Resulullah (sav) buyurdu ki, "Amellerinizin en hayırlısı, Rabbınızın katında en temiz derecelerinizi en çok yükselten, sizin için altın ve gümüş infak etmenizden ve düşmanla muharebeden daha hayırlı amel. Allah'ı zikretmektir"
Cenâb-ı Hakk (c.c.) Kur'ân'da: "Onlar (mü'minler) ayakta iken, otururken ve yatarken (daima) Allah'ı zikrederler" ve "Nice adamlar vardır ki, hiç bir ticaret, hiçbir alışveriş onları zikrullahtan alıkoymaz" buyurmaktadır. Resulullah Efendimiz (sav), bu emir ve sıfatların en canlı timsâli idiler. Hz. Âişe -radıyallahu anha-vâlidemiz, bize Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in, hayâtları boyunca hiç bir an Hakk'ı zikir ve tesbihten hiçbir vakit geri kalmadıklarını haber veriyor. Her an Allah ile beraber bulunuyorlardı. Otururken, yatarken, yürürken, uyurken, abdest alırken, seyahat ederken, evinden çıkarken, mescide giderken, düşmanla mücâdele ederken dâima Allah'ı zikreder, dâima O'nun adını anarlardı. Allah'ın Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem-, insanları zikre teşvik ederek şöyle buyururdu:"Amellerinizin en hayırlısı, Rabbınızın katında en temiz derecelerinizi en çok yükselten, sizin için altın ve gümüş infak etmenizden ve düşmanla muharebeden daha hayırlı amel. Allah'ı zikretmektir". Ebû Said el-Hudrî, Resulullah'a (sav) sordu: "Yâ Resûlallah, kıyamet günü Allah katında derecesi en üstün olan kullar kimlerdir?"Allah Rasûlü şöyle buyurdular: "Allah'ı çok zikredenler". Allah'ın Rasûlü için zikirler meşgul olmak insanları esaretten kurtarmaktan daha hoştu. Nitekim Resulullah Efendimiz (sav): "Allah'ı zikre oturup güneş doğuncaya kadar O'nu tek bir tahmid, teşbih ve tehlil etmek, bana İsmail evlâdından iki veya daha çok köleyi âzâd etmekten daha sevgilidir" buyurmuştur.
Cenâb-ı Hakk (c.c.) Kur'ân'da: "Onlar (mü'minler) ayakta iken, otururken ve yatarken (daima) Allah'ı zikrederler" ve "Nice adamlar vardır ki, hiç bir ticaret, hiçbir alışveriş onları zikrullahtan alıkoymaz" buyurmaktadır. Resulullah Efendimiz (sav), bu emir ve sıfatların en canlı timsâli idiler. Hz. Âişe -radıyallahu anha-vâlidemiz, bize Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in, hayâtları boyunca hiç bir an Hakk'ı zikir ve tesbihten hiçbir vakit geri kalmadıklarını haber veriyor. Her an Allah ile beraber bulunuyorlardı. Otururken, yatarken, yürürken, uyurken, abdest alırken, seyahat ederken, evinden çıkarken, mescide giderken, düşmanla mücâdele ederken dâima Allah'ı zikreder, dâima O'nun adını anarlardı. Allah'ın Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem-, insanları zikre teşvik ederek şöyle buyururdu:"Amellerinizin en hayırlısı, Rabbınızın katında en temiz derecelerinizi en çok yükselten, sizin için altın ve gümüş infak etmenizden ve düşmanla muharebeden daha hayırlı amel. Allah'ı zikretmektir". Ebû Said el-Hudrî, Resulullah'a (sav) sordu: "Yâ Resûlallah, kıyamet günü Allah katında derecesi en üstün olan kullar kimlerdir?"Allah Rasûlü şöyle buyurdular: "Allah'ı çok zikredenler". Allah'ın Rasûlü için zikirler meşgul olmak insanları esaretten kurtarmaktan daha hoştu. Nitekim Resulullah Efendimiz (sav): "Allah'ı zikre oturup güneş doğuncaya kadar O'nu tek bir tahmid, teşbih ve tehlil etmek, bana İsmail evlâdından iki veya daha çok köleyi âzâd etmekten daha sevgilidir" buyurmuştur.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.