14 Şubat Sevgililer Günü'nü kutlarsınız veya kutlamazsınız.
Bu sizin, sizlerin bileceği bir durum.
Bu durumun Hıristiyan kültüründen geldiği bilinciyle hareket edersiniz veya etmezsiniz
Bu da sizin, sizlerin bileceği ve takınacağı tutum.
Her günün bir değeri ve anlamı varken, bazı tarihlerde bazı günlere ayrı bir ehemmiyet vermek bilhassa bizim toplumumuz için ilk önceliklerden olmuştur.
Anneler Günü,Babalar Günü, Sevgililer günü...
14 Şubat'ta sevdiğinizle ya da sevdiklerinizle olabilirsiniz.
Bu sizlerin en doğal hakkı.
Aşkınızın, sevginizin boyutu ve duygusal yoğunluğunuz bir tarafa
içinizdeki sevgi filizlerini sevmediklerinize de uzatamaz mısınız?
Denemekten zarar gelmese gerek...
Sevginizi sevdiklerinize aktarırken bunda ne derece başarılı olduğunuzu düşündünüz mü hiç?
Ya sevgisini kalbine gömmek durumunda kalanları?
Sevgisini paylaşmak isteyip de hiç kimseyle paylaşamayanları?
Sevdiklerinden ve sevebileleceklerinden uzak kalanları düşündünüz mü?
14 Şubat Sevgililer Günü sadece ülkemizde değil,dünyanın tüm ülkelerinde kutlanıyor.
Kutlasanız da, kutlamasanız da...
Irak buna dahil değil; Irak halkı bugün, bırakın sevdiklerine çiçek almayı, sokağa dahi çıkmaktan korkuyor. Kırmızı gül almaya giderken kan kırmızı sokaklarda canlarından olmak istemiyorlar.
Filistin buna dahil değil; Filistinli gençler bugün sevgililerinin yanına gitmeyi değil, kendilerine yapılan haksızlıklar karşısında kutsal davalarında şehit olma arzusuyla İsrail sınırlarını zorluyorlar
Endonezya, Filipinler,Tayvan, Tayland, Nepal buna dahil değil; Tsunami felaketine uğrayanlar bugün ellerindeki çiçekleri sevdiklerinin mezarlarına bırakıyorlar.
Bugün "Biz ne yapıyoruz ya da neler yapabiliriz kendimiz ve başkaları için?" diye oturup birkaç dakika düşünün.
Elimizdeki çiçeği kime ve ne için verdiğimizi hatta ne şekilde verebileceğimiz üzerinde kafa yorarken,
Ellerine çiçek alamayanları, ellerindeki çiçekleri kaybedenlerin ruh halini hissedin.
Bu zamana dek yaşadıklarınızın muhasebesini yapamayı da ihmal etmeyin.
Sevgi ile sevgili
Dünya ile ilgili olun.
Ne bugün artsın sevginiz ne de azalsın ertesi gün.
Ne bugün ne yarın.
Sevgiyi bir ya da birkaç güne sığdırmayın.
Kendinizi, sevdiklerinizi, ailenizi, mahallenizi, yaşadığınız şehri, ülkenizi gözden geçirin.
Sevgisini sevdikleriyle paylaşamayanların gözyaşları bugün sel olup akacak.
Sevgiyi ve sevgiliyi basite indirgeyenlerse onu ihmal etmeye devam edecekler.
Birilerin duygularını bugün ihmal etmeyin
Birilerinin acılarını bugün görün.
Bu sizin, sizlerin bileceği bir durum.
Bu durumun Hıristiyan kültüründen geldiği bilinciyle hareket edersiniz veya etmezsiniz
Bu da sizin, sizlerin bileceği ve takınacağı tutum.
Her günün bir değeri ve anlamı varken, bazı tarihlerde bazı günlere ayrı bir ehemmiyet vermek bilhassa bizim toplumumuz için ilk önceliklerden olmuştur.
Anneler Günü,Babalar Günü, Sevgililer günü...
14 Şubat'ta sevdiğinizle ya da sevdiklerinizle olabilirsiniz.
Bu sizlerin en doğal hakkı.
Aşkınızın, sevginizin boyutu ve duygusal yoğunluğunuz bir tarafa
içinizdeki sevgi filizlerini sevmediklerinize de uzatamaz mısınız?
Denemekten zarar gelmese gerek...
Sevginizi sevdiklerinize aktarırken bunda ne derece başarılı olduğunuzu düşündünüz mü hiç?
Ya sevgisini kalbine gömmek durumunda kalanları?
Sevgisini paylaşmak isteyip de hiç kimseyle paylaşamayanları?
Sevdiklerinden ve sevebileleceklerinden uzak kalanları düşündünüz mü?
14 Şubat Sevgililer Günü sadece ülkemizde değil,dünyanın tüm ülkelerinde kutlanıyor.
Kutlasanız da, kutlamasanız da...
Irak buna dahil değil; Irak halkı bugün, bırakın sevdiklerine çiçek almayı, sokağa dahi çıkmaktan korkuyor. Kırmızı gül almaya giderken kan kırmızı sokaklarda canlarından olmak istemiyorlar.
Filistin buna dahil değil; Filistinli gençler bugün sevgililerinin yanına gitmeyi değil, kendilerine yapılan haksızlıklar karşısında kutsal davalarında şehit olma arzusuyla İsrail sınırlarını zorluyorlar
Endonezya, Filipinler,Tayvan, Tayland, Nepal buna dahil değil; Tsunami felaketine uğrayanlar bugün ellerindeki çiçekleri sevdiklerinin mezarlarına bırakıyorlar.
Bugün "Biz ne yapıyoruz ya da neler yapabiliriz kendimiz ve başkaları için?" diye oturup birkaç dakika düşünün.
Elimizdeki çiçeği kime ve ne için verdiğimizi hatta ne şekilde verebileceğimiz üzerinde kafa yorarken,
Ellerine çiçek alamayanları, ellerindeki çiçekleri kaybedenlerin ruh halini hissedin.
Bu zamana dek yaşadıklarınızın muhasebesini yapamayı da ihmal etmeyin.
Sevgi ile sevgili
Dünya ile ilgili olun.
Ne bugün artsın sevginiz ne de azalsın ertesi gün.
Ne bugün ne yarın.
Sevgiyi bir ya da birkaç güne sığdırmayın.
Kendinizi, sevdiklerinizi, ailenizi, mahallenizi, yaşadığınız şehri, ülkenizi gözden geçirin.
Sevgisini sevdikleriyle paylaşamayanların gözyaşları bugün sel olup akacak.
Sevgiyi ve sevgiliyi basite indirgeyenlerse onu ihmal etmeye devam edecekler.
Birilerin duygularını bugün ihmal etmeyin
Birilerinin acılarını bugün görün.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Cevat Kışlalı / diğer yazıları
- Suikastın geri planı / 09.05.2006
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005