerinde Türk gençlerine ders veren bir öğretim üyesi vardı ki 'evlere şenlik'ti... 'Limanları ve havaalanlarını Rumlar'a açmamak kadar bir ilkellik olamazdı ve bu çağdışı bir durumdu. Bu konuda CHP faşist milliyetçilik yapıyordu ve iktidar da bundan etkileniyordu... Avrupa Birliği'ne direniş sürerse Türkiye batacaktı ve ekonominin düze çıkması için AB'ye teslim olmak şarttı.'Diyordu ve bağımsızlığın ipoteğini ile sağlanmış ekonomik düzenin evdeki namusun satışa çıkarılması ile eşdeğer olduğu gerçeğini çoktan terk etmiş, muasır olmanın yolunu satılmışlıkla bulunacağını vatandaşlara yüzsüzce teklif ediyordu...Bir başkasına göre de bugün evdeki buzdolapları bozulmuyorsa artık bunun sebebi Gümrük Birliği ile ulaşılan AB eşiği sayesindeydi... Madem artık bozulmayan buzdolaplarımız var, teslim olabiliriz!..Önceleri 'AB'yi istemeyen küçük bir azınlıktır' sloganına sarılıyorlardı... Oysa en başından beri Cumhuriyet'in çocukları çoğunluktaydı ama kuşatmanın örttüğü sessizlik, öne çıkmalarını önlüyordu... İstila hareketlendikçe milli inisiyatif tırmanışa geçti ve 'satılmışlar' endişelenmeye başladı. Şimdi 'Biz AB yandaşları, yüzde 40 civarında Türkiye'nin en seçkin kesimini oluşturuyoruz' noktasındalar...Ülkemizin bu 'seçkinler' sınıfının en önünde İmralı'daki eşkıya ile çetesi, AB üzerinden Türkiye'ye sarkma hesabındaki Barzani-Talabani çeribaşları, din taciri tarikat ağaları, memleketin milli hazinesine dalmış durumdaki hortumcubaşı sermaye ağaları ile öğretim üyesi, sivil toplumcu, hukukcu, siyasetçi, yazar maskeli beslemeler bulunuyor...Bu 'seçkin' AB sığıntısı tayfanın 'ne isteniyorsa ver kurtul' diye teslimiyet isteyen Brüksel, 15 Aralık'a kadar şunları bekliyor: 'AB'ye teslimiyet önündeki asker direnişini kaldırın. Askerler, Kıbrıs, laiklik, Kürt sorunu ve Şemdinli olaylarıyla ilgili açıklamalar yapmasın. 301 kalksın (ki bizim adamlar işlerini rahat görsün). Azınlık diye sadece Yahudiler, Ermeniler ve Rumlar sayılmasın, Türkiye'de azınlık olarak tanımlanabilecek başka toplumlar da bulunuyor. (İkiz yasaları işletecekler, öncelikle Kürt devletine zemin hazırlıyorlar.) Hıristiyan yayılmacılığın önüne geçilmesin, Ruhban Okulu acele açılsın. Türkçe'den başka resmi dil de olsun... Rum'a teslim ol (KKTC'ye 200 milyon Euro verdiler karşılığında teslim olunmasını istiyorlar),Yunan'a boyun eğ...'Rapora bak: 'Mister Öcalan, Hrant'ın hakları, Şemdinli Savcısı'na yol ver; PKK çetesine, Haçlı'ya ortak tarikata çalışsın, 301 tosunlarını koyver gece gündüz devlete sövsünler... 'Pontus, Ermeni, Süryani soykırımı yaptım' de... PKK ile masaya otur... Sömürge valilerinin hakaretlerini dinle.'Neymiş, AB ile ortak olacakmışız da ekonomi düze çıkacakmış...Hangi ülke kalacak da, hangi ekonomi düze çıkaacak?.. Behiç Kılıç/ Tercüman
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.