Bursa'daki "Kuşatılan Türkiye" mitinginde konuşan BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, millete ait kaynakların milletin bizzat kendisine aktarılarak mevcut zulümlere, zillete son verileceğini söyledi. Prof. Dr. Haydar Baş, vatandaşlara, bir defaya mahsus olmak üzere BTP'ye oy verme çağrısında bulundu
Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş ve Yeniden Kuvay-ı Milliye kadrosunun, Türkiye'nin içten ve dıştan çok planlı ve programlı bir şekilde kuşatılmakta olduğunu insanımıza duyurmak, "kuşatılan Türkiye" uyarısında bulunmak için başlattığı meydan mitingleri, saatlerce yağan sağanak yağmura rağmen Bursa Gökdere meydanında devam etti. Namüsait hava şartlarına rağmen Gökdere meydanına akın eden onbinlerce Bursalı'nın BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş ile buluşmasını, miting anında bile şiddetli etkisini sürdüren sağanak yağmur engelleyemedi. Sağanak yağmur altında onbinlerin "Bu vatan bizimdir bizim kalacak", "işte lider işte başbakan", "kuvay-ı milliye engellenemez" sloganlarının da eşlik ettiği tablo tam bir Kuvay-ı Milliye atmosferi oluşturdu.
Gökdere'de
Kuvay-ı Milliye tablosu
Şiddetli yağmura rağmen Gökdere meydanına akın eden Bursalılara hitaben yaptığı konuşmada, BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, bu tablonun anlamını "Bu yağmurda, bu çamurda bu meydana toplandınız! 'Sayın Genel Başkanım! Yarın seçim yok. Bugün, yağmur yağmasına, çamur olmasına rağmen bizi buraya topladınız da bize bir şeyler söylemek istiyorsunuz. Niçin?' diyeceksiniz. Çünkü biz Kuvay-ı Milliye'yiz. Bunun yağmuru, çamuru, kışı, yazı yoktur" şeklinde izah ettikten sonra şöyle devam etti: "Unutmayacaksınız! Ülkemiz hakikaten fevkalade şartlar altında. Milletimiz çökertilmek üzeredir. Vatanımız bölünmek üzeredir. Laik demokratik cumhuriyetimizi ellerine geçirmişler, yıkmak üzeredirler. Buna müsaade etmeyeceğiz. Laik Demokratik cumhuriyetimizi korumaya var mısınız? Vatanımızı, bir ve beraber, tek bilek, tek yürek müdafaaya var mısınız? Sivil-asker, devlet ve millet birliğine azami derecede dikkat edecek, fitneyi def edeceksiniz. Var mısınız? Şimdi onlar internette, televizyonlarda fitne ile önünüzü kesmek isteyecekler. Dalga dalga onları boğmaya, yok etmeye var mısınız?"
Herkes Bağımsız
Türkiyeli olacak
BTP lideri Prof. Dr. Haydar Baş, Gökdere'yi tıka basa dolduran Yeniden Kuvay-ı Milliyeci Bağımsız Türkiye sevdalılarına direktiflerde bulunduğu konuşmasında, "Gideceksiniz. Bütün vatandaşlarıma, kardeşlerime şunu söyleyeceksiniz: 'Partimiz ne olursa olsun, bir defaya mahsus olmak üzere BTP'ye oylarımızı vereceğiz, bu meşakkatten, bu çileden, açlıktan, fukaralıktan kurtaracağız. Yani herkes kendi partisinde kaldığı halde sadece bir defaya mahsus olmak üzere Bağımsız Türkiyeli olacak. BTP kadrolarında yer alıp çalışacak, ülkeyi bu badireden kurtaracağız.' Ben hazırım. Siz hazır mısınız?"
Kaynaklar milletin olacak
"Bakınız ülke öyle kuşatılmış ki Rio Tinto gibi birçok maden şirketleri 450 bin km2'lik toprağımızı maalesef kendi tasarruflarına bedava fiyattan geçirdiler" diyen Prof. Dr. Haydar Baş, "Biz bu gidişi tersine çevireceğiz. Millet ve devlet ortaklığıyla, Türkiye'nin 3 katrilyon dolarlık maden rezervini biz işleteceğiz. Milletle devlet beraber olacak, şirketlerini kuracak, millet bunları işleterek zengin olacaktır. Bunu hiç kimseyi mağdur etmeden yapacağız. Yabancı şirketlerin de paralarını yüzde yüz kârlı surette ödeyerek, onlara da 'geriye dönün marş marş' diyecek, madenlerimizi sizlere, bu millete emanet edeceğiz" dedi.
Zulme, zillete son verilecek
BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, sağanak yağmur altında tam bir kuvay-ı milliye manzarası oluşturan annelere, kızlara, gelinlere, ev hanımlarına, özürlülere, işçilere, çiftçilere, kısaca bu milletin bütün katmanlarına seslenerek şunları söyledi: "Anneler! Kızlarım! Gelinlerim! Ben ev hanımlarını, Allah nasip ederse, emekli ederek, maaşa bağlayacağım. Evlerinde rahat hayatlarını yaşayacaklar. Ve bize dua edecekler. Yaşlı ağabeylerim! Bundan sonra artık kahve köşelerinde ezilip büzülmenize, oturacak yer aramanıza son vereceğiz. Çünkü Bağımsız Türkiye, sizleri de devletin garantisiyle kendi tasarrufuna alacak, maaşa bağlayacaktır. Sakat kardeşlerim! Bana geçen seçimde söz verdiniz. Sonra ters döndünüz. Bakınız ne oldu. Bu iktidar sizin yüzünüze bakmadı. Bakması da mümkün değil. Şimdi geçtiğimiz seçimde verdiğiniz sözü hatırlayarak bugünden tezi yok, gece gündüz çalışacaksınız. Ülkeyi bu badireden kurtaracak ve hayat boyu geçim garantisine sahip olacaksınız. Çiftçi kardeşlerim! Size de bir iki sözüm var. Hatırlarsanız ben ne demiştim: 'Siz yeter ki ürününüzü yetiştirin. Ben onu pazarlayacağım. Bağınızda, bahçenizde ürününüz var iken ben sizin cebinize para koyacağım. Avans adı altında devlet babanız gelecek bu ürünlerinizi alacak, pazarlayacak, geri kalan parayı sizin cebinize iade edecek.' Şimdi aynı şeyi yine söylüyoruz. Biliyorum çok büyük darbe yediniz. Şimdi bu zulme, bu zillete son demeye var mısınız? İşçi kardeşlerim, bu zillete son demeye var mısınız? Memur kardeşlerim, bu zillete son demeye var mısınız?"
Bu paralar nerede?
Kişi başına düşen milli gelir hesabı açıklamaları konusuna da değinen Prof. Dr. Haydar Baş, görülmemiş bir çarpıklık ve kandırmacayı dile getirdiği konuşmasının bu bölümünde şunları dile getirdi: "Türkiye'de kişi başına düşen gelir 6 bin dolarmış. Türkiye'de geçim standartları böyle imiş. Peki asgari ücret alan kaç para maaş alıyor. 310 bin lira. Bir yıllık tutarı 2500 dolar ediyor. Peki sen bana 6 bin dolar diyorsun. O halde sen benim 3500 dolarımı çalıyorsun. Bu para nerededir? Bunun hesabını ver bakalım iktidar. Nerededir bu 3500 dolar? Asgari geçim şartları altında çalışan kardeşlerimizin yıllık geliri 1500 dolar. Sen kişi başına düşen 6 bin dolar diyorsun. Buradan da sen 4500 dolar cebine atıyorsun. Bunun da hesabını vereceksin. İki kesimden toplam aldığın yıllık para tam 40 milyar dolardır. Bunu kime veriyorsun? Kiminle beraber yiyorsun? Bunun da hesabını vereceksin. Türkiye'de 25 milyon çiftçi var. 6 bin dolar ile bunu çarparsanız şu kadar para eder. Peki bu para nerede? Halbuki yılda sizin cebinize fert başına düşen para 2500 dolardır. Sizin cebinizden yılda aşağı yukarı 145 milyar dolar alınıyor, bilmediğimiz insanların, tanımadığımız insanların cebine gidiyor. Hep beraber bunların hesabını sormaya var mısınız?"
Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş ve Yeniden Kuvay-ı Milliye kadrosunun, Türkiye'nin içten ve dıştan çok planlı ve programlı bir şekilde kuşatılmakta olduğunu insanımıza duyurmak, "kuşatılan Türkiye" uyarısında bulunmak için başlattığı meydan mitingleri, saatlerce yağan sağanak yağmura rağmen Bursa Gökdere meydanında devam etti. Namüsait hava şartlarına rağmen Gökdere meydanına akın eden onbinlerce Bursalı'nın BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş ile buluşmasını, miting anında bile şiddetli etkisini sürdüren sağanak yağmur engelleyemedi. Sağanak yağmur altında onbinlerin "Bu vatan bizimdir bizim kalacak", "işte lider işte başbakan", "kuvay-ı milliye engellenemez" sloganlarının da eşlik ettiği tablo tam bir Kuvay-ı Milliye atmosferi oluşturdu.
Gökdere'de
Kuvay-ı Milliye tablosu
Şiddetli yağmura rağmen Gökdere meydanına akın eden Bursalılara hitaben yaptığı konuşmada, BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, bu tablonun anlamını "Bu yağmurda, bu çamurda bu meydana toplandınız! 'Sayın Genel Başkanım! Yarın seçim yok. Bugün, yağmur yağmasına, çamur olmasına rağmen bizi buraya topladınız da bize bir şeyler söylemek istiyorsunuz. Niçin?' diyeceksiniz. Çünkü biz Kuvay-ı Milliye'yiz. Bunun yağmuru, çamuru, kışı, yazı yoktur" şeklinde izah ettikten sonra şöyle devam etti: "Unutmayacaksınız! Ülkemiz hakikaten fevkalade şartlar altında. Milletimiz çökertilmek üzeredir. Vatanımız bölünmek üzeredir. Laik demokratik cumhuriyetimizi ellerine geçirmişler, yıkmak üzeredirler. Buna müsaade etmeyeceğiz. Laik Demokratik cumhuriyetimizi korumaya var mısınız? Vatanımızı, bir ve beraber, tek bilek, tek yürek müdafaaya var mısınız? Sivil-asker, devlet ve millet birliğine azami derecede dikkat edecek, fitneyi def edeceksiniz. Var mısınız? Şimdi onlar internette, televizyonlarda fitne ile önünüzü kesmek isteyecekler. Dalga dalga onları boğmaya, yok etmeye var mısınız?"
Herkes Bağımsız
Türkiyeli olacak
BTP lideri Prof. Dr. Haydar Baş, Gökdere'yi tıka basa dolduran Yeniden Kuvay-ı Milliyeci Bağımsız Türkiye sevdalılarına direktiflerde bulunduğu konuşmasında, "Gideceksiniz. Bütün vatandaşlarıma, kardeşlerime şunu söyleyeceksiniz: 'Partimiz ne olursa olsun, bir defaya mahsus olmak üzere BTP'ye oylarımızı vereceğiz, bu meşakkatten, bu çileden, açlıktan, fukaralıktan kurtaracağız. Yani herkes kendi partisinde kaldığı halde sadece bir defaya mahsus olmak üzere Bağımsız Türkiyeli olacak. BTP kadrolarında yer alıp çalışacak, ülkeyi bu badireden kurtaracağız.' Ben hazırım. Siz hazır mısınız?"
Kaynaklar milletin olacak
"Bakınız ülke öyle kuşatılmış ki Rio Tinto gibi birçok maden şirketleri 450 bin km2'lik toprağımızı maalesef kendi tasarruflarına bedava fiyattan geçirdiler" diyen Prof. Dr. Haydar Baş, "Biz bu gidişi tersine çevireceğiz. Millet ve devlet ortaklığıyla, Türkiye'nin 3 katrilyon dolarlık maden rezervini biz işleteceğiz. Milletle devlet beraber olacak, şirketlerini kuracak, millet bunları işleterek zengin olacaktır. Bunu hiç kimseyi mağdur etmeden yapacağız. Yabancı şirketlerin de paralarını yüzde yüz kârlı surette ödeyerek, onlara da 'geriye dönün marş marş' diyecek, madenlerimizi sizlere, bu millete emanet edeceğiz" dedi.
Zulme, zillete son verilecek
BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, sağanak yağmur altında tam bir kuvay-ı milliye manzarası oluşturan annelere, kızlara, gelinlere, ev hanımlarına, özürlülere, işçilere, çiftçilere, kısaca bu milletin bütün katmanlarına seslenerek şunları söyledi: "Anneler! Kızlarım! Gelinlerim! Ben ev hanımlarını, Allah nasip ederse, emekli ederek, maaşa bağlayacağım. Evlerinde rahat hayatlarını yaşayacaklar. Ve bize dua edecekler. Yaşlı ağabeylerim! Bundan sonra artık kahve köşelerinde ezilip büzülmenize, oturacak yer aramanıza son vereceğiz. Çünkü Bağımsız Türkiye, sizleri de devletin garantisiyle kendi tasarrufuna alacak, maaşa bağlayacaktır. Sakat kardeşlerim! Bana geçen seçimde söz verdiniz. Sonra ters döndünüz. Bakınız ne oldu. Bu iktidar sizin yüzünüze bakmadı. Bakması da mümkün değil. Şimdi geçtiğimiz seçimde verdiğiniz sözü hatırlayarak bugünden tezi yok, gece gündüz çalışacaksınız. Ülkeyi bu badireden kurtaracak ve hayat boyu geçim garantisine sahip olacaksınız. Çiftçi kardeşlerim! Size de bir iki sözüm var. Hatırlarsanız ben ne demiştim: 'Siz yeter ki ürününüzü yetiştirin. Ben onu pazarlayacağım. Bağınızda, bahçenizde ürününüz var iken ben sizin cebinize para koyacağım. Avans adı altında devlet babanız gelecek bu ürünlerinizi alacak, pazarlayacak, geri kalan parayı sizin cebinize iade edecek.' Şimdi aynı şeyi yine söylüyoruz. Biliyorum çok büyük darbe yediniz. Şimdi bu zulme, bu zillete son demeye var mısınız? İşçi kardeşlerim, bu zillete son demeye var mısınız? Memur kardeşlerim, bu zillete son demeye var mısınız?"
Bu paralar nerede?
Kişi başına düşen milli gelir hesabı açıklamaları konusuna da değinen Prof. Dr. Haydar Baş, görülmemiş bir çarpıklık ve kandırmacayı dile getirdiği konuşmasının bu bölümünde şunları dile getirdi: "Türkiye'de kişi başına düşen gelir 6 bin dolarmış. Türkiye'de geçim standartları böyle imiş. Peki asgari ücret alan kaç para maaş alıyor. 310 bin lira. Bir yıllık tutarı 2500 dolar ediyor. Peki sen bana 6 bin dolar diyorsun. O halde sen benim 3500 dolarımı çalıyorsun. Bu para nerededir? Bunun hesabını ver bakalım iktidar. Nerededir bu 3500 dolar? Asgari geçim şartları altında çalışan kardeşlerimizin yıllık geliri 1500 dolar. Sen kişi başına düşen 6 bin dolar diyorsun. Buradan da sen 4500 dolar cebine atıyorsun. Bunun da hesabını vereceksin. İki kesimden toplam aldığın yıllık para tam 40 milyar dolardır. Bunu kime veriyorsun? Kiminle beraber yiyorsun? Bunun da hesabını vereceksin. Türkiye'de 25 milyon çiftçi var. 6 bin dolar ile bunu çarparsanız şu kadar para eder. Peki bu para nerede? Halbuki yılda sizin cebinize fert başına düşen para 2500 dolardır. Sizin cebinizden yılda aşağı yukarı 145 milyar dolar alınıyor, bilmediğimiz insanların, tanımadığımız insanların cebine gidiyor. Hep beraber bunların hesabını sormaya var mısınız?"
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.