Bilim yuvaları olan üniversitelerimizde son zamanlarda ilginç gelişmeler yaşanıyor. Başbakan'ın temel atma törenine katıldığı Bolu İzzet Baysal Üniversitesi'nin rektörü töreni boykot ediyor. Bir diğer güzide üniversitemiz olan Boğaziçi Üniversitesi bir Sözde Ermeni Soykırımı konulu toplantı düzenliyor. Bu toplantıyı eleştiren Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in konuşmasının ardından, toplantı iptal ediliyor. YÖK Başkanı da toplantıya ev sahipliği yapacak Boğaziçi Üniversitesi'ni eleştiren bir açıklama yapıyor. Üniversitelerimizin bazılarında kadrolaşma hareketlerinin yapıldığına tanık oluyoruz. Bazı üniversitelerimizde de, YÖK'e ters düştükleri için kadrolarının tırpanlandığını, hiçbir taleplerinin karşılanmadığını görüyoruz.Bazı üniversitelerimizin rektörlerinin, yaş haddi veya başka nedenlerle bir daha aday olamayacakları için tribünlere oynadıklarını görüyoruz. Hiçbir gereği yokken hükümet uygulamalarına karşı çıkıyorlar. Törenlerine ve toplantılarına başbakan ve bakanları davet etme gereği duymuyor ve protokolde yer ayırmıyorlar. Sadece Cumhurbaşkanı ve TSK mensuplarını davet etmeyi tercih ediyorlar.Diğer grup rektörler de, Cumhurbaşkanı, TSK ve YÖK'ü by-pas yaparak, sadece hükümet ile ilişkileri geliştiren uygulamalar içinde gözükmeyi tercih ediyorlar.Üniversitelerimizin bazılarında yolsuzluk iddiaları eksik olmuyor. Soruşturma üzerine soruşturmalar birbirini izliyor. İstanbul'da değişik bölgelere yayılmış büyük bir üniversitemizde rektör değiştikten sonra yolsuzluk iddialarının ve soruşturmaların had safhaya ulaştığına dair bilgi ve belgeler gazetecilere akıyor. Bu bilgi ve belgeler ışığında yakında yeni yazılarımız elbette olacak.Prof. Dr. Aydın Ayaydın / Sabah
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.