BTP Genel Başkan Vekili Ali Gedik, BTP olarak ülkemizin içinde bulunduğu durumu hemen her fırsatta bütün çıpkaklığı ile ortaya koyduklarını, başta ilgililer, yetkililer ve sorumlular olmak üzere halkı bilgilendirmeye çalıştıklarını söyledi. Gedik, "Aldığımız tepkiler, cevaplar ülkemizin adına fevkalade umut verici ve sevindirici olmaktadır" dedi. BTP çalışıyorKöylerimiz, kasabalarımız ve illerimizde oluşan genel kanaatı aktaran Gedik, bu çerçevede şunları kaydetti: "Türkiye'de ilk defa bir siyasi parti (BTP) ve onun Genel Başkanı (Prof. Dr. Haydar Baş) meselelere millet-devlet-vatan ve inanç bütünlüğü içinde bakıyor ve çözüm getiriyor. Bu Parti ve Genel Başkanı ne devletten, ne milletten, ne vatandaşdan ve ne de miletin inancından taviz veriyor. Ve üstelik ülkenin kalkınması için de milli ekonomi modelinden başka çıkar yol yoktur diyor."Halkımızın her kesiminin ortak bir inanç ve çözüm olarak geldiği nokta budur. Bu durumu ülkemizde Kuvay-ı Milliye ruhunun dalga dalga yayıldığını göstermektedir.Zafer Bayramı'nın anlamı30 Ağustos Zafer Bayramı münasebetiyle yapılan kutlama törenlerinde devlete, millete, vatana ve inanca sahip çıkmanın "olmazsa olmaz" bir şart olduğunun en yetkili ağılardan ısrarla ve sıkça dile getirildiğine işaret eden BTP Genel Başkan Vekili Gedik, açıklamasını şöyle sürdürdü: "30 Ağustos Kurtuluş Savaşı'nın kimlere karşı ve hangi şartlarla yapıldığı gündeme gelince bugün iktidarın, muhalefetin bazı kesimleri kimlerle işbirliği yaptıkları bütün detayları ile ortaya çıkıyor. Ve 30 Ağustosta penceresinden bakıldığında ABD, AB, IMF, hoşgörü ve dinlerarası diyalogların ne olup ne olmadıkları da bütün çıplaklığı ile gözler önüne serilmektedir. Kurtuluşumuzun, bağımsızlığımızın ve zaferimizin ruhu ile yoğrulan, mayalanan ve bayraklaşan 30 Ağustos'un ardından ülkemizin içinde bulunduğu, siyasi, ekonomik ve kültürel kuşatmalara aziz milletimizin dikkatini bir kere daha çekmek isteriz.İktidar kime hizmet ediyor?Bağımsızlığımızın tehdit edildiği, sınırlarımızın mükaşa edildiği, Irak'ta ülkemizi ve bölgemizi tehdit eden sıcak gelişmelerin ve yapılanmaların olduğu, Güneydoğu bölgemizde ABD ve AB destekli kontrollü bölücü hareketleri sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından "Kürt Meselesi" olarak ifade edildiği; ardından "Ermeni meselesi" olarak bir başka bölünmenin işaretlerinin verildiğini ve bu cümleden olarak Boğaziçi Üniversitesi'nde 'Ermeni meselesinin görüşmeye açılacağını,' önemine binaen ve bugünlerde daha net anlaşılacağı için halkımızla paylaşmak istiyoruz.İç ve dış borç toplamının 400 milyar dolara yaklaştığı, köylünün ve çifçinin mahsülünün para etmediği, topraklarını yapabancılara satmaya mecbur bırakıldığı, ahlaki ve kültürel ölçülerimizin, değerlerimizin yok edildiği bir ortamda hükümetin ABD, AB ve PKK ağzı ile konuşması, bugün ülkemizin nasıl bir kuşatmanın altında olduğunu göstermektedir."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.