'Türkiye'nin en güçlü hareketi biziz'
"Bendeniz şu anda dünyanın yarısından fazlasına hükmediyorum" diyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, "Türkiye'nin en güçlü hareketi benim. Türkiye istese de istemese de bu kadroya teslim edilecek." ifadelerini kullandı.
16.01.2017 00:00:00
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Trabzon'da düzenlenen "Milli ve Dini Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler Sempozyumu"nda güncel gelişmeler konusunda dikkat çeken tespitlerde bulundu.
BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, "Aklımıza gelmeyecek kadar çok büyük ve vahim tehlike sahibi, bugünkü dille global güç olarak adlandırdığımız devletlerin ve grupların Türkiye üzerinde hesapları var. Bu açıdan coğrafyamız çok farklı bir coğrafya" dedi.
"Türkiye'nin en güçlü hareketi biziz"
"Bendeniz şu anda dünyanın yarısından fazlasına hükmediyorum" diyen BTP Genel Başkanı, "Bunu Türk kamuoyu kabul etti, etmedi; orası beni ilgilendirmez. Türkiye'nin en güçlü hareketi benim. Türkiye istese de istemese de bu kadroya teslim edilecek. Bunu hiç unutmayın. Niye? Çözümler burada. Millet bunu eninde sonunda görecek. Bana siz bir mesele söyeyin ki, bunun çözümünü biz söylemedik?" dedi.
BTP kadrolarının Türkiye'nin her meselesini çözecek kabiliyette olduğunu dile getiren Prof. Dr. Baş, Türkiye üzerinde bizim hesap edip düşünme imkânı bulamadığımız güçlerin olduğunu vurguladı. BTP Lideri, şunları söyledi: "Öyle güçler var ki, bunlar aklımıza bile gelmez. Aklımıza gelmeyecek kadar çok büyük, vahim tehlike sahibi, bugünkü dille global güç olarak adlandırdığımız devletlerin ve grupların Türkiye üzerinde hesabı var. Bu coğrafya çok farklı bir coğrafya... Bu coğrafyayı elinde bulunduran insanlar da dünyaya yön veriyor. Ama biz bunu ne kadar yapabiliyoruz? Dünyaya yön veren bir coğrafyanın üzerinde olmamıza rağmen, Türk siyaseti bunu ne kadar yapabiliyor? Bendeniz şu anda dünyanın yarısından fazlasına hükmediyorum. Bunu Türk kamuoyu kabul etti, etmedi; orası beni ilgilendirmez. İyi hatırlıyorum, siyaset meydanında konuşuyoruz, 'bunlar marjinaldir' diyorlar. Açtım baktım lügati ki marjinal kelimesinin anlamı azınlıkmış! Ben 'azınlık' değilim. Türkiye'nin en güçlü hareketi benim. Kim ne derse desin, biz gerçekten çok güçlüyüz. Ama bu 20 kişidir, ama bu 100 kişidir. Bizim elemanlar gibi bir eleman hangi mevkide, hangi rütbede olursa olsun yok. Ben bu konuda iddialıyım."
Ülkemiz üzerinde hesabı olanlara dikkat!
Kadrosunun tarım, hayvancılık, sanayi, madencilik, iç siyaset, dış siyaset gibi tüm meselelerde tam donanımlı olduğunu dile getiren Prof. Dr. Haydar Baş, şunları söyledi. "Diyelim ki bize 24 saat içinde takımınızı hazırlayacaksınız ve bu meselelerde bize bilgi vereceksiniz. Yapabilir misiniz? Elbette en güzelini yaparsınız. Türkiye istese de istemese de bu kadroya teslim edilecek. Bunu hiç unutmayın. Niye? Çözümler burada. Millet bunu eninde sonunda görecek. Bana siz bir mesele söyleyin ki, bunun çözümünü biz söylemedik? Bazen arkadaşlar, 'Hocam niye konuşmuyorsunuz?' diyorlar. Benim konuşmadığım konu yok ki... Araştırma yapmadığımız bir konu kalmadı. Siyasete yeni atıldığımızda, oturup masa başında görüşlerimizi tek tek kaleme aldık. Ardından dedik ki, 'masa başında derlediğimiz bu görüşler bize ait ama bu pek gerçekçi değil'. Çıkıp Anadolu'yu dolaştık. Programımızda ne varsa, oralara fiilen gittik. Enteresan keşiflerimiz ve tespitlerimiz olduk. Mesela Keban Barajı'na gittik, koskocaman bir deniz... Enerji Uzmanı Genel Başkan Yardımcımız Fuat Şengül'e 'Neden bunu yaptılar?' diye sordum. O da bana anlattı. Dedim ki, 'Bu kadar suyun burada toplanmasına gerek var mı? Biz 50 ayrı noktada bu barajı kurabilir miyiz? 'Evet, kurabiliriz' dedi. 'Niçin bunu yayarak enerji kaçağını engellemedik, nasıl mühendisler, nasıl siyasetçiler bunlar?' dedim. Fuat Bey, birden ayıkarak, 'Hocam, çok doğru konuşuyorsunuz' dedi. Bu kez bana enerji naklinde oluşan kayıplardan bahsetmeye başladı ve 'Keban'dan Trabzon'a kadar şu oranda enerji kayboluyor. Ama senin dediğin gibi yapılsa, enerji kaybı olmaz' dedi. Haydar Hoca'nın dediği her şey bu kadar doğrudur. Biz hiçbir şeyi masa başında oturarak, kaleme almadık. Ahmet'in, Mehmet'in kitabından yazarak yola çıkmadık."
BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, "Aklımıza gelmeyecek kadar çok büyük ve vahim tehlike sahibi, bugünkü dille global güç olarak adlandırdığımız devletlerin ve grupların Türkiye üzerinde hesapları var. Bu açıdan coğrafyamız çok farklı bir coğrafya" dedi.
"Türkiye'nin en güçlü hareketi biziz"
"Bendeniz şu anda dünyanın yarısından fazlasına hükmediyorum" diyen BTP Genel Başkanı, "Bunu Türk kamuoyu kabul etti, etmedi; orası beni ilgilendirmez. Türkiye'nin en güçlü hareketi benim. Türkiye istese de istemese de bu kadroya teslim edilecek. Bunu hiç unutmayın. Niye? Çözümler burada. Millet bunu eninde sonunda görecek. Bana siz bir mesele söyeyin ki, bunun çözümünü biz söylemedik?" dedi.
BTP kadrolarının Türkiye'nin her meselesini çözecek kabiliyette olduğunu dile getiren Prof. Dr. Baş, Türkiye üzerinde bizim hesap edip düşünme imkânı bulamadığımız güçlerin olduğunu vurguladı. BTP Lideri, şunları söyledi: "Öyle güçler var ki, bunlar aklımıza bile gelmez. Aklımıza gelmeyecek kadar çok büyük, vahim tehlike sahibi, bugünkü dille global güç olarak adlandırdığımız devletlerin ve grupların Türkiye üzerinde hesabı var. Bu coğrafya çok farklı bir coğrafya... Bu coğrafyayı elinde bulunduran insanlar da dünyaya yön veriyor. Ama biz bunu ne kadar yapabiliyoruz? Dünyaya yön veren bir coğrafyanın üzerinde olmamıza rağmen, Türk siyaseti bunu ne kadar yapabiliyor? Bendeniz şu anda dünyanın yarısından fazlasına hükmediyorum. Bunu Türk kamuoyu kabul etti, etmedi; orası beni ilgilendirmez. İyi hatırlıyorum, siyaset meydanında konuşuyoruz, 'bunlar marjinaldir' diyorlar. Açtım baktım lügati ki marjinal kelimesinin anlamı azınlıkmış! Ben 'azınlık' değilim. Türkiye'nin en güçlü hareketi benim. Kim ne derse desin, biz gerçekten çok güçlüyüz. Ama bu 20 kişidir, ama bu 100 kişidir. Bizim elemanlar gibi bir eleman hangi mevkide, hangi rütbede olursa olsun yok. Ben bu konuda iddialıyım."
Ülkemiz üzerinde hesabı olanlara dikkat!
Kadrosunun tarım, hayvancılık, sanayi, madencilik, iç siyaset, dış siyaset gibi tüm meselelerde tam donanımlı olduğunu dile getiren Prof. Dr. Haydar Baş, şunları söyledi. "Diyelim ki bize 24 saat içinde takımınızı hazırlayacaksınız ve bu meselelerde bize bilgi vereceksiniz. Yapabilir misiniz? Elbette en güzelini yaparsınız. Türkiye istese de istemese de bu kadroya teslim edilecek. Bunu hiç unutmayın. Niye? Çözümler burada. Millet bunu eninde sonunda görecek. Bana siz bir mesele söyleyin ki, bunun çözümünü biz söylemedik? Bazen arkadaşlar, 'Hocam niye konuşmuyorsunuz?' diyorlar. Benim konuşmadığım konu yok ki... Araştırma yapmadığımız bir konu kalmadı. Siyasete yeni atıldığımızda, oturup masa başında görüşlerimizi tek tek kaleme aldık. Ardından dedik ki, 'masa başında derlediğimiz bu görüşler bize ait ama bu pek gerçekçi değil'. Çıkıp Anadolu'yu dolaştık. Programımızda ne varsa, oralara fiilen gittik. Enteresan keşiflerimiz ve tespitlerimiz olduk. Mesela Keban Barajı'na gittik, koskocaman bir deniz... Enerji Uzmanı Genel Başkan Yardımcımız Fuat Şengül'e 'Neden bunu yaptılar?' diye sordum. O da bana anlattı. Dedim ki, 'Bu kadar suyun burada toplanmasına gerek var mı? Biz 50 ayrı noktada bu barajı kurabilir miyiz? 'Evet, kurabiliriz' dedi. 'Niçin bunu yayarak enerji kaçağını engellemedik, nasıl mühendisler, nasıl siyasetçiler bunlar?' dedim. Fuat Bey, birden ayıkarak, 'Hocam, çok doğru konuşuyorsunuz' dedi. Bu kez bana enerji naklinde oluşan kayıplardan bahsetmeye başladı ve 'Keban'dan Trabzon'a kadar şu oranda enerji kayboluyor. Ama senin dediğin gibi yapılsa, enerji kaybı olmaz' dedi. Haydar Hoca'nın dediği her şey bu kadar doğrudur. Biz hiçbir şeyi masa başında oturarak, kaleme almadık. Ahmet'in, Mehmet'in kitabından yazarak yola çıkmadık."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.