logo
25 ARALIK 2025


Vatikan ve Şövalyeler

27.05.2002 00:00:00
Aytunç Altındal'ı ayrıca tanıtmaya gerek yok sanırım. Okurlarımız özellikle Meltem TV ve Yeni Mesaj gazetesi aracılığıyla sn. Altındal'ı yakından tanıyordur. Altındal; son zamanlarda sekiz baskı yapan Bilinmeyen Hitler'den sonra beklenen kitabı "Vatikan ve Tapınak Şövalyeleri"ni de çıkardı.

"Vatikan ve Tapınak Şövalyeleri" üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm Dünyanın en esrarlı devleti olan Vatikan'ı konu alıyor. Bu bölüm daha önce Yeni Mesaj gazetesinde dizi olarak yayınlanmış (19-30 Aralık 2000) ve olağanüstü ilgi görmüştü. Bu bölümde Vatikan'ın hem tarihi ele alınıyor hem de aktüel gelişmeler inceleniyor.

"Tapınak Şövalyeleri"nin ele alındığı bölümde de hem tarih hem de aktüel durum işleniyor. Tarihteki Tapınak Şövalyeleri'nin günümüzdeki temsilcileri olan Malta Şövalyeleri ile de yüzyüze görüşmüş sn. Altındal. Altındal, ABD ve Rusya'da kimi çevrelerce desteklenen ve kendisini Bizans tahtının yasal varisi olarak gören Lascaris Paleolog ve faaliyetleri hakkında ilginç bilgiler veriyor. İstanbul üçe bölünüp Suriçi'nde Bizans diriltilirse imparator da hazır yani.

Üçüncü bölüm ise "Vatikan Bağlantılı Güncel Yazılar"dan oluşuyor. Başlığa rağmen bu bölümde Anglikan ve Ordodoks Kiliselerinin faaliyetleri de inceleniyor. Altındal'ın TBMM'de yapılan "Tarih Boyunca Türk-Ermeni İlişkileri Sempozyumu"ndaki konuşması da son derece dikkate değer. Altındal, Ermeni meselesinin, tarihi bir mesele sayılamayacağını çünkü bir terör meselesi olduğunu vurguluyor. "Papa'nın Gizli Kardinalleri" başlıklı yazısını Meltem TV'deki Med-Cezir programında da kendileriyle konuşmuştuk. İlk yayınlandığında epeyce tartışmalara yol açmıştı. Sonradan çok aranılan bir yazı olmuştu; bu yüzden yeniden yayınlanması isabetli oldu sanırız.

Papa'nın gizli kardinalleri

Üç yıl önce, 16 Nisan 1995'te Papa II. John Paul, St. Peter Meydanı'nı dolduran 200.000 kişilik bir Paskalya mesajını okudu. Papa ilk kez bu Paskalya mesajında siyasal haklar edinmek için silahlı mücadele veren örgütleri bizzat dile getirdi. Papa aynen şunları söyledi:

"Özellikle Kürtleri, Filistinlileri ve Latin Amerika'daki grupları siyasal haklar elde etmek için silahlı mücadele bulunmaya son vermeye çağırıyorum. Toplumda karşılıklı kabule ve saygıya dayalı kullanılabilir (equitable) çözümün tek yolu vardır: Diyalog. Ben onları bir an önce diyalog başlatmaya çağırıyorum."

Bu Papalık çağrısından sonra ilginç gelişmeler oldu. İlkin Belçika'da sonra Almanya'da "Diyalog" grupları oluştu. Hemen ardından 1995 yılının Eylül ayında "PKK Diyalog İstiyor" sesleri yükseltilmeye başlandı. Bunları Türkiye Diyalogdan Kaçıyor" şeklindeki Batı basınının manipüle edilmiş haberleri izledi. Türkiye yeniden İnsan Hakları örgütlerinin boy hedefi haline getirildi.

Vatikan'ın ve onun bürokrasisinin Türkiye'deki siyasi gelişmelerle doğrudan ve açıklanmış iradeyle ilgilenişi işte bu 16 Nisan Paskalya konuşmasından sonra hız kazandı. Ne hikmetse bu dönemde o güne değin Diyalog sözcüğünü telaffuz bile edemeyen bazı çevreler birdenbire "Din" aşkına "Diyalog ve Hoşgörü" toplantıları düzenlemeye başladılar.

Papa'nın ne tür bir Diyalog çağrısı yaptığı ise Katolik Kilisesi tarafından yayınlanan resmi belge ve yayınlardan anlaşıldı. Katolik aleminde en ciddi ve en çok izlenen yayın organı olan The Catholic World Report (ABD tarafından finanse ediliyor) Mayıs 1995 sayısında Türkiye'yi tek taraflı suçlayan bir haber yayınlandı (ss. 13-14). Haberde Amerikalı Cumhuriyetçi Senatör John Porter'ın "Türkiye'de Kürtlere Jenosit Uygulanıyor" şeklindeki demeci verildikten sonra Müslüman Türklerin elindeki Ankara Hükümeti'nin başta Kürtlere, Aramilere, Ermenilere, Süryanilere ve Rumlara baskı yapmakta olduğu vurgulandı. (Aynı Senatör bilindiği üzere ABD'de Ermeni Soykırımı tezini savunuyor. İki ay önce eşiyle gelerek Türkiye'deki bazı Kürt liderleriyle görüşmüştü). Aynı dergi Haziran 1995 sayısında ise tam altı sayfalık bir yazıyla Türkiye'nin AB'ye girmesini engelleyeceğini duyurdu. Papa'nın Diyalog çağrısının böylece kasıtlı bir Anti-Türkiye kampanyasını seslendiren bir "Monolog" olduğu da anlaşıldı. Rastlantı bu ya, 1995'ten bu yana Türkiye'de Diyalogla yatıp Hoşgörüyle kalkanlar, ne hikmetse tıpkı Vatikan ağzıyla konuşarak terörist bir örgütle Türkiye Cumhuriyeti'ni "Diyalog ve Hoşgörü" yutturmacasıyla, kendi deyimleriyle, "Diplomatik" görüşmelerde bulunmak üzere, eşit taraflar olarak "Diyalog Masası"na oturtmaya uğraştılar. Hala da uğraşıyorlar...

Vatikan bu gelişmeleri nasıl değerlendirdi, bilinmez. Ama geçtiğimiz hafta Papa II. John Paul, sessiz sedasız bir atama yaptı. 21 Şubat 1998'de resmiyet kazanarak yürürlüğe giren bu atama olayı ile Kardinaller Koleji'ne (Vatikan'ın Senatosu) 20 yeni Kardinal atandı. Böylece bu Papa'nın ölümünden sonra yapılacak olan seçimde oy kullanma hakkına sahip olan Kardinal sayısı 122'ye yükseltildi. (Gerçekte 166 Kardinal var. Bunlardan 80 yaşının üstündekiler oy kullanamıyorlar). Yeni Kardinallerden ikisi de Amerikalıydı. Bunlardan biri Türkiye'deki "Diyalog ve Hoşgörücüleri" yakından tanıyan Şikagolu Francis Kardinal George diğeri de eski Denver Başpiskoposu James Kardinal Stafford'du.

Ancak ilginç olan bu değildi. Papa II. John Paul neredeyse 100 yıldır uygulanmayan bir "Papalık Hakkını" da bu atamalarda kullanmıştı. Vatikan terminolojisinde "in pectore" diye bilinen bu uygulamaya göre Papa 20 Kardinaline ek olarak iki de "in pectore" yani gizli kardinal atamıştı. Sözkonusu sözcük Latince "Kilisenin bağrına bastığı gizli evladı" anlamına gelmektedir.

Diğer bir anlatımla "in pectore" ile yıllardır Vatikan'ın "gizli" hizmetinde çalışan ve/fakat kendi ülkesinde kimliğini gizleyen başka dine mensup iki kişi şu anda Vatikan'da Kardinal yapılmış bulunuyorlar. Papanın özel "Audiance=Görüşme" yapmasından sonra Kardinalliğe getirmeye uygun gördüğü bu kişilerin kim oldukları şu anda Papa dahil sadece 7 kişi tarafından biliniyor. Geleneğe göre Papa'nın bu şahısların kimliklerini ölümünden önce açıklaması gerekiyor, yoksa bu kişilerin "in pectore" statüleri kimlikleri açıklanmadan sürecek.

Yıllardır Vatikan'ın isteklerini yerine getirerek "Gizli Katolik" olarak çalıştıkları ve bizzat Papa'nın dediğine göre gerçek kimliklerinin açıklanması halinde ihanetleri nedeniyle kendi ülkelerinde öldürülebilecekleri ihtimali bulunan bu iki kişi acaba kimdir? Bunlardan birinin Çin Halk Cumhuriyeti'ndeki bir din adamı olduğu tahmin ediliyor. Diğeri de acaba Orta Doğu'dan Müslüman bir lider, kral ve/veya bir din adamı mıdır? Soğuk savaş yıllarında CIA hesabına çalıştığı bilinen Papa II. John Paul'un Vatikan'daki Mafyası OPUS DEI'nin Orta Doğu'da hangi liderlerle kol kola ve sermayesiyle iç içe olduğu biliniyor. Birkaç yıl içinde çok hazin bir "Aldanış"la karşılaşmasınlar diye Orta Doğu'nun Müslümanları bu soruyu kendilerine sorsalar iyi ederler, kanısındayım..."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
Gazze'de "ikinci aşama"nın tarihi belli oldu
Trump'ın temsilcisi Witkoff arabuluculara iletti
Meteorolojiden İstanbul için soğuk hava uyarısı
Sıcaklık sıfır dereceye kadar düşecek
Saadettin Saran gözaltına alındı
Uyuşturucu testi pozitif çıkmıştı
11. Yargı Paketi TBMM Genel Kurulunda kabul edildi
Pakette hangi düzenlemeler yer alıyor?
Türkiye'de bir 'ilk'
ŞOK Marketler’de meyve-sebzede yeni dönem
'Son eşiğe geldik'
Komisyonun çalışma süresi 2 ay uzatıldı
Çalışana az, işverene çok!
Yeni asgari ücretin detayları belli oldu
Özdağ beraat etti
Cumhurbaşkanına hakaret davasında karar
'İşverene maliyeti 39 bin 223 lira'
ATO'dan asgari ücret değerlendirmesi
Kara kutu bulundu
Düşen Libya uçağına dair kritik açıklama
Yüzde 19 zam
1 Ocak'ta yürürlüğe girecek
Uyuşturucu testi pozitif çıktı
Şimdi ne olacak?
Putin, Suriyeli bakanlarla Moskova'da görüştü
Görüşmede siyasi, askeri ve ekonomik konular ele alındı
Libya uçağının düşüşünü vatandaşlar anlattı
"Deprem oluyor sandık"
Libya'da 3 gün milli yas ilan edildi
Libya'dan heyet gelecek
Gazze'de "ikinci aşama"nın tarihi belli oldu
Trump'ın temsilcisi Witkoff arabuluculara iletti
Meteorolojiden İstanbul için soğuk hava uyarısı
Sıcaklık sıfır dereceye kadar düşecek
Saadettin Saran gözaltına alındı
Uyuşturucu testi pozitif çıkmıştı
11. Yargı Paketi TBMM Genel Kurulunda kabul edildi
Pakette hangi düzenlemeler yer alıyor?
Türkiye'de bir 'ilk'
ŞOK Marketler’de meyve-sebzede yeni dönem
'Son eşiğe geldik'
Komisyonun çalışma süresi 2 ay uzatıldı
Çalışana az, işverene çok!
Yeni asgari ücretin detayları belli oldu
Özdağ beraat etti
Cumhurbaşkanına hakaret davasında karar
'İşverene maliyeti 39 bin 223 lira'
ATO'dan asgari ücret değerlendirmesi
Kara kutu bulundu
Düşen Libya uçağına dair kritik açıklama
Yüzde 19 zam
1 Ocak'ta yürürlüğe girecek
Uyuşturucu testi pozitif çıktı
Şimdi ne olacak?
Putin, Suriyeli bakanlarla Moskova'da görüştü
Görüşmede siyasi, askeri ve ekonomik konular ele alındı
Libya uçağının düşüşünü vatandaşlar anlattı
"Deprem oluyor sandık"
Libya'da 3 gün milli yas ilan edildi
Libya'dan heyet gelecek
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.