Milli Ekonomi Modeli Kongresi'ne Rusya Bilimler Akademisi'nden katılan akademisyenlerden Prof. Dr. Volkonsky, "kapitalizmin dünyayı sürüklediği uçurumdan Milli Ekonomi Modeli'yle çıkılabilir" dedi.
7. Uluslararası Milli Ekonomi Modeli Kongresi'ne Rusya Bilimler Akademisi üyesi bilim adamları büyük ilgi gösterdi. Bursa'da gerçekleştirilen kongreye Rusya'dan 5 profesör katıldı. O isimlerden biri de Prof. Dr. Victor Volkonsky'di. Rus profesör konuşmasına, Milli Ekonomi Modeli tezinin sahibi ve Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın yıllar önce söylediği "kapitalizm çökecek" sözlerini hatırlatarak başladı. Prof. Dr. Volkonsky şöyle konuştu: "Batı toplumları kapitalizmle belirli bir seviyeye geldiler, ama süreç içinde bunun bir çıkmaza gireceğini ve en nihayet sistemin çökeceğini göremediler. ABD örneğinde bunu çok net görmekteyiz. Burada kapitalizm zenginleşme ihtirasının bir parçasıdır. Ülke, bu ihtirası temsil eden zengin birkaç ailenin elindedir. Bu ihtiraslar, devletler içinde konulan engelleri ve kontrolleri sel gibi süpürüp geçmektedir. Batı bu ihtirasların içinde, kapitalizmin sürüklediği ve sürüklendiği uçurumu görmezden gelirken, bunu yıllar öncesinden müthiş bir öngörüyle fark eden Prof. Dr. Haydar Baş'ın hakkını teslim etmemiz gerekir"
Milli Ekonomi Modeli'nde spekülasyonlara yer yokProf. Dr. Haydar Baş'ın modelinde, spekülasyonlarla haksız kazanç elde etmeye son verilerek, milli para özgürlüğüne kavuşmaktadır. Böylece diğer ülkelerin boyunduruğundan kurtularak kendi ekonomisini oluşturan, halkının refahını sağlayan bir iktisat anlayışıyla devlet idare edilmektedir. Bunun adı ise sosyal devlettir, milli devlettir" diyen Rus akademisyen Prof. Dr. Victor Volkonsky konuşmasına şöyle devam etti: "Bugün medya gücüyle sadece görüntüden ibaret bir ABD egemenliğinden bahsedilmektedir. Yaşanan ekonomik kriz bu egemenliğin sadece görüntüden ibaret olduğunu fazlasıyla ispat etmektedir. İşte bu süreçte Rusya ve Türkiye gibi ülkelerde öz kimlik kaybedilmeden yeni bir oluşuma gidilebilir. Bunun çekirdeğini, 7 ayrı uluslararası kongreyle dünyaya ilan edilmiş ve tescillenmiş Milli Ekonomi Modeli oluşturacaktır. Ben başta ülkem ve insanlık adına Prof. Dr. Haydar Baş'a şükranlarımı sunarım."
MEM ahlak üzerine kurulu bir tezdirMilli Ekonomi Modeli Kongresinde tebliğ sunan yabancı bilim adamlarından biri de Kazakistan İktisat Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Sabden Orazalı'ydı. Kazakistan'da 4 dönem milletvekilliği de yapmış olan Prof. Dr. Orazalı, "Prof. Dr. Haydar Baş yalnız siyasetçi değil, dünya çapında bir iktisatçıdır" diye konuştu. "Haydar Baş'ın iktisat ilminde asıl olarak gördüğü insana tüketimi destekleme görüşüne ben de katılıyorum" diyen Prof. Dr. Sabden Orazalı şunları söyledi: "Prof. Dr. Haydar Baş'ın tezinin ahlak üzerine kurulu olması çok dikkat çekicidir. İktisadın düzgün bir şekilde işleyerek, adil bir biçimde işlemesi yani ahlakileşmesi demek toplumun ahlaki değerler çerçevesinde oluşması ve yaşaması demektir. Demek ki maneviyat, vatanperverlik ve inanç birbiriyle paralel unsurlardır. Kazakistan temsilcisi olarak şunu söylemek isterim ki, Türk dünyasının asıl zenginliği 250 milyonluk nüfustur, ortak tarihimizidir ve ortak kültürümüzdür."
7. Uluslararası Milli Ekonomi Modeli Kongresi'ne Rusya Bilimler Akademisi üyesi bilim adamları büyük ilgi gösterdi. Bursa'da gerçekleştirilen kongreye Rusya'dan 5 profesör katıldı. O isimlerden biri de Prof. Dr. Victor Volkonsky'di. Rus profesör konuşmasına, Milli Ekonomi Modeli tezinin sahibi ve Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın yıllar önce söylediği "kapitalizm çökecek" sözlerini hatırlatarak başladı. Prof. Dr. Volkonsky şöyle konuştu: "Batı toplumları kapitalizmle belirli bir seviyeye geldiler, ama süreç içinde bunun bir çıkmaza gireceğini ve en nihayet sistemin çökeceğini göremediler. ABD örneğinde bunu çok net görmekteyiz. Burada kapitalizm zenginleşme ihtirasının bir parçasıdır. Ülke, bu ihtirası temsil eden zengin birkaç ailenin elindedir. Bu ihtiraslar, devletler içinde konulan engelleri ve kontrolleri sel gibi süpürüp geçmektedir. Batı bu ihtirasların içinde, kapitalizmin sürüklediği ve sürüklendiği uçurumu görmezden gelirken, bunu yıllar öncesinden müthiş bir öngörüyle fark eden Prof. Dr. Haydar Baş'ın hakkını teslim etmemiz gerekir"
Milli Ekonomi Modeli'nde spekülasyonlara yer yokProf. Dr. Haydar Baş'ın modelinde, spekülasyonlarla haksız kazanç elde etmeye son verilerek, milli para özgürlüğüne kavuşmaktadır. Böylece diğer ülkelerin boyunduruğundan kurtularak kendi ekonomisini oluşturan, halkının refahını sağlayan bir iktisat anlayışıyla devlet idare edilmektedir. Bunun adı ise sosyal devlettir, milli devlettir" diyen Rus akademisyen Prof. Dr. Victor Volkonsky konuşmasına şöyle devam etti: "Bugün medya gücüyle sadece görüntüden ibaret bir ABD egemenliğinden bahsedilmektedir. Yaşanan ekonomik kriz bu egemenliğin sadece görüntüden ibaret olduğunu fazlasıyla ispat etmektedir. İşte bu süreçte Rusya ve Türkiye gibi ülkelerde öz kimlik kaybedilmeden yeni bir oluşuma gidilebilir. Bunun çekirdeğini, 7 ayrı uluslararası kongreyle dünyaya ilan edilmiş ve tescillenmiş Milli Ekonomi Modeli oluşturacaktır. Ben başta ülkem ve insanlık adına Prof. Dr. Haydar Baş'a şükranlarımı sunarım."
MEM ahlak üzerine kurulu bir tezdirMilli Ekonomi Modeli Kongresinde tebliğ sunan yabancı bilim adamlarından biri de Kazakistan İktisat Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Sabden Orazalı'ydı. Kazakistan'da 4 dönem milletvekilliği de yapmış olan Prof. Dr. Orazalı, "Prof. Dr. Haydar Baş yalnız siyasetçi değil, dünya çapında bir iktisatçıdır" diye konuştu. "Haydar Baş'ın iktisat ilminde asıl olarak gördüğü insana tüketimi destekleme görüşüne ben de katılıyorum" diyen Prof. Dr. Sabden Orazalı şunları söyledi: "Prof. Dr. Haydar Baş'ın tezinin ahlak üzerine kurulu olması çok dikkat çekicidir. İktisadın düzgün bir şekilde işleyerek, adil bir biçimde işlemesi yani ahlakileşmesi demek toplumun ahlaki değerler çerçevesinde oluşması ve yaşaması demektir. Demek ki maneviyat, vatanperverlik ve inanç birbiriyle paralel unsurlardır. Kazakistan temsilcisi olarak şunu söylemek isterim ki, Türk dünyasının asıl zenginliği 250 milyonluk nüfustur, ortak tarihimizidir ve ortak kültürümüzdür."