İstanbul Valisi Muammer Güler, 1 Mayıs göstericilerine müdahale eden polisin ''zor kullanmayı'', Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu çerçevesinde uyguladığını kaydetti.
Güler, Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ile düzenlediği basın toplantısında, görüntüler eşliğinde hem polise karşı direnişleri hem de meydana getirilen zararları anlatmak istediğini belirterek, ''Kamuoyunda da çok ifade edildi, birçok provokasyonların olabileceği belirtilmişti ve bu provokatörlerin de gerçek yüzünü bu vesileyle görmüş olduk'' dedi.
Polise silah, sapan, taş ve molotofkokteylleriyle sokak aralarından birçok saldırı yapılmak istendiğini, polise direnişler olduğunu anlatan Güler, büyük katılımlı toplantılarda bunun daha büyük provokatif eylemlere dönüştüğünün ve dönüşebileceğinin bu şekilde anlaşıldığını kaydetti.
Alınan yoğun tedbirlerin böyle bir provokatif eylemin de önünü kestiğini vurgulayan Güler, ''Bunu özellikle belirtmek istiyorum. Çünkü daha önce ifade edildiği gibi kendilerine kanunsuz bir toplantı için, kanunsuz bir gösteri yürüyüşü için herhangi bir şekilde toplanmayın dendiği için ve bunun engelleneceği açıkça ifade edildiği için alınan tedbirler de böyle bir toplantıyı baştan engelleme tarzında yürütüldü'' diye konuştu.
Güler, bu arada bazı olumsuzluklar da yaşandığını ifade ederek, bugün yaşanan olumsuz görüntülerin ve fotoğrafların basına CD olarak dağıtılacağını bildirdi.
''Bu görüntüler maalesef üzücüdür'' diyen Güler, provokatif eylem hazırlığı içinde olanların, ne kadar büyük bir öfke içinde güvenlik güçlerine karşı eylem hazırlığı içinde olduklarını göstermesi bakımından bu görüntülerin ilginç olduğunu vurguladı.
Taksim İlkyardım Hastanesi önünde acil bölümlerin ve hastaların kabul edildiği girişlerin kapatılmak istendiğini, buna polisin derhal müdahale ettiğini kaydeden Güler, çiçekler ve büyük saksıların da barikat olarak kullanılmak istendiğini anlattı.
Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu'nun öngördüğü zor kullanmayı, polisin tamamen kanun çerçevesinde uyguladığını kaydeden Güler, polise karşı kullanılan masa üzerinde dizili objeleri basın mensuplarına gösterdi.
BU, POLİSİN KANUNEN ÜSTLENDİ?İ BİR GÖREVGüler, polisin gerekli ihtarları yaptığını, gerekli şekilde beklediğini ve kademeli şekilde bu fiilleri etkisiz hale getirdiğini ifade ederek, ''Bu, onun kanunen üstlendiği bir görevdir ve yasal çerçevede de bu görevini yerine getirmiştir'' dedi.
İstanbulluların bir kez daha bu görüntüleri yaşamamasını, gelecek yıldan itibaren bunun bir Emek ve Dayanışma Günü olarak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, sivil toplum örgütleri, sendikalar ve herkesin katılacağı bir coşkuya dönüştürülmesini isteyen Güler, Ankara'daki toplantılarda da benzeri olumsuz görüntülerin yaşandığını anımsattı.
Güler, İstanbullulara, aldıkları tedbirlere, yaptıkları uyarılara büyük bir olgunlukla cevap verdikleri ve uydukları için teşekkür etti.
Vali Güler, ayrıca, İstanbul Emniyet Müdürlüğüne, İl Jandarma Komutanlığına, Büyükşehir Belediyesine, 1. Ordu Komutanlığına ve şehir dışından gelen emniyet mensuplarına da teşekkürlerini sundu.
Özellikle kanunsuz eylem konusundaki inatlaşmanın yarattığı ortamın kimseye bir fayda getirmediğini, böylesine olumsuz görüntüler ortaya çıkardığını ve polisi de geniş bir önlem almaya zorladığını anlatan Güler, şöyle devam etti:
''Böyle tedbirleri bir daha almaya gerek bırakmadan bir barış ve demokrasi ortamında bunların gerçeklemesini diliyoruz. Çünkü özgürlükler ancak demokrasilerde kullanılabilir, demokrasilerin temeli hukuktur, kanun hakimiyetidir. Kanun tanımazlığın hem hukuki, cezai hem de ahlaki sonuçları vardır. Bunu özellikle İstanbulluların takdirlerine sunuyorum ve bu görüntülerin İstanbullular tarafından en iyi değerlendirileceğine inanıyorum.''
Güler, Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ile düzenlediği basın toplantısında, görüntüler eşliğinde hem polise karşı direnişleri hem de meydana getirilen zararları anlatmak istediğini belirterek, ''Kamuoyunda da çok ifade edildi, birçok provokasyonların olabileceği belirtilmişti ve bu provokatörlerin de gerçek yüzünü bu vesileyle görmüş olduk'' dedi.
Polise silah, sapan, taş ve molotofkokteylleriyle sokak aralarından birçok saldırı yapılmak istendiğini, polise direnişler olduğunu anlatan Güler, büyük katılımlı toplantılarda bunun daha büyük provokatif eylemlere dönüştüğünün ve dönüşebileceğinin bu şekilde anlaşıldığını kaydetti.
Alınan yoğun tedbirlerin böyle bir provokatif eylemin de önünü kestiğini vurgulayan Güler, ''Bunu özellikle belirtmek istiyorum. Çünkü daha önce ifade edildiği gibi kendilerine kanunsuz bir toplantı için, kanunsuz bir gösteri yürüyüşü için herhangi bir şekilde toplanmayın dendiği için ve bunun engelleneceği açıkça ifade edildiği için alınan tedbirler de böyle bir toplantıyı baştan engelleme tarzında yürütüldü'' diye konuştu.
Güler, bu arada bazı olumsuzluklar da yaşandığını ifade ederek, bugün yaşanan olumsuz görüntülerin ve fotoğrafların basına CD olarak dağıtılacağını bildirdi.
''Bu görüntüler maalesef üzücüdür'' diyen Güler, provokatif eylem hazırlığı içinde olanların, ne kadar büyük bir öfke içinde güvenlik güçlerine karşı eylem hazırlığı içinde olduklarını göstermesi bakımından bu görüntülerin ilginç olduğunu vurguladı.
Taksim İlkyardım Hastanesi önünde acil bölümlerin ve hastaların kabul edildiği girişlerin kapatılmak istendiğini, buna polisin derhal müdahale ettiğini kaydeden Güler, çiçekler ve büyük saksıların da barikat olarak kullanılmak istendiğini anlattı.
Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu'nun öngördüğü zor kullanmayı, polisin tamamen kanun çerçevesinde uyguladığını kaydeden Güler, polise karşı kullanılan masa üzerinde dizili objeleri basın mensuplarına gösterdi.
BU, POLİSİN KANUNEN ÜSTLENDİ?İ BİR GÖREVGüler, polisin gerekli ihtarları yaptığını, gerekli şekilde beklediğini ve kademeli şekilde bu fiilleri etkisiz hale getirdiğini ifade ederek, ''Bu, onun kanunen üstlendiği bir görevdir ve yasal çerçevede de bu görevini yerine getirmiştir'' dedi.
İstanbulluların bir kez daha bu görüntüleri yaşamamasını, gelecek yıldan itibaren bunun bir Emek ve Dayanışma Günü olarak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, sivil toplum örgütleri, sendikalar ve herkesin katılacağı bir coşkuya dönüştürülmesini isteyen Güler, Ankara'daki toplantılarda da benzeri olumsuz görüntülerin yaşandığını anımsattı.
Güler, İstanbullulara, aldıkları tedbirlere, yaptıkları uyarılara büyük bir olgunlukla cevap verdikleri ve uydukları için teşekkür etti.
Vali Güler, ayrıca, İstanbul Emniyet Müdürlüğüne, İl Jandarma Komutanlığına, Büyükşehir Belediyesine, 1. Ordu Komutanlığına ve şehir dışından gelen emniyet mensuplarına da teşekkürlerini sundu.
Özellikle kanunsuz eylem konusundaki inatlaşmanın yarattığı ortamın kimseye bir fayda getirmediğini, böylesine olumsuz görüntüler ortaya çıkardığını ve polisi de geniş bir önlem almaya zorladığını anlatan Güler, şöyle devam etti:
''Böyle tedbirleri bir daha almaya gerek bırakmadan bir barış ve demokrasi ortamında bunların gerçeklemesini diliyoruz. Çünkü özgürlükler ancak demokrasilerde kullanılabilir, demokrasilerin temeli hukuktur, kanun hakimiyetidir. Kanun tanımazlığın hem hukuki, cezai hem de ahlaki sonuçları vardır. Bunu özellikle İstanbulluların takdirlerine sunuyorum ve bu görüntülerin İstanbullular tarafından en iyi değerlendirileceğine inanıyorum.''
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.