"Türkiye'nin 3 katrilyon dolar serveti var" diyen Prof. Dr. Haydar Baş, "Bağımsız Türkiye Partisi iktidarı döneminde gözünüzde hangi ülke büyükse o ülkenin vatandaşlarını Türkiye'ye işçi olarak getireceğiz" dedi
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, katıldığı Ekoanaliz Programında gündeme ilişkin önemli değerlendirmeler yaptı. Sosyal devlet anlayışının önemine işaret eden Prof. Dr. Haydar Baş, "Ey kızlarım, gelinlerim, annelerim ben size öyle bir dünya vaat ediyorum ki bu dünyada elinizi soğuk sudan sıcak suya sokmayacaksınız" diye konuştu. Prof. Dr. Haydar Baş, Milli Ekonomi Modeli'nde yer alan Vatandaşlık Maaşı ve Ev Hanımı Meslek Maaşı gibi projelerin siyasiler tarafından adres gösterilmeden kopya çekildiğini söyledi. Kopya çekenlerin vatandaşa maaş vermesinin asla mümkün olmadığını söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, bu projeleri hayata geçirebilmek için gereken kaynakları sadece Bağımsız Türkiye Partisi'nin devreye sokabileceğini dile getirdi.
Kopyacılar dediklerini yapamazlar
Kendi projelerinden adres göstermeden kopya çeken siyasilerin 'sıfır' alan talebe gibi olduklarını söyleyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş CHP Lideri Kılıçdaroğlu için, "Kopya çekmeden kendine mal edip, söyleseydi, 10 numara alırdı" diye konuştu. Prof. Dr. Haydar Baş şunları söyledi: "Benim asıl mesleğim öğretim üyeliği olduğu için CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu takip ediyor ve bakıyorum kaç numaralık bir talebe? Güzel kopya çekiyor, 'sıfır' numara? Kopya çekmeden kendine mal edip, söyleseydi, 10 numara alırdı. Hep benden kopya çekiyor. O zaman ne yapacak? Kopya çektiği projelerin kime ait olduğunu belirtecek. Bu tür konuşan adama ne derler? 'Bu hırsız, bunun kaynağını belirtmemiş' derler. Tabi onu tenzih ederiz ama Haydar Hoca'dan aldığı için de bu yanlışı yapıyor. O bakımdan bizim tezlerimizi kopya çekerek, söylediklerini onların yapması mümkün değil."
Millet dilenci mi?
Kemal Kılıçdaroğlu'nun vatandaşa vereceğini söylediği maaş için fakir-fukara fonunu kaynak göstermesini eleştiren Prof. Dr. Haydar Baş konuşmasını şöyle sürdürdü: "Vatandaşı sigortalı yapacakmış, maaşları bankadan ödenecekmiş. Güzel de nereden bulacaksın bunu? FakFukFon'dan? Şimdi bir insan kalkacak, FakFukFon'dan sigorta yapacak, söylediklerini bundan verecek. Kaynak belli. Nereden alacak bunu? Diyelim A bakanlığından, B bakanlığında? Bir fon ya da bütçe oluşturacak, o bütçeden bunu verecek. FakFukFon'un ne demek olduğunu biliyor musunuz? Fakir fukara fonu. FakFukFon'dan millete maaş vereceklermiş, ben bunu reddediyorum. Bu millet dilenci mi ki FakFukFon'dan maaş alsın? Benim açıkladığım rakamlar bunlar. Allah nasip ederse yeminle konuşuyorum bugün söylediğimiz rakamların en az iki-üç mislini vereceğim millete. Ama bana bunu uygulama imkânı vermediğiniz için, milletin gerçekten hak ettiği rakamı ben burada konuşamıyorum. Yoksa ne demek 1000 lira bir hanımefendi maaş alacak, adamın lafına bak, nereden vereceksin?"
Kaynaklarımız ecnebilere gidiyor
Türkiye'nin sahip olduğu zengin kaynaklardan elde edilen gelirin milletin cebine girmesi gerekirken günümüzde ecnebilerin cebine girdiğini söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş şu çarpıcı değerlendirmeyi yaptı: "Her zaman Gümüşhane örneğini veriyorum. Gümüşhane'de bir ton toprakta çıkan altın miktarı 127 gramdır. Bazı damarlar var ki, 1250 gram altın bir ton toprakta çıkıyor. Şimdi bu altın rezervini işleyen adamlar Maliye'ye 'ben bir ton toprağı işledim 10 gram altın kazandım.' Hâlbuki kaç gramdı bu? Asgarisi 127 gram, azamisi 1250 gram. Kaçta kaçı oluyor? 1250 grama göre yüzde 1'i, 127 grama göre de 10'da 1'i. Yani ortalama söylersek 20'de 1'i ölçüsüne göre ben altın çıkardım, diyor ve bundan da yılda verdiği vergi yüzde 2 oluyor. Yüz lira kazandıysa 2 lira vergi veriyor. Eğer bizim dediğimiz şekilde hakikaten vergiyi kaçırmadan vermiş olsaydı, 10'la çarptığımız zaman verdiğinin 10 katını, 100'le çarptığımız zaman verdiğinin 100 katını verecekti. Örneğin yüzde 2'den ne kadar vergi verdi? Mesela 2 milyon dolar. 10 katı, 20 milyon dolar, 100 katı 200 milyon dolar eder. Arada müthiş bir fark var. Şimdi bu vermesi gereken rakamı vermiyor. Yani bizim kaynaklarımız milletin cebine girmesi gerekirken ecnebilerin cebine gidiyor."
Avrupalıyı işçi getireceğiz
Türkiye'nin sahip olduğu kaynakların zenginliğine değinen Prof. Dr. Haydar Baş, "Bizim evimizin artıkları 50 tane Amerika, 100 tane Avrupa doyurur" dedi. BTP Genel Başkanı şöyle konuştu: "Bir yılda kişi başına düşen gelirin 15 bin dolar olduğunu söylediler. Bu gelir kime gidiyor biliyor musunuz? Bizim madenlerimizi çıkarıp, cebine atanlara, ondan sonra da vergisini verirken gerçek kazancını değil, yüzde 1'ini beyan edenlerin cebine gidiyor. Adil paylaşım olmadığı için de senin servetin ecnebinin cebine gidiyor. Ondan sonra da bunlar oluyor kıymetli, bunlar oluyor dindar ve Müslüman. Bu memlekette toprak altında 3 katrilyon dolar servet var. Bu servet olacak benim kızım, gelinin, oğlum, ninem aç gezecek. Yahu bu nasıl mantık, bu nasıl iş, nasıl insanlık? Bizim evimizin artıkları 50 tane Amerika, 100 tane Avrupa doyurur. Bunu böyle bilin. Ben onun için ne diyorum? Türkiye, Bağımsız Türkiye Partisi iktidarı döneminde öyle bir noktaya gelecek ki, gözünüzde hangi ülke büyükse o ülkenin vatandaşlarını Türkiye'ye işçi olarak getireceğiz. Bu ülkeye onlar işçi gelecek. Avrupalı işçi gelecek. Hepsinin karnı aç, çöküyorlar haberiniz olsun."
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, katıldığı Ekoanaliz Programında gündeme ilişkin önemli değerlendirmeler yaptı. Sosyal devlet anlayışının önemine işaret eden Prof. Dr. Haydar Baş, "Ey kızlarım, gelinlerim, annelerim ben size öyle bir dünya vaat ediyorum ki bu dünyada elinizi soğuk sudan sıcak suya sokmayacaksınız" diye konuştu. Prof. Dr. Haydar Baş, Milli Ekonomi Modeli'nde yer alan Vatandaşlık Maaşı ve Ev Hanımı Meslek Maaşı gibi projelerin siyasiler tarafından adres gösterilmeden kopya çekildiğini söyledi. Kopya çekenlerin vatandaşa maaş vermesinin asla mümkün olmadığını söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, bu projeleri hayata geçirebilmek için gereken kaynakları sadece Bağımsız Türkiye Partisi'nin devreye sokabileceğini dile getirdi.
Kopyacılar dediklerini yapamazlar
Kendi projelerinden adres göstermeden kopya çeken siyasilerin 'sıfır' alan talebe gibi olduklarını söyleyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş CHP Lideri Kılıçdaroğlu için, "Kopya çekmeden kendine mal edip, söyleseydi, 10 numara alırdı" diye konuştu. Prof. Dr. Haydar Baş şunları söyledi: "Benim asıl mesleğim öğretim üyeliği olduğu için CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu takip ediyor ve bakıyorum kaç numaralık bir talebe? Güzel kopya çekiyor, 'sıfır' numara? Kopya çekmeden kendine mal edip, söyleseydi, 10 numara alırdı. Hep benden kopya çekiyor. O zaman ne yapacak? Kopya çektiği projelerin kime ait olduğunu belirtecek. Bu tür konuşan adama ne derler? 'Bu hırsız, bunun kaynağını belirtmemiş' derler. Tabi onu tenzih ederiz ama Haydar Hoca'dan aldığı için de bu yanlışı yapıyor. O bakımdan bizim tezlerimizi kopya çekerek, söylediklerini onların yapması mümkün değil."
Millet dilenci mi?
Kemal Kılıçdaroğlu'nun vatandaşa vereceğini söylediği maaş için fakir-fukara fonunu kaynak göstermesini eleştiren Prof. Dr. Haydar Baş konuşmasını şöyle sürdürdü: "Vatandaşı sigortalı yapacakmış, maaşları bankadan ödenecekmiş. Güzel de nereden bulacaksın bunu? FakFukFon'dan? Şimdi bir insan kalkacak, FakFukFon'dan sigorta yapacak, söylediklerini bundan verecek. Kaynak belli. Nereden alacak bunu? Diyelim A bakanlığından, B bakanlığında? Bir fon ya da bütçe oluşturacak, o bütçeden bunu verecek. FakFukFon'un ne demek olduğunu biliyor musunuz? Fakir fukara fonu. FakFukFon'dan millete maaş vereceklermiş, ben bunu reddediyorum. Bu millet dilenci mi ki FakFukFon'dan maaş alsın? Benim açıkladığım rakamlar bunlar. Allah nasip ederse yeminle konuşuyorum bugün söylediğimiz rakamların en az iki-üç mislini vereceğim millete. Ama bana bunu uygulama imkânı vermediğiniz için, milletin gerçekten hak ettiği rakamı ben burada konuşamıyorum. Yoksa ne demek 1000 lira bir hanımefendi maaş alacak, adamın lafına bak, nereden vereceksin?"
Kaynaklarımız ecnebilere gidiyor
Türkiye'nin sahip olduğu zengin kaynaklardan elde edilen gelirin milletin cebine girmesi gerekirken günümüzde ecnebilerin cebine girdiğini söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş şu çarpıcı değerlendirmeyi yaptı: "Her zaman Gümüşhane örneğini veriyorum. Gümüşhane'de bir ton toprakta çıkan altın miktarı 127 gramdır. Bazı damarlar var ki, 1250 gram altın bir ton toprakta çıkıyor. Şimdi bu altın rezervini işleyen adamlar Maliye'ye 'ben bir ton toprağı işledim 10 gram altın kazandım.' Hâlbuki kaç gramdı bu? Asgarisi 127 gram, azamisi 1250 gram. Kaçta kaçı oluyor? 1250 grama göre yüzde 1'i, 127 grama göre de 10'da 1'i. Yani ortalama söylersek 20'de 1'i ölçüsüne göre ben altın çıkardım, diyor ve bundan da yılda verdiği vergi yüzde 2 oluyor. Yüz lira kazandıysa 2 lira vergi veriyor. Eğer bizim dediğimiz şekilde hakikaten vergiyi kaçırmadan vermiş olsaydı, 10'la çarptığımız zaman verdiğinin 10 katını, 100'le çarptığımız zaman verdiğinin 100 katını verecekti. Örneğin yüzde 2'den ne kadar vergi verdi? Mesela 2 milyon dolar. 10 katı, 20 milyon dolar, 100 katı 200 milyon dolar eder. Arada müthiş bir fark var. Şimdi bu vermesi gereken rakamı vermiyor. Yani bizim kaynaklarımız milletin cebine girmesi gerekirken ecnebilerin cebine gidiyor."
Avrupalıyı işçi getireceğiz
Türkiye'nin sahip olduğu kaynakların zenginliğine değinen Prof. Dr. Haydar Baş, "Bizim evimizin artıkları 50 tane Amerika, 100 tane Avrupa doyurur" dedi. BTP Genel Başkanı şöyle konuştu: "Bir yılda kişi başına düşen gelirin 15 bin dolar olduğunu söylediler. Bu gelir kime gidiyor biliyor musunuz? Bizim madenlerimizi çıkarıp, cebine atanlara, ondan sonra da vergisini verirken gerçek kazancını değil, yüzde 1'ini beyan edenlerin cebine gidiyor. Adil paylaşım olmadığı için de senin servetin ecnebinin cebine gidiyor. Ondan sonra da bunlar oluyor kıymetli, bunlar oluyor dindar ve Müslüman. Bu memlekette toprak altında 3 katrilyon dolar servet var. Bu servet olacak benim kızım, gelinin, oğlum, ninem aç gezecek. Yahu bu nasıl mantık, bu nasıl iş, nasıl insanlık? Bizim evimizin artıkları 50 tane Amerika, 100 tane Avrupa doyurur. Bunu böyle bilin. Ben onun için ne diyorum? Türkiye, Bağımsız Türkiye Partisi iktidarı döneminde öyle bir noktaya gelecek ki, gözünüzde hangi ülke büyükse o ülkenin vatandaşlarını Türkiye'ye işçi olarak getireceğiz. Bu ülkeye onlar işçi gelecek. Avrupalı işçi gelecek. Hepsinin karnı aç, çöküyorlar haberiniz olsun."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.