BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş, Türkiye'nin enerji tedarikini ithal kaynaklara bağımlı hale getirdiğine işaret ederek, bunun çıkar yol olmadığını vurguladı. Prof. Baş, "İzlenen yöntem , çıkar yol değildir" dedi
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Almanya Başbakanı Gerhard Schröder'in önceki gün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte "Sugözü Termik Santrali'nin açılışını yaptığını hatırlatarak, "Kendi ülkesinde yapılan kamuoyu yoklamalarına göre seçimleri kaybedeceği hemen hemen kesinleşen Schrörder'in Türk hükümetine yönelik sevgisinin üzerindeki sis bulutları aralanıyor" dedi.
BTP Lideri yaptığı basın açıklamasında Schröder'in bugüne kadar yaptığı açıklamalar ve ortaya koyduğu tavırlarıyla Türkiye'nin AB'ye girişine karşı olduğunu vurguladı. Prof, Dr. Baş, "Schrörder'in partisinin genel başkanlığından da çekildiği bir dönemde yaptığı Türkiye ziyareti arka plan sebeplerinden biri de 'ticari ihaleler' olduğu anlaşılmıştır" dedi.
İzlenen yol, yol değil
Schröder'in önceki gün açılışına katıldığı Alman patentli Sugözü Termik Santrali ile ilgili ciddi iddiaların bulunduğunu dile getiren BTP Genel Başkanı Baş, Türkiye'nin yalnış politikalarla enerji alanında tamamen dışarıya bağımlı hale getirildiğini dile getirdi. Prof. Dr. Haydar Baş, şunları söyledi: "Bilindiği gibi Sugözü Termik Santrali dışardan ithal edilecek kömürle çalıştırılacaktır. Son yıllarda ama özellikle 1997 yılından bu tarafa Türkiye, bilinçli adımlarla kendi kaynaklarına dayalı enerji üretimi yerine dışarıdan getirilecek pahalı kaynaklara dayalı enerji üretimine sürüklenmektedir. Enerji gibi son derece stratejik ve pahalı bir alanda böyle bir politikanın uygulanması en hafif ifadeyle düşündürücüdür. ANAP döneminden kalma 'dışarıya güdümlü enerji politikaları' ve 'kötü anlaşmalarla' her yıl milyonlarca dolar para ödediğimiz bir ortamda Mavi Akım skandalı ortadayken bu yanlış politikanın 'aynen devam ettirilmesi' anlamlıdır. Bir önceki iktidar döneminde taahhüt edilen alım garantili ve yüksek fiyatlı santral kurma geleneği bugün Sugözü ile karşımıza çıkmıştır. Santral'in halen Sayıştay denetiminde olduğu ve bu koruluşun Sugözü ile ilgili olarak verdiği raporda, 'son yıllarda yapılan bütün santrallerin Hazine garantisinde olması nedeniyle bütçeye çok büyük mali külfet getirdiği üstelik Santralin DPT onayına sunulmadan yapıldığı' belirtilmektedir. Hazinenin 4 doğalgaz ve açılan Sugözü Termik Santrali ile birlikte garanti ettiği toplam tutar tam 35.3 milyar dolardır.
'Türkiye karanlığa gömülecek' iddilarıyla peyderpey kurulan ve ürettiği enerjinin yüzde 85'i alım garantili olan santraller şimdi ülkenin belini bükmektedir. Schröder'in katılımıyla açılan santral ise ANAP politikalarının mevcut hükümet tarafından da tam gaz devam ettirildiğini bir göstergesidir."
Prof. Baş'tan öneriler
Gelecek 10 yılda Ortadoğu'da uğruna savaşlar yapılacak denilen suyu İsrail'e pazarlayan hükümetin ne hikmetse bu suyu enerji üretiminde kullanmayı unutttuğunu vurgulayan BTP Lideri Prof. Baş, "Suyu dışarıya satanların ithal kömüre dayalı, alım ve ödeme garantili santraller kurdurması çok tehlikeli bir yoldur. Ortadoğu'nun bir ateş topuna dönüştürülme sebeplerinden birisi de enerjidir. Global güçlerin enerji için yapmayacağı şey yoktur ve gözüken o ki, Türkiye bu dümen suyuna girmiş ve kendi kaynaklarını kullanmek yerine yabancıların pahalı enerji tekliflerine "evet" demiştir" ifadelerini kullandı.
BTP Lideri Türkiye'nin enerji ihtiyacının karşılanması için şu proje önerilerinde bulundu:
"1- 20. yüzyıl petrolün lider olduğu bir yüzyıldı. 21. yüzyıla ise "su" damgasını vuracaktır.
2- Türkiye'nin kendi kömürüne dayalı termik santralleri "kirlilik yapıyor" gerekçesiyle devredışı bırakılarak, yabancı ithal kömüre yönelinmektedir. Oysa hava kirliliğini önleyecek teknikler tüm dünyada vardır. Yeterki niyetler bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek olsun.
3- Uzun sürüyor gerekçesiyle devre dışı bırakılan hidroelektirk santrallerinin gücü 30-40 megavet yerine 5-10 megavata çekilebilir. Böylece elektrik üretimi yurdun dört bir yanına kaydırılarak, iletimden kaynaklanan kayıpların önüne geçilir.
4- Alternatif enerji fantezi değil, bir gerçektir.
5- Nükleer enerjiden vazgeçilemez."
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Almanya Başbakanı Gerhard Schröder'in önceki gün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte "Sugözü Termik Santrali'nin açılışını yaptığını hatırlatarak, "Kendi ülkesinde yapılan kamuoyu yoklamalarına göre seçimleri kaybedeceği hemen hemen kesinleşen Schrörder'in Türk hükümetine yönelik sevgisinin üzerindeki sis bulutları aralanıyor" dedi.
BTP Lideri yaptığı basın açıklamasında Schröder'in bugüne kadar yaptığı açıklamalar ve ortaya koyduğu tavırlarıyla Türkiye'nin AB'ye girişine karşı olduğunu vurguladı. Prof, Dr. Baş, "Schrörder'in partisinin genel başkanlığından da çekildiği bir dönemde yaptığı Türkiye ziyareti arka plan sebeplerinden biri de 'ticari ihaleler' olduğu anlaşılmıştır" dedi.
İzlenen yol, yol değil
Schröder'in önceki gün açılışına katıldığı Alman patentli Sugözü Termik Santrali ile ilgili ciddi iddiaların bulunduğunu dile getiren BTP Genel Başkanı Baş, Türkiye'nin yalnış politikalarla enerji alanında tamamen dışarıya bağımlı hale getirildiğini dile getirdi. Prof. Dr. Haydar Baş, şunları söyledi: "Bilindiği gibi Sugözü Termik Santrali dışardan ithal edilecek kömürle çalıştırılacaktır. Son yıllarda ama özellikle 1997 yılından bu tarafa Türkiye, bilinçli adımlarla kendi kaynaklarına dayalı enerji üretimi yerine dışarıdan getirilecek pahalı kaynaklara dayalı enerji üretimine sürüklenmektedir. Enerji gibi son derece stratejik ve pahalı bir alanda böyle bir politikanın uygulanması en hafif ifadeyle düşündürücüdür. ANAP döneminden kalma 'dışarıya güdümlü enerji politikaları' ve 'kötü anlaşmalarla' her yıl milyonlarca dolar para ödediğimiz bir ortamda Mavi Akım skandalı ortadayken bu yanlış politikanın 'aynen devam ettirilmesi' anlamlıdır. Bir önceki iktidar döneminde taahhüt edilen alım garantili ve yüksek fiyatlı santral kurma geleneği bugün Sugözü ile karşımıza çıkmıştır. Santral'in halen Sayıştay denetiminde olduğu ve bu koruluşun Sugözü ile ilgili olarak verdiği raporda, 'son yıllarda yapılan bütün santrallerin Hazine garantisinde olması nedeniyle bütçeye çok büyük mali külfet getirdiği üstelik Santralin DPT onayına sunulmadan yapıldığı' belirtilmektedir. Hazinenin 4 doğalgaz ve açılan Sugözü Termik Santrali ile birlikte garanti ettiği toplam tutar tam 35.3 milyar dolardır.
'Türkiye karanlığa gömülecek' iddilarıyla peyderpey kurulan ve ürettiği enerjinin yüzde 85'i alım garantili olan santraller şimdi ülkenin belini bükmektedir. Schröder'in katılımıyla açılan santral ise ANAP politikalarının mevcut hükümet tarafından da tam gaz devam ettirildiğini bir göstergesidir."
Prof. Baş'tan öneriler
Gelecek 10 yılda Ortadoğu'da uğruna savaşlar yapılacak denilen suyu İsrail'e pazarlayan hükümetin ne hikmetse bu suyu enerji üretiminde kullanmayı unutttuğunu vurgulayan BTP Lideri Prof. Baş, "Suyu dışarıya satanların ithal kömüre dayalı, alım ve ödeme garantili santraller kurdurması çok tehlikeli bir yoldur. Ortadoğu'nun bir ateş topuna dönüştürülme sebeplerinden birisi de enerjidir. Global güçlerin enerji için yapmayacağı şey yoktur ve gözüken o ki, Türkiye bu dümen suyuna girmiş ve kendi kaynaklarını kullanmek yerine yabancıların pahalı enerji tekliflerine "evet" demiştir" ifadelerini kullandı.
BTP Lideri Türkiye'nin enerji ihtiyacının karşılanması için şu proje önerilerinde bulundu:
"1- 20. yüzyıl petrolün lider olduğu bir yüzyıldı. 21. yüzyıla ise "su" damgasını vuracaktır.
2- Türkiye'nin kendi kömürüne dayalı termik santralleri "kirlilik yapıyor" gerekçesiyle devredışı bırakılarak, yabancı ithal kömüre yönelinmektedir. Oysa hava kirliliğini önleyecek teknikler tüm dünyada vardır. Yeterki niyetler bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek olsun.
3- Uzun sürüyor gerekçesiyle devre dışı bırakılan hidroelektirk santrallerinin gücü 30-40 megavet yerine 5-10 megavata çekilebilir. Böylece elektrik üretimi yurdun dört bir yanına kaydırılarak, iletimden kaynaklanan kayıpların önüne geçilir.
4- Alternatif enerji fantezi değil, bir gerçektir.
5- Nükleer enerjiden vazgeçilemez."