




İmam Gazali hazretleri şöyle buyurmuştur:
İşte sana üç kısmı (hülâsa olarak) bildirmiş olduk. İntikal, ittihad, hulul.
Bu ise beş kısımdır. Bu beş kısımdan doğru olanı yalnız bir kısımdır.
Birinci kısım: O da şudur. Bu sıfatlardan kula münasip olan ye yalnız isimde iştirak eden bazı huyların sabit olması. Tenbihatta da zikrettiğimiz gibi Allah'ın sıfatlarına asla mümaseleyi tamme ile benzemez.
İkinci kısım: Kula Allah'ın sıfatlarından aynısının sabit olması. Bu muhaldir (imkânsızdır).
Çünkü bu sıfatlardan birisi, yerde, göklerde ve bütün kâinatta olup bitenlerden haberdar olmak manasındaki ilmi ile, bütün yaratıkları kuşatan kudretidir ki, onunla yeri, gökleri ve bütün varlıkları yaratmıştır. Bu, Allah'tan başkası için düşünülebilir mi? Hiç bir kul, yerin, göklerin ve içindekilerin hâliki (yaratıcısı) olabilir mi? Buna imkân var mı hiç?! Yer ve göklerin içinde olanlardan birisi de kulun kendisidir. Hiç kul, kendini yaratabilir mi?
Sonra farz edelim ki bu sıfatlar iki kula sabit olmuştur. Bundan birinin, diğerini yaratması lâzım gelmez mi? Böylece varlıkların iteselsut zincirleme birbirlerini halk etmesi ve dolayısıyla da birbirlerinin halikı olması icap etmez mi? İşte görüyorsunuz ya bu gibi düşünceler mesnetsiz ve boştur!
Üçüncü kısım: Ubudiyet sıfatlarının tıpatıp kula intikal etmesi.
Bu da muhaldir (imkânsızdır). Çünkü sıfatların mevsuflarından ayrılmasına imkân yoktur. Hatta bu, yalnız zat-ı kadime mahsus değildir. Zeydin ilminin tıpkısı bile Amre intikal edemiyor. Hatta sıfatlar ancak mevsufları ile kaim olurlar. Mevsuflar olmazsa sıfatlar nasıl ayakta durabilecekler?
Sonra sıfatların intikali, intikal ettiği varlığın o sıfatlardan arınmasını gerektirir. Öyleyse rububiyet sıfatının intikali, Rabbin, rububiyet ve sıfatlarından tecerrüt etmesini gerektirir. Bunun imkânsızlığı da meydandadır.
Dördüncü kısım: İttihad (zatların birleşmesi).
Bunun da bâtıllığı açıktır. Çünkü biri kalkar da kul, Rab olmuştur derse, bu sözün kökünden tenakuzlarla dolu ve muhal olduğuna hemencecik hükmedilir. Öyleyse Allah Sübhanehu ve Teâlâ'nın böyle ileri geri konuşan, mantıksız fikirler ortaya atan kişilerin muhal dolu lâflarından tenzihi gerekmektedir. (devam edecek)…
OKAN EGESEL
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.