Varlık Fonu'na devredildiler...
Varlık Fonu, dün Halkbank ve yıllık 7.2 milyar dolarla Türkiye'nin en büyük döviz getiren şirketi THY'nin devriyle daha da zenginleşti. Döviz kurlarında dönem dönem yaşanan dalgalanmalara bundan böyle Merkez Bankası'nın yanı sıra Varlık Fonu'ndaki kaynaklarla da müdahale edilecek.
06.02.2017 00:00:00
RECEP BAHAR/İSTANBUL
Kamunun elindeki kuruluşlar ya da kamunun hissesi bulunan kuruluşlar Varlık Fonu'na devredilmeye devam ediyor. Dün de Bakanlar Kurulu kararıyla bu çerçevede Türk Hava Yolları (THY) ile Halkbank, Türkiye Varlık Fonuna devredildi.
THY'nin yüzde 49.12, Halkbank'ın ise yüzde 51.11'lik hissesi kamunun elinde bulunuyor. Kararın ardından Türk Lirası değer kazandı. 3.70 TL seviyelerinden güne başlayan dolar, karar sonrası 3.66'ya kadar geriledikten sonra 3.67 seviyesinde dengelendi.
Sabah saatlerinde 3.99 TL'den işlem gören Euro ise kararla birlikte 3.94'e geriledi.
5 Şubat Pazar günü de Türkiye Cumhuriyet Ziraat Bankası AŞ, Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ (BOTAŞ), Türkiye Petrolleri AO (TPAO), Posta ve Telgraf Teşkilatı AŞ (PTT), Borsa İstanbul AŞ (BİST), Türksat Uydu Haberleşme Kablo TV ve İşletme AŞ'nin sermayelerinde bulunan Hazine'ye ait hisselerin tamamı, Türk Telekomünikasyon AŞ'nin yüzde 6.68 oranındaki Hazine'ye ait hissesi, Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü ve Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü (ÇAYKUR) Varlık Fonu'na devredilmişti.
Bu kararın uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkabilecek tereddütleri giderme ve gerektiğinde uygulama esaslarını belirleme yetkisi Başbakanda olacak. Türkiye Varlık Fonu söz konusu şirketleri, Bakanlar Kurulu tarafından onaylanacak Stratejik Yatırım Planı çerçevesinde yönetecek.
Ayrıca mülkiyeti Hazine'ye ait olan Antalya, Aydın, İstanbul, Isparta, İzmir, Kayseri ve Muğla'da bulunan bazı taşınmazların tahsisleri de kaldırılarak Türkiye Varlık Fonu'na devredildi. Söz konusu bazı taşınmazların üzerinde lüks otellerin bulunduğu belirtiliyor. Bu arada Savunma Sanayii Destekleme Fonu'na ait 3 milyar lira da Varlık Fonu'na aktarıldı. Söz konusu kaynak 3 ay içinde geri ödenecek.
İlk görev dövizde spekülasyonu engellemek
Peki, Varlık Fonu hangi amaçlar için kullanılacak? Bu konuda en net açıklama Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Cemil Ertem'den geldi. Ertem, Türkiye Varlık Fonu ile tüm dünyanın Türkiye mali piyasalarına daha güvenli bakacağını belirterek, "Artık Türkiye, cebine 50 milyon dolar koyup kurları oynatacağı ya da birkaç milyon dolarla borsayı silkeleyebileceği bir piyasa olmayacak" dedi.
Ertem'in bu ifadesinden Varlık Fonu'nun öncelikle döviz spekülasyonunu engellemek için kullanılacağı ortaya çıkıyor. Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş da konuya ilişkin olarak, "Türkiye ekonomisinin gücünü göstermek, birtakım dışarıdan müdahalelere karşı kuvvetlenmesini sağlamak için tabiri caizse 'garanti' mahiyetinde olan bir fondur. Savunma Sanayii'nden ilgili kaynağın buraya aktarılmasının amacı, aynı şekilde kullanımın aynı kaynakta toplanarak, daha etkin kullanımını sağlayabilecek bir adımın atılmasıdır" dedi.
Nitekiim Fon içinde döviz geliri olan kuruluşlar (THY, Çaykur, Eti Maden gibi) kuruluşların yanı sıra yoğun döviz gideri olan (BOTAŞ gibi) kuruluşlar da bulunuyor. Dahası dövizdeki oynaklığı engellemek için devletin THY gibi döviz geliri olan kuruluşlarıyla BOTAŞ gibi döviz harcayan kuruluşları Varlık Fonu'nda bir araya getirilmesi dikkat çekiyor.
Bu durumda BOTAŞ doğalgaz alımı için ihtiyaç duyduğu dövizi bankalardan değil Varlık Fonu vasıtasıyla tedarik edecek. Böylece kurların yükselmesi engellenmek amacıyla piyasada döviz talebi oluşturulmak istenmiyor.
Kuruluşlar özelleştirilecek mi?
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Cemil Ertem, söz konusu kuruluşların özelleştirilip yabancıların eline geçip geçmeyeceği konusunda ise "Bu hiçbir zaman milli varlıklarımızın yabancıların eline geçeceği anlamına gelmiyor. Bilakis milli varlıklarımızın millet tarafından değerlendirilmesi ve getirilerinin millete geri dönmesi anlamına geliyor. Getiriler altyapı yatırımlarında kullanılacak. Türkiye, borçlanmadan ve kendi bütçesini kullanmadan büyük altyapı yatırımlarını yapabilecek. Türkiye Varlık Fonu ile özelleştirme vizyonunu ve kapsamını değiştiriyor" dedi.
Bu kapsamda THY ve Halkbank'ın özelleştirme kapsamından çıkarıldığını da not edelim. Varlık Fonu'na aktarılan diğer kuruluşlar da özelleştirme kapsamından çıkarıldı.
Farklı bir bakış açısı
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, Bakanlar Kurulunca, bazı şirket hisselerinin Türkiye Varlık Fonuna aktarılmasına ilişkin şunları söyledi: "Yiye yiye, sata sata beş kuruş bırakmayıp, en sonunda evi ipotek ettirip, hanımın bileziklerini bozduranın başına ne gelirse bugün Türkiye'nin altın bileziklerini bozduranlar, Türkiye'nin başına aynı derdi sarmaktalar. Pazar günü Ziraat Bankası, Türkiye Petrolleri, PTT, BOTAŞ, Borsa İstanbul, Türksat, Türk Telekom'un Hazine hisseleri, ETİ Maden, Çaykur adı Varlık Fonu olan, kendisi bir saray ipotek fonu olan paralel hazineye aktarılmış oldu. Türkiye'de bir varlık fonu oluşturulabilecek bir varlık yok. Türkiye borçlu. Kurulan fon, bir kaynağı, yatırıma dönüştürme fonu değildir. Kurulan fon, kendi üzerine aldığı kamu kaynaklarını ipotek ederek, yani bizim geleceğimizi ipotek ederek, yeniden borçlanma mekanizmasıdır. Bu bir borçlanma fonudur, bir varlık fonu değildir. Yiye yiye, sata sata beş kuruş bırakmayıp, en sonunda evi ipotek ettirip, hanımın bileziklerini bozduranın başına ne gelirse bugün Türkiye'nin altın bileziklerini bozduranlar, Türkiye'nin başına aynı derdi sarmaktalar. Başımıza ne geleceğini çok iyi biliyoruz."
Fona devredilen kurumların 2016 yılında Türkiye bütçesine yaptığı katkının 5 milyar lira olduğunu anımsatan Böke, "Bugün bütçeden eksilen bu 5 milyar liranın yerine yeni vergi mi koyacaksınız, cezaları, harçları mı artıracaksınız, otoyollara yine zam mı yapacaksınız? Sağlık katkı paylarını yine artıracak mısınız? Eğer vergiyi arttırmayacaksanız, yeni zamlarla yeni gelir kapıları açmayacaksanız, o zaman bütçeyi açığa ve ekonomiyi bir çöküşe mi sürükleyeceksiniz?" sorularını yöneltti.
Böke, Türkiye Varlık Fonunun kurulmasına ilişkin yasayı Anayasa Mahkemesi'ne götürdüklerini hatırlattı.
Ağustos 2016'da kuruldu
Başbakanlığa bağlı Türkiye Varlık Fonu ile Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketi, Ağustos 2016'da kurulmuştu. Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketi'nin kuruluş amacı, Türkiye Varlık Fonu'na bağlı alt fonları kurmak ve yönetmekti.
Türkiye Varlık Fonu'nun kuruluş amacı ise sermaye piyasalarında araç çeşitliliği ve derinliğine katkı sağlamak, yurt içinde kamuya ait varlıkları ekonomiye kazandırmak, dış kaynak temin etmek, stratejik ve büyük ölçekli yatırımlara iştirak etmekti.
Kamunun elindeki kuruluşlar ya da kamunun hissesi bulunan kuruluşlar Varlık Fonu'na devredilmeye devam ediyor. Dün de Bakanlar Kurulu kararıyla bu çerçevede Türk Hava Yolları (THY) ile Halkbank, Türkiye Varlık Fonuna devredildi.
THY'nin yüzde 49.12, Halkbank'ın ise yüzde 51.11'lik hissesi kamunun elinde bulunuyor. Kararın ardından Türk Lirası değer kazandı. 3.70 TL seviyelerinden güne başlayan dolar, karar sonrası 3.66'ya kadar geriledikten sonra 3.67 seviyesinde dengelendi.
Sabah saatlerinde 3.99 TL'den işlem gören Euro ise kararla birlikte 3.94'e geriledi.
5 Şubat Pazar günü de Türkiye Cumhuriyet Ziraat Bankası AŞ, Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ (BOTAŞ), Türkiye Petrolleri AO (TPAO), Posta ve Telgraf Teşkilatı AŞ (PTT), Borsa İstanbul AŞ (BİST), Türksat Uydu Haberleşme Kablo TV ve İşletme AŞ'nin sermayelerinde bulunan Hazine'ye ait hisselerin tamamı, Türk Telekomünikasyon AŞ'nin yüzde 6.68 oranındaki Hazine'ye ait hissesi, Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü ve Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü (ÇAYKUR) Varlık Fonu'na devredilmişti.
Bu kararın uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkabilecek tereddütleri giderme ve gerektiğinde uygulama esaslarını belirleme yetkisi Başbakanda olacak. Türkiye Varlık Fonu söz konusu şirketleri, Bakanlar Kurulu tarafından onaylanacak Stratejik Yatırım Planı çerçevesinde yönetecek.
Ayrıca mülkiyeti Hazine'ye ait olan Antalya, Aydın, İstanbul, Isparta, İzmir, Kayseri ve Muğla'da bulunan bazı taşınmazların tahsisleri de kaldırılarak Türkiye Varlık Fonu'na devredildi. Söz konusu bazı taşınmazların üzerinde lüks otellerin bulunduğu belirtiliyor. Bu arada Savunma Sanayii Destekleme Fonu'na ait 3 milyar lira da Varlık Fonu'na aktarıldı. Söz konusu kaynak 3 ay içinde geri ödenecek.
İlk görev dövizde spekülasyonu engellemek
Peki, Varlık Fonu hangi amaçlar için kullanılacak? Bu konuda en net açıklama Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Cemil Ertem'den geldi. Ertem, Türkiye Varlık Fonu ile tüm dünyanın Türkiye mali piyasalarına daha güvenli bakacağını belirterek, "Artık Türkiye, cebine 50 milyon dolar koyup kurları oynatacağı ya da birkaç milyon dolarla borsayı silkeleyebileceği bir piyasa olmayacak" dedi.
Ertem'in bu ifadesinden Varlık Fonu'nun öncelikle döviz spekülasyonunu engellemek için kullanılacağı ortaya çıkıyor. Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş da konuya ilişkin olarak, "Türkiye ekonomisinin gücünü göstermek, birtakım dışarıdan müdahalelere karşı kuvvetlenmesini sağlamak için tabiri caizse 'garanti' mahiyetinde olan bir fondur. Savunma Sanayii'nden ilgili kaynağın buraya aktarılmasının amacı, aynı şekilde kullanımın aynı kaynakta toplanarak, daha etkin kullanımını sağlayabilecek bir adımın atılmasıdır" dedi.
Nitekiim Fon içinde döviz geliri olan kuruluşlar (THY, Çaykur, Eti Maden gibi) kuruluşların yanı sıra yoğun döviz gideri olan (BOTAŞ gibi) kuruluşlar da bulunuyor. Dahası dövizdeki oynaklığı engellemek için devletin THY gibi döviz geliri olan kuruluşlarıyla BOTAŞ gibi döviz harcayan kuruluşları Varlık Fonu'nda bir araya getirilmesi dikkat çekiyor.
Bu durumda BOTAŞ doğalgaz alımı için ihtiyaç duyduğu dövizi bankalardan değil Varlık Fonu vasıtasıyla tedarik edecek. Böylece kurların yükselmesi engellenmek amacıyla piyasada döviz talebi oluşturulmak istenmiyor.
Kuruluşlar özelleştirilecek mi?
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Cemil Ertem, söz konusu kuruluşların özelleştirilip yabancıların eline geçip geçmeyeceği konusunda ise "Bu hiçbir zaman milli varlıklarımızın yabancıların eline geçeceği anlamına gelmiyor. Bilakis milli varlıklarımızın millet tarafından değerlendirilmesi ve getirilerinin millete geri dönmesi anlamına geliyor. Getiriler altyapı yatırımlarında kullanılacak. Türkiye, borçlanmadan ve kendi bütçesini kullanmadan büyük altyapı yatırımlarını yapabilecek. Türkiye Varlık Fonu ile özelleştirme vizyonunu ve kapsamını değiştiriyor" dedi.
Bu kapsamda THY ve Halkbank'ın özelleştirme kapsamından çıkarıldığını da not edelim. Varlık Fonu'na aktarılan diğer kuruluşlar da özelleştirme kapsamından çıkarıldı.
Farklı bir bakış açısı
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, Bakanlar Kurulunca, bazı şirket hisselerinin Türkiye Varlık Fonuna aktarılmasına ilişkin şunları söyledi: "Yiye yiye, sata sata beş kuruş bırakmayıp, en sonunda evi ipotek ettirip, hanımın bileziklerini bozduranın başına ne gelirse bugün Türkiye'nin altın bileziklerini bozduranlar, Türkiye'nin başına aynı derdi sarmaktalar. Pazar günü Ziraat Bankası, Türkiye Petrolleri, PTT, BOTAŞ, Borsa İstanbul, Türksat, Türk Telekom'un Hazine hisseleri, ETİ Maden, Çaykur adı Varlık Fonu olan, kendisi bir saray ipotek fonu olan paralel hazineye aktarılmış oldu. Türkiye'de bir varlık fonu oluşturulabilecek bir varlık yok. Türkiye borçlu. Kurulan fon, bir kaynağı, yatırıma dönüştürme fonu değildir. Kurulan fon, kendi üzerine aldığı kamu kaynaklarını ipotek ederek, yani bizim geleceğimizi ipotek ederek, yeniden borçlanma mekanizmasıdır. Bu bir borçlanma fonudur, bir varlık fonu değildir. Yiye yiye, sata sata beş kuruş bırakmayıp, en sonunda evi ipotek ettirip, hanımın bileziklerini bozduranın başına ne gelirse bugün Türkiye'nin altın bileziklerini bozduranlar, Türkiye'nin başına aynı derdi sarmaktalar. Başımıza ne geleceğini çok iyi biliyoruz."
Fona devredilen kurumların 2016 yılında Türkiye bütçesine yaptığı katkının 5 milyar lira olduğunu anımsatan Böke, "Bugün bütçeden eksilen bu 5 milyar liranın yerine yeni vergi mi koyacaksınız, cezaları, harçları mı artıracaksınız, otoyollara yine zam mı yapacaksınız? Sağlık katkı paylarını yine artıracak mısınız? Eğer vergiyi arttırmayacaksanız, yeni zamlarla yeni gelir kapıları açmayacaksanız, o zaman bütçeyi açığa ve ekonomiyi bir çöküşe mi sürükleyeceksiniz?" sorularını yöneltti.
Böke, Türkiye Varlık Fonunun kurulmasına ilişkin yasayı Anayasa Mahkemesi'ne götürdüklerini hatırlattı.
Ağustos 2016'da kuruldu
Başbakanlığa bağlı Türkiye Varlık Fonu ile Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketi, Ağustos 2016'da kurulmuştu. Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketi'nin kuruluş amacı, Türkiye Varlık Fonu'na bağlı alt fonları kurmak ve yönetmekti.
Türkiye Varlık Fonu'nun kuruluş amacı ise sermaye piyasalarında araç çeşitliliği ve derinliğine katkı sağlamak, yurt içinde kamuya ait varlıkları ekonomiye kazandırmak, dış kaynak temin etmek, stratejik ve büyük ölçekli yatırımlara iştirak etmekti.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.