‘Yabancı devletlerin eğitime müdahalesini kabul eden müstemlekecidir’
Adnan Yarar, “Hiçbir yabancı devletin Türkiye'de eğitim gibi stratejik bir alanda müdahaleci olmasını ve kendi başına buyruk hareket etmesini Türkiye'de hiçbir eğitimci, hiçbir eğitim bileşeni kabul etmez, eden de zaten müstemlekecidir, müstemleke aydınıdır” dedi.
29.07.2024 10:34:00
Bülent TAPICI
Bülent TAPICI
Milli Eğitim Bakanlığının özellikle Fransız ve Alman Büyükelçilerine bağlı okullarla yaşadığı kriz sürüyor. Yasal mevzuata aykırı hareket eden ve sayıları 12'yi bulan bu okullar yaşanan krizden sonra Türk öğrenci kabul etmeyeceklerini açıkladı.
Yabancı okul krizini Hepimizin Sendikası Grubu Yürütme Kurulu Üyesi Adnan Yarar ile konuştuk.
Adnan Yarar şunları söyledi;
"Bu okullar Milli Eğitim Bakanlığı mevzuatına bağlı olmayan büyükelçilikler bünyesindeki okullar. Burada okuyan Türk Cumhuriyeti Devleti vatandaşı öğrencilerin herhangi bir hukuki, yasal statüsü yok. Bunların her oradan aldıkları diplomaların da herhangi bir geçerliliği yok. Burada okuyan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı öğrencileri, yabancı öğrenci statüsüne sokup üniversite sınavlarına sokuyorlar.
Bu da şöyle bir haksızlığa yol açıyor; Yüksek Öğretim Kurumunun yabancı ülke vatandaşı olup da yabancı öğrenci statüsüyle Türkiye'de üniversite okumak isteyen öğrencilere tanıdığı bazı ayrıcalıklı haklar var. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları buradan denklik alıp yabancı öğrenci statüsüne kavuştuğu için böyle bir haksızlık da ortaya çıkıyor. Dolayısıyla Milli Eğitim Bakanlığı ile kendi vatandaşlarımız bu bağlamda karşı karşıya geliyorlar. Bu da son derece haksız ve çarpık bir duruma yol açıyordu.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın 'Eğer kurallara, yasa ve yönetmeliklerimize uymadıkları takdirde yaptırım uygulayacağız' açıklamasının ardından okulların bugün 2024 - 2025 eğitim öğretim yılından sonra Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı öğrenci almayacaklarını açıklamaları önemli. Umarız bundan sonra hiçbir devlet Türkiye'de eğitim gibi stratejik bir alanda kendi başına buyruk hareket etme cüretini kendinde görmez.
Türkiye'de bizim eğitim sistemimizde, öğretmenlik mesleğinde, eğitim alanında, bilimsel eğitimde elbette problemler, yanlışlıklar, hatalar var. Türkiye'de biz eğitim bileşenleri olarak, eğitim sendikaları olarak bilim insanlarıyla birlikte, mesleğin içinden öğretmen arkadaşlarımızla birlikte bu eksiklikleri, hataları eleştiriyoruz, bunlara karşı mücadele veriyoruz ve vermeye devam edeceğiz. Ancak burada hiçbir yabancı devletin Türkiye'de eğitim gibi stratejik bir alanda müdahaleci olmasını ve kendi başına buyruk hareket etmesini Türkiye'de hiçbir eğitimci, hiçbir eğitim bileşeni kabul etmez, eden de zaten müstemlekecidir, müstemleke aydınıdır."
Yabancı okul krizini Hepimizin Sendikası Grubu Yürütme Kurulu Üyesi Adnan Yarar ile konuştuk.
Adnan Yarar şunları söyledi;
"Bu okullar Milli Eğitim Bakanlığı mevzuatına bağlı olmayan büyükelçilikler bünyesindeki okullar. Burada okuyan Türk Cumhuriyeti Devleti vatandaşı öğrencilerin herhangi bir hukuki, yasal statüsü yok. Bunların her oradan aldıkları diplomaların da herhangi bir geçerliliği yok. Burada okuyan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı öğrencileri, yabancı öğrenci statüsüne sokup üniversite sınavlarına sokuyorlar.
Bu da şöyle bir haksızlığa yol açıyor; Yüksek Öğretim Kurumunun yabancı ülke vatandaşı olup da yabancı öğrenci statüsüyle Türkiye'de üniversite okumak isteyen öğrencilere tanıdığı bazı ayrıcalıklı haklar var. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları buradan denklik alıp yabancı öğrenci statüsüne kavuştuğu için böyle bir haksızlık da ortaya çıkıyor. Dolayısıyla Milli Eğitim Bakanlığı ile kendi vatandaşlarımız bu bağlamda karşı karşıya geliyorlar. Bu da son derece haksız ve çarpık bir duruma yol açıyordu.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın 'Eğer kurallara, yasa ve yönetmeliklerimize uymadıkları takdirde yaptırım uygulayacağız' açıklamasının ardından okulların bugün 2024 - 2025 eğitim öğretim yılından sonra Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı öğrenci almayacaklarını açıklamaları önemli. Umarız bundan sonra hiçbir devlet Türkiye'de eğitim gibi stratejik bir alanda kendi başına buyruk hareket etme cüretini kendinde görmez.
Türkiye'de bizim eğitim sistemimizde, öğretmenlik mesleğinde, eğitim alanında, bilimsel eğitimde elbette problemler, yanlışlıklar, hatalar var. Türkiye'de biz eğitim bileşenleri olarak, eğitim sendikaları olarak bilim insanlarıyla birlikte, mesleğin içinden öğretmen arkadaşlarımızla birlikte bu eksiklikleri, hataları eleştiriyoruz, bunlara karşı mücadele veriyoruz ve vermeye devam edeceğiz. Ancak burada hiçbir yabancı devletin Türkiye'de eğitim gibi stratejik bir alanda müdahaleci olmasını ve kendi başına buyruk hareket etmesini Türkiye'de hiçbir eğitimci, hiçbir eğitim bileşeni kabul etmez, eden de zaten müstemlekecidir, müstemleke aydınıdır."