1963 yılında Türkiye'ye yabancı sermaye getiren, fabrika kuran, fabrikasında 1400 işçi çalıştırarak tekerlek lastiği üreten, ürettiği lastiğin yüzde 70'ini ihraç eden Goodyear firması, Türkiye'deki üretimini kısmaya ve de Türk piyasası için başka ülkelerdeki fabrikalardan lastik ithal etmeye karar vermiş. Goodyear bundan sonraki yatırımlarını başka ülkelere kaydıracakmış. Goodyear'ın sözcüsü Nedret Türkkuşu'nun açıklamalarına göre, Türkiye'de üretim yapmak yabancı sermayeli kuruluş için artık cazibesini kaybetmiş.Hatırlayınız, bir zamanlar dünyanın ünlü firmalarından Philips'in Türkiye'de fabrikaları vardı. TV, radyo, tıraş makinesi, ütü, buzdolabı, çamaşır makinesi üretirdi. Philips, fabrikalarını teker teker kapattı. Şimdilerde Philips ürünlerinin tamamı yurtdışından geliyor.Hatırlayınız, bir zamanlar Türkiye'de General Electric firmasının ampul fabrikası vardı. Bu fabrika Vehbi Koç sayesinde Türkiye'de Amerikalıların yaptığı ilk sermaye yatırımı idi. O fabrika da kapandı. Şimdilerde General Electric ampullerini ithal ediyoruz.Gelenler kaçıyorHatırlayınız, bir zamanlar Opel'in İzmir'de bir otomobil fabrikası vardı. Yakın zamanda kapandı. Eskiden İzmir'de üretilen modelleri şimdilerde ithal ediyoruz.Biz, yabancı sermaye gelsin, fabrika kursun diye beklerken ne oluyor da gelenler kaçıyor? Gelenler kaçarken acaba yenileri gelir mi?Bizim beklediğimiz, gelmesini istediğimiz yabancı sermaye sabit sermaye yatırımı yapacak, fabrika kuracak, işçi çalıştıracak, üretimimizi artıracak yabancı sermaye.Şimdilerde gelenler fabrika kurmak için gelmiyor. Bono veya hisse senedi satın almak, borç vermek için geliyor. Kurulu dükkânları, fabrikaları satın almak için geliyor.Kimi diyor ki, "Yabancılar formalite yüzünden gelmiyor". Kimi diyor ki, "Yabancılar bizi sevmediklerinden gelmiyor"... İyimserler diyor ki, "AB'ye katılım müzakereleri başladı... Bundan sonra yabancı sermaye oluk oluk gelecek..."İthalat cazipSayın okuyucularım, "yabancı sermaye" sadece "kâr etmek için" gelir. Sabit sermaye yatırımı yapacak, fabrika kuracak yabancı sermaye iki şeye bakar. (1) Türkiye'de fabrika kurarsak, girdi ve emek maliyeti başka ülkelerden daha ucuz olur mu? (2) Türkiye'de fabrika kurarsak, iç pazardaki ve ihracattaki rekabet gücüne ve talebe dayalı olarak üretimi sürdürme, büyütme fırsatı var mı?Türkiye'nin nüfusu fazla ama, insanların kişi başı geliri 5 bin doların altında olduğundan, iç pazar küçük. Bu pazar çok yavaş büyüyor. Üretim girdilerinin maliyeti devamlı artarken (en az enflasyon oranında artarken) döviz fiyatı artmıyor. Bu durumda ihracatın cazibesi kalmadı. Bırakınız büyümeyi, üretimi sürdürme imkânı yok.Ortada böyle bir tablo var ise, daha önce gelenler fabrikalarını kapatıyor veya ithalata ağırlık veriyor ise, yenileri fabrika kurmak için gelir mi? Bu gerçekleri görelim ve "Gelen kaçıyor, yenisi gelmiyor" diye boş yere üzülmeyelim. Sorun, bizim ekonomik yapımızdaki çarpıklıkta.Güngör Uras/ Milliyet
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.