Batılı ülkelerin gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerin mallarına koydukları engelleri kaldırmayı hedefleyen ve kısaca Doha Turu olarak adlandılan sürecin yeniden canlandırılması için yeni bir girişim başlatıldı
Dünya Ticaret Örgütü'nün(DTÖ) Cenevre'deki merkezinde yapılacak oturumlarda, zenginiyle fakiriyle bütün üye ülkelerin uluslararası ticaretine yaklaşık 200 milyar dolarlı katkı sağlayacak Doha Turunun önünü tıkayan anlaşmazlıklar giderilmeye çalışılacak. Dünya Ticaret Örgütü'nde değerlendirilecek taleplerin başında ABD ve Avrupa'da tarım sektörüne sağlanan teşviğin azaltılması geliyor. Amerika'dan, çiftçisine sağladığı yıllık 22 milyar dolarlık desteği yarı yarıya azaltarak 11 milyar dolara indirmesi isteniyor. Dünya Ticaret Örgütü'ne üye az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler, Avrupa'nın da tarım teşviğini 28 milyar euro seviyesine indirmesini bekliyor. Ayrıca, sanayileşmiş ülkelerin kalkınmakta olan ülkelerden yapılacak tarım ithalatına uyguladıkları gümrükleri yarı yarıya indirmesi talep ediliyor. Sanayileşmiş ülkeler ise az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerden piyasalarını sanayi ürünleri ve hizmetlere daha fazla açmalarını talep ediyor. Müzakereleri ABD tıkıyorMüzakerelerden sonuç alma baskısının katılımcı bütün üye ülkelerde arttığını belirten Almanya Ekonomi Bakanı Michael Glos, müzakereleri tıkayan tarafın Avrupa olmadığına dikkat çekerek uzlaşmaya varılmasını umduğunu dile getirdi. Buna karşılık Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, Üçüncü Dünya ülkelerinin rekabet baskısı karşısında Fransız çiftçilerine destek vermeye devam edeceğini vurguluyor.Avrupa Birliği Komisyonu'nun ticaretten sorumlu üyesi Peter Mandelson, ilgili bütün taraflarca kabul edilebilir bir uzlaşmayı hedeflediklerini belirtiyor. Ancak Dünya Ticaret Örgütünün 150 üyesinin eşit konumu, uzlaşmayı güçleştiriyor. Ticaret Örgütünde bütün kararların oybirliğiyle alınması gerekiyor. Dünya Ticaret Örgütü Genel Sekreteri Pascal Lamy, bunun zaman alıcı ve zorlu müzakereler anlamına geldiğine işaret ediyor. Lamy, "İster küçük ister büyük ya da güçlü - güçsüz olsun, Dünya Ticaret Örgütü'ne üye bütün ülkeler aynı hakka sahip. Bütün üye ülkeler aynı oranda oy hakkına sahip. Sonuç olarak, bütün eleştirilere rağmen, Dünya Ticaret Örgütü'nün karar alma sürecinde demokratik olduğunu söyleyebiliriz" diyor.
Dünya Ticaret Örgütü'nün(DTÖ) Cenevre'deki merkezinde yapılacak oturumlarda, zenginiyle fakiriyle bütün üye ülkelerin uluslararası ticaretine yaklaşık 200 milyar dolarlı katkı sağlayacak Doha Turunun önünü tıkayan anlaşmazlıklar giderilmeye çalışılacak. Dünya Ticaret Örgütü'nde değerlendirilecek taleplerin başında ABD ve Avrupa'da tarım sektörüne sağlanan teşviğin azaltılması geliyor. Amerika'dan, çiftçisine sağladığı yıllık 22 milyar dolarlık desteği yarı yarıya azaltarak 11 milyar dolara indirmesi isteniyor. Dünya Ticaret Örgütü'ne üye az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler, Avrupa'nın da tarım teşviğini 28 milyar euro seviyesine indirmesini bekliyor. Ayrıca, sanayileşmiş ülkelerin kalkınmakta olan ülkelerden yapılacak tarım ithalatına uyguladıkları gümrükleri yarı yarıya indirmesi talep ediliyor. Sanayileşmiş ülkeler ise az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerden piyasalarını sanayi ürünleri ve hizmetlere daha fazla açmalarını talep ediyor. Müzakereleri ABD tıkıyorMüzakerelerden sonuç alma baskısının katılımcı bütün üye ülkelerde arttığını belirten Almanya Ekonomi Bakanı Michael Glos, müzakereleri tıkayan tarafın Avrupa olmadığına dikkat çekerek uzlaşmaya varılmasını umduğunu dile getirdi. Buna karşılık Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, Üçüncü Dünya ülkelerinin rekabet baskısı karşısında Fransız çiftçilerine destek vermeye devam edeceğini vurguluyor.Avrupa Birliği Komisyonu'nun ticaretten sorumlu üyesi Peter Mandelson, ilgili bütün taraflarca kabul edilebilir bir uzlaşmayı hedeflediklerini belirtiyor. Ancak Dünya Ticaret Örgütünün 150 üyesinin eşit konumu, uzlaşmayı güçleştiriyor. Ticaret Örgütünde bütün kararların oybirliğiyle alınması gerekiyor. Dünya Ticaret Örgütü Genel Sekreteri Pascal Lamy, bunun zaman alıcı ve zorlu müzakereler anlamına geldiğine işaret ediyor. Lamy, "İster küçük ister büyük ya da güçlü - güçsüz olsun, Dünya Ticaret Örgütü'ne üye bütün ülkeler aynı hakka sahip. Bütün üye ülkeler aynı oranda oy hakkına sahip. Sonuç olarak, bütün eleştirilere rağmen, Dünya Ticaret Örgütü'nün karar alma sürecinde demokratik olduğunu söyleyebiliriz" diyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.