Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen etkinliğe katılan Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Hayati Develi, 2009'da kurulan enstitünün bugüne kadar, Türkiye'nin tanıtımını yapan bir kamu kuruluşu olduğunu söyledi.
Çalışmalar kapsamında Türkçe öğrenmek isteyenlere dil öğrettiklerini dile getiren Develi, "Çalışmalarımızın önemli bir kısmı ise Türk kültürünü tanıtmak, kültür ortaklığımız olan toplumlarla yeniden buluşmak, unutulmuş değerlerimizi canlandırmak ve ülkemizin kültürel birikimini çok daha geniş kitlelere tanıtmaktır. Bu vesileyle hem dünya barışına ciddi bir katkı sağlayacağımızı hem de ülkemizin tanınırlığını ve bilinirliğini artıracağımızı düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.
Hayati Develi, yaklaşık 2,5 yıldır süren çalışmalar kapsamında sanat kursu açıldığını aktararak, şu bilgileri verdi: "Bugün sertifikalarını vereceğiz. Bu süreçte ustalarımız, 10'a yakın Balkan ülkesinde, çeşitli zanaat dallarını, gencinden yaşlısına, oradaki insanlara öğrettiler. Bir kısmı neredeyse ustalık seviyesine çıktı. Bir kısmı da bu sanatları öğrenip, bundan para kazanmaya başladı. Bu hem bizim unutulmaya yüz tutan kültürel ortaklığımızı canlandırıyor hem de gelecek adına yeni kapılar açıyor."
Projeye katılan kursiyerler, ustalarıyla birlikte ebru, hat, ahşap oyma, simsırma, telkırma, telkari ve kazaziye alanında ileri seviyede uygulama yapma imkanı buldu. Sanat eğitimi verilen ve nadide sanat eserlerinin bulunduğu merkez ve müzeleri ziyaret eden usta adayları, İstanbul'un önemli kültürel mekanlarını da program boyunca gezme fırsatı yakaladı.
Çalışmalar kapsamında Türkçe öğrenmek isteyenlere dil öğrettiklerini dile getiren Develi, "Çalışmalarımızın önemli bir kısmı ise Türk kültürünü tanıtmak, kültür ortaklığımız olan toplumlarla yeniden buluşmak, unutulmuş değerlerimizi canlandırmak ve ülkemizin kültürel birikimini çok daha geniş kitlelere tanıtmaktır. Bu vesileyle hem dünya barışına ciddi bir katkı sağlayacağımızı hem de ülkemizin tanınırlığını ve bilinirliğini artıracağımızı düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.
Hayati Develi, yaklaşık 2,5 yıldır süren çalışmalar kapsamında sanat kursu açıldığını aktararak, şu bilgileri verdi: "Bugün sertifikalarını vereceğiz. Bu süreçte ustalarımız, 10'a yakın Balkan ülkesinde, çeşitli zanaat dallarını, gencinden yaşlısına, oradaki insanlara öğrettiler. Bir kısmı neredeyse ustalık seviyesine çıktı. Bir kısmı da bu sanatları öğrenip, bundan para kazanmaya başladı. Bu hem bizim unutulmaya yüz tutan kültürel ortaklığımızı canlandırıyor hem de gelecek adına yeni kapılar açıyor."
Projeye katılan kursiyerler, ustalarıyla birlikte ebru, hat, ahşap oyma, simsırma, telkırma, telkari ve kazaziye alanında ileri seviyede uygulama yapma imkanı buldu. Sanat eğitimi verilen ve nadide sanat eserlerinin bulunduğu merkez ve müzeleri ziyaret eden usta adayları, İstanbul'un önemli kültürel mekanlarını da program boyunca gezme fırsatı yakaladı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.