AKP iktidarı zor bir 2005 yılını herşeye rağmen başarıyla geride bırakıyor. Gözler artık daha da zor geçecek olan 2006 yılında. Önümüzdeki yıl hem iç hem de dış politikada daha zor geçmeye namzet. Bir yandan içerde gerilmeye başlayan siyasi ortam, öte yandan Ankara'nın AB ve ABD ile gündemindeki temel meseleler yani Kıbrıs ve Irak AKP'yi çok zorlayacak. Halkta AB'ye ve genel anlamda Batı'ya karşı bir soğuma başlamıştır. Geçen yılki ABD karşıtlığı sendromu yavaş yavaş Avrupa karşıtlığına dönmektedir. Orhan Pamuk davasının yarattığı genel hava bunu açıkça ortaya koymaktadır. AKP bu duruma bakarak Batı'ya çok yakın gözüküyor olmanın halk nezdinde sorun yarattığının farkında. Hele bir de Leyla Şahin davası sonrası kendi tabanının bir AB sorgulaması içine girme tehlikesi içindedir. Bütün bunlara bir de Kıbrıs'ı ve Kürt meselesini ekleyin. Ortaya çıkan bu iç ve dış dinamikler AKP'nin başarı formülünü yerle bir etmektedir. Bu tablo aynı zamanda AKP'nin ikilemini ortaya koyuyor. Nedeni basit. AKP toplumsal tabanı güçlü bir siyasi parti olmasına rağmen 'Batılı' çizgiden fazlaca uzaklaşma lüksüne sahip değil. Erdoğan hükümeti, Avrupa Birliği ve ABD'ye karşı popülizmin çok oy getireceği bir ortamda CHP, MHP, ve DYP'ye oranla çok daha dikkatli olmak zorunda. Ömer Taşpınar / Radikal
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.