Yalan haberlerle onay baskısı

Batı, medya ve basın ordusuyla ve bunların oluşturduğu dezenformasyonla Suriye’ye müdahale bahanesi oluşturmaya çalışıyor. Bu noktada sürecin başından bu yana her türlü habercilik tekniği(!) ortaya konuluyor. Önceki gün gündeme gelen Humus ile ilgili haberi de bu kapsamda değerlendirmekte fayda var.
Yok efendim, Humus’a havadan karadan saldırılmış ve 300’ü aşkın ölü varmış vs vs.
Hatta olaya biraz da ajitasyon katmışlar, ölenlerin içinde kadın ve çocuklar da varmış.
İddia edilen olayın zamanlaması da müthiş, tam da Birleşmiş Milletlerin Suriye ile ilgili tasarıyı onaylayacağı gün…
Suriye yönetimi de enayi ya, bula bula kendisi hakkında karar verileceği günü bulmuş müdahale için… Size hiç mantıklı geliyor mu bu haber? Bana çok saçma geliyor da…
Bugüne kadar Esad hakkında, Suriye hakkında o kadar uydurma haberler yaptılar ki, bu tür haberlerin artık hiçbir güvenilirliği kalmadı.
Haberin kaynakları da çok ilginç...
Humus Yerel Koordinasyon Komitesi Sözcüsü Ebu Abdullah, yani Batı’nın Suriye’de sözcülüğünü yapan bir isim ve ABD’ye aleni olarak destek verdiği bilinen El Cezire kanalı vasıtasıyla haberi duyuruyor.
Şıracının şahidi bozacı...
Diğer kaynak ise başka bir ABD piyonu, Suriyeli aktivist yakıştırmalı Halid Ebu Sabah, ne ilginçtir ki o da El Cezire’ye bağlanıp uyduruk bir şeyler söylemiş.
Bu tür yalan haberlerle ulaşmak istedikleri netice, BM Konseyi’nde daha önce Suriye’ye yaptırım konusunda veto kullanan Rusya ve Çin’i köşeye sıkıştırmak, yaptırım taslağı ile ilgili onaylarını alabilmek.
Bu onayı kaptıklarında ne yapacaklarını Libya’dan biliyorsunuz.
Tabi, Libya sürecinden ders alan Rusya ve Çin, bu tür alicengiz oyunlarına pek kanacakmış gibi görünmüyor. Rus yetkililerin açıklamalarından bunu anlayabiliyoruz.
BM’nin taslağıyla ilgili olarak Rusya’nın Rossiya televizyon kanalına konuşan Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, “Bize hiçbir şekilde uymuyor” ifadesini kullanarak, tasarı üzerinde değişiklik yapılmazsa kabul etmeyeceklerinin sinyalini verdi.  
Lavrov ayrıca yapılmasını istedikleri değişiklikleri de Batılı devletlere ve ABD’ye gönderdiklerini sözlerine ekledi.
Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, 48’inci Münih Güvenlik Konferansı’nda yaptığı konuşmada ise, “Karar tasarısı onaylanır ve Esad gitmezse, ABD ve Avrupa’nın Suriye’yle ilgili gelecekteki planları ne olacak?” diye sordu.
Lavrov, Rusya’nın tasarıyla ilgili en büyük itirazının, tasarının Esad hükümetine karşı önlemler almasına karşın, “barışçıl protesto gösterilerini manipüle eden silahlı grupları” hesaba katmaması olduğunu söyledi.
BM’nin tasarısında Esad’ın tamamen devre dışı kalması söz konusu...
Tasarıda, Suriye’nin yönetimi ABD ve İsrail taşeronluğuna soyunan Arap Birliği’ne devrediliyor. Esad’ın ise yetkilerini yardımcısına devretmesi isteniyor. Esad, sivillere güç kullanmakla, keyfi adam öldürmelerle, tutuklamalarla, infazlarla, işkence ve kötü muamelelerle suçlanıyor.
Daha önceki yazılarımızda da ifade ettiğimiz gibi bunların hepsi Suriye’yi BOP kapsamında parçalamak, işgal etmek ve kaynaklarını sömürmek için yapılan iftiralar.
Esad yönetimin bugüne kadar yaptığı, ülkesini bölmek isteyen dış güçlerle işbirliği yapan terör gruplarıyla mücadeledir.
BM, Suriye ve Esad yönetimi konusunda yargısız infaz yapmak istemektedir.