Yine bir 8 Mart yazısı yazıyorum. Geçen seneden farklı hiçbir gelişme olmadan, kadın adına bir iyileşmeden bahsedemeden? Kadın erkek eşitliğinden, kadının toplumdaki yerinden bahsetmeyeceğim. Özgecan'la bir kez daha alevlenen tacizleri, tecavüz vakalarını, koca dayağı ile can veren kadınları da hatırlatmaya gerek dahi duymuyorum? Sadece şunu belirteyim; Türkiye kadına şiddet konusunda dünya sıralamasında en öne geçmeye aday bir noktada? Gaziantep'te önceki gün 32 yaşındaki Yasemin Çakar'ın çocuklarının gözünün önünde 13 yıllık eşi Şehmus Çakar tarafından av tüfeğiyle öldürülmesiyle 2015'in ilk 65 gününde öldürülen kadın sayısı sayı 55'e çıktı. Mart ayının sadece ilk 6 gününde de 7 kadın hayatını kaybetti. Bunlar kadına şiddet konusunda aslında Ak Partisi'nin hiçbir şey yapmadığını göstermiyor mu? Her şeyden bir seçim nemalanması sağlamasına alışık olduğumuz Ak Partisi'nden Kadınlar Günü'nde de daha farklı bir yaklaşım bekleyemezdik. Soma'da 301 cana mal olan faciadan sonra söz verildiği halde halen tazminatları ve iş imkanları iyileştirilmeyen şehit yakınları, Ak Partisi aday adaylarının da tanıtılacağı bir Anneler Günü programına davet edilmişler. Soma katliamının 301. günü olmamasına rağmen, Anneler Günü bahanesiyle beraber 301. günü analım şeklinde davet edilen halk, Ak Partisi aday adaylarının da yer alacağı programa haklı olarak tepki gösterdi. Sayın Erdoğan da başka bir yerde, kadın üzerine bir sunum yaptı. Kadına verdiği değerden bahseden Erdoğan'ın konuşması, yılllar evvel çiftçi Öncel'e dediği, "ananı da al git!" sözünü unutturmuyor. Ya da başbakanlığı döneminde, Gaziantep mitinginde Berkin'in annesi Gülsüm Elvan'ı yuhalatmasını? Kadına değer veren Cumhurbaşkanı (?), Kadından Sorumlu Devlet Bakanlığının adını bile değiştirdi ve Aile başlığı altında topladı. Sözlerle kadına değer artık karın doyurmuyor. Hem biz kadınlar, geldiğimiz noktada kadından ziyade insana değer veren bir toplum istiyoruz. Günlere bağlı kalınan, hazırlanmış metinlerdeki temennileri değil; hakikaten hakların verildiği, en başta yaşam hakkına saygının olduğu, doğuştan gelen hakların devlet güvencesine alındığı bir dünya hayal ediyoruz. Ya buna ne demeli; Konya'da düşen F-4 uçağında şehit olan kurmay yüzbaşı Musafa Tanış'ın babası, Cumhurbaşkanını kastederek, "Saray yapana kadar uçan tabutları değiştirsin" şeklinde isyan ettiğinde boyalı basın bu feryatları hiç duymadı. O askerin anası ağlamasın diye dile getirilen şikayeti boyalı basın neden vermedi? "Analar ağlamasın" diyenlerin aslında analara karşı bir hassasiyeti olduğunu zaten kimse düşünmüyor. Çözüm sürecinin vitrini olan bu söz maalesef, vatan toprağının bölünmesini hızlandıracak bir mecraya gidişi ifade eder olmuştur. Dağa çıkan gençler, iktidarda 13. yılına giren Ak Partisi'nin eksik politikasının eseri değil midir? Bir de şuna dikkat edin: Cumhuriyetin haberine göre; Suriye ve Irak'ta yaptığı katliamlarla bilinen IŞİD'e Türkiye'den katılan 50 militanın AKP'li belediyelerde çalışan 657 sayılı Devlet Memurluğu yasasına bağlı çalıştığı tespit edildi. Güvenlik birimleri tarafından hazırlanarak hükümete sunulan raporda sayının 50'den daha da fazla olduğu belirtiliyor. "Analar ağlamasın"ın başka bir versiyonu da bu tablo? Dağa çıkan evlatlar, IŞİD'e karışan delikanlılar da annelerin yürek yarası? Ak Partisi, kadın konusunun hallinde sınıfta kalmıştır. Bizce 13 yıldır hiç gündemine almadığı bu meseleyi ağzına bile almamalıdır?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Sinem Baş / diğer yazıları
- Geçmiş olsun Sayın Baş / 23.03.2020
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018