Israr edilen yanlışlar, dünya çapında ise dünyayı, ülke çapında ise ülkeleri sarsıyor, hatta sadece sarsmakla kalmıyor, sallıyor ve savuruyor.
Yaratıldığı günden beri, güneş ışığını ve ısısını cömertçe gezegenimize gönderdiği halde, yine yaratıldığı günden beri toprak, Veysel'imizin; 'Yüzün yırttım kazmayınan belinen/ Yine beni karşıladı gülünen' dediği gibi cömertçe her gıdayı insanoğluna sunduğu halde, sergilenen yanlışlar yüzünden ekmek kavgaları, savaşlar ve katliamlar sürüp gidiyor.
Dünya gezegeninin en önemli, en müstesna, en münbit ve adeta cennet köşelerinden biri olan güzel vatanımızda, güneşin, suyun ve toprağın bütün cömertliklerine ragmen, üstüste yapılan yanlışlar yüzünden ne yüzümüz gülüyor ne de iki yakamız bir araya geliyor.
İşin tuhaf ve garip tarafı, hem ülkeyi yönetmekte olan koca koca adamlar, hem de onları uyarması gereken ilim ve fikir adamları bile bile, göre göre, kötü sonuçlarını yaşaya yaşaya, millete de yaşata yaşata yanlışlarda ısrar edip duruyorlar.
Halbuki, hayat kitabımız Kur'an'ı biraz dikkatle okuyanlar, mü'minlerin, müttakilerin özellikleri sayılırken, onların her türlü israftan uzak durduklarını, bir hata işlediklerinde derhal tevbe ve istiğfara sarıldıklarını ve bile bile asla bir yanlışta ısrar etmediklerini derhal görür ve anlarlar.
Yöneticiler, diyelim ki çok yoğun çalışıyorlar, koşup-koşturuyorlar ve bu incelikleri hissedemiyor ve fark edemiyorlar, peki Kur'an üzerine çalışan ilim adamlarına, koskoca proflara ve hocalara ne demeli?
Yapılan yanlışların, yanlış uygulamaların ve alınan yanlış kararların çok kötü sonuçlarını, caddede sokakta, çarşıda pazarda, markette manavda, evde mutfakta görüp yaşadıkları halde, halkın feryadını işittikeri halde, öteden beri yaptıkları gibi iktidarın yanlışlarını alkışlamayı sürdürmelerine ne demeli?
Bugün bu toplumda, toplumun her kesiminde, her sektöründe ve her branşında yaşanan devasa sıkıntıların, iç içe geçmiş problemlerin baş müsebbipleri kendileri olduğu halde, ilim adamları, bilge geçinen hacı-hoca takımı, bir türlü yanlışlarını fark edemiyor, yanlışları alkışladıklarını göremiyorlar.
Yirmi yılı aşkın bir süreden beri, onların yanlıştaki ısrarlarının, yanlışları alkışlamalarının ve kitleleri de bu yanlışları alkışlamaya çağırmalarının ağır faturasını hep beraber ödüyoruz.
Yanlışta ısrar, dünyayı sarstığı gibi, ne yazık ki ülkemizi de, milletimizi de çok yaman sarsmaya devam ediyor.
- “Sıra sıra gelen mektep uşağı Neden eller geldi Zöhrem gelmedi?” / 15.09.2024
- Geride kalan çok şey var ama… / 02.09.2024
- Görmüyorsun ama görünüyorsun / 31.08.2024
- Halkın ocağına incir ağacı Müjdelerle törenlerle dikmişler / 30.08.2024
- Memleketten manzaralar / 27.08.2024
- Bu milletin deste deste derdi var / 26.08.2024
- Kurduğunuz düzenin adı: Altta kalanın canı çıksın / 25.08.2024
- Yoksulun canına okuyanlar ne okursa okusunlar / 23.08.2024
- Kamunun kasası kalmış posası / 22.08.2024