"Başörtüsü bir insan hakkıdır. Bu insan hakkının verilmesiyle beraber hiçbir zaman laiklik ilkesi zedelenmiş olmaz" diyen Prof. Dr. Haydar Baş, başörtüsü sorununun çözümü konusunda iktidarın da muhalefetin de samimi olmadığını söyledi
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Türkiye'nin siyasi gündemini analiz etti. Başörtüsü gündemini değerlendiren Prof. Dr. Baş başörtüsü sorununun çözümü konusunda iktidarın da muhalefetin de samimi olmadığını söyledi. Konuşmasında laiklik ilkesinin hem dini hem de devleti koruduğunu söyleyen Prof. Dr. Baş, insan hakkı gereği başörtüsü takılmasının laiklik ilkesini ihlal etmeyeceğini dile getirdi. Laiklik ilkesinin nasıl ortaya çıktığına açıklık getiren Prof. Dr. Haydar Baş laikliğin batıda, din adamlarının devleti ve insanları baskı altına almasına karşı tampon vazifesi gördüğünü söyledi. Prof. Dr. Haydar Baş, böyle bir durumun İslam dünyasında yaşanmadığını da sözlerine ekledi.
Hakların yaşanması laikliğe aykırı değil
Konuşmasında başörtüsünün bir insan hakkı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş bu insan hakkının yaşanmasıyla hiçbir zaman laiklik ilkesinin zedelenmeyeceğini söyledi. BTP Genel Bakanı şunları söyledi: "Başörtüsü konusundan bütün partiler tiyatro oynuyorlar. Başörtüsü bir insan hakkıdır. Bu insan hakkının verilmesiyle beraber hiçbir zaman laiklik ilkesi zedelenmiş olmaz. Laiklik ilkesi bir taraftan dini korur diğer taraftan da devleti korur. Yani her ikisi de laikliğin teminatı altında hayatını sürdürür. Olayı bu açıdan ele aldığımız zaman, yani bir vatandaşımız inancı münasebetiyle başını örtecek sen buna mani olacaksın. Bu dünyanın hiçbir yerinde olacak iş değildir."
Laiklik nasıl ortaya çıktı?
Laiklik ilkesinin çıkış yerinin batı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Haydar Baş önce batının din ve devlet işlerini neden ayırma ihtiyacı hissettiğini anlattı ardından da Türkiye'deki durumla şöyle karşılaştırdı: "Adam din adına birini cehennemlik ilan ediyor, birini cennetlik ilan ediyor. Böyle bir yetkiyi Allah kimseye vermedi. Ama bu insanlar bu yetkiyi hep kendi nefislerinde gördüler ve toplumu baskı altına aldılar. Devleti baskı altına aldılar. İşte o günün şartlarında din adamlarının bu ifratına karşılık laiklik ilkesi tampon vazife görerek fertleri dinin baskısından korudu. Ama İslam dünyasında böyle bir şey olmadı ki? İslam dünyasında insanlar ve devlet, dinin baskısına uğramak gibi bir manzarayla karşılaşmadı. Hal böyleyken aynen batıda olmuş gibi insanların haklarını kısıtlamanın hiçbir manası yoktur."
Fitneye biz engel olacağız
Prof. Dr. Haydar Baş değerlendirmelerinde Alevi vatandaşlarımızın sorunlarına da değindi. Bu millet üzerinde hesabı olanlar bilinçli olarak toplumu kamplara ayırdı diyen BTP Genel Başkanı, "bu konuda da çözümün adresi biziz" dedi. "Siyaseten bu milleti bölmek ve bunun rantından geçinmek isteyenlerin bu davayı istismar ettiğine ben kalben kanaat getirdim. 'Rabbim bana ömür verirde imkân tanırsa, ben bu fitneyi kaldıracağım ve bu kardeşlerime hizmet edeceğim' dedim. İlk adımım İmam Ali (kv) Efendimizin hayatını kaleme almak oldu. Dikkat edin bu eserlerde kimseyi eleştirmiyorum, nakillere yer veriyorum. Karar senin vicdanında verilecek. Haydar hocanın kararı değil, okuyacaksın senin vicdanın bu kararı verecek. Ama şahsen Haydar Hoca'ya sorarsan bu İmam Ali'yi hazırlarken neyi gördüm. Ben Allah'ın aslanı Hazreti Ali'yi gördüm. Başka bir şey görmedim. Her birimiz doğruyu arayan gerçeği arayan bir yolcuyuz. Onun için gerçekle buluştuğumuz zaman ülkede fitne kalmayacak. Doğrularla barıştığımız zaman memleketimizde ikilik asla olmayacak."
Ehl-i Beyt üniversitesi kuracağız
Diyanette Aleviliğin temsil edilmesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Haydar Baş "biz Ehl-i Beyt üniversitesi kuracağız" dedi. Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş şöyle konuştu: "Allah kısmet ederse Türkiye'de bütün dünya Müslümanlarının ilim olarak istifade edebileceği bir Ehl-i Beyt Üniversitesi kuracağım."
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Türkiye'nin siyasi gündemini analiz etti. Başörtüsü gündemini değerlendiren Prof. Dr. Baş başörtüsü sorununun çözümü konusunda iktidarın da muhalefetin de samimi olmadığını söyledi. Konuşmasında laiklik ilkesinin hem dini hem de devleti koruduğunu söyleyen Prof. Dr. Baş, insan hakkı gereği başörtüsü takılmasının laiklik ilkesini ihlal etmeyeceğini dile getirdi. Laiklik ilkesinin nasıl ortaya çıktığına açıklık getiren Prof. Dr. Haydar Baş laikliğin batıda, din adamlarının devleti ve insanları baskı altına almasına karşı tampon vazifesi gördüğünü söyledi. Prof. Dr. Haydar Baş, böyle bir durumun İslam dünyasında yaşanmadığını da sözlerine ekledi.
Hakların yaşanması laikliğe aykırı değil
Konuşmasında başörtüsünün bir insan hakkı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş bu insan hakkının yaşanmasıyla hiçbir zaman laiklik ilkesinin zedelenmeyeceğini söyledi. BTP Genel Bakanı şunları söyledi: "Başörtüsü konusundan bütün partiler tiyatro oynuyorlar. Başörtüsü bir insan hakkıdır. Bu insan hakkının verilmesiyle beraber hiçbir zaman laiklik ilkesi zedelenmiş olmaz. Laiklik ilkesi bir taraftan dini korur diğer taraftan da devleti korur. Yani her ikisi de laikliğin teminatı altında hayatını sürdürür. Olayı bu açıdan ele aldığımız zaman, yani bir vatandaşımız inancı münasebetiyle başını örtecek sen buna mani olacaksın. Bu dünyanın hiçbir yerinde olacak iş değildir."
Laiklik nasıl ortaya çıktı?
Laiklik ilkesinin çıkış yerinin batı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Haydar Baş önce batının din ve devlet işlerini neden ayırma ihtiyacı hissettiğini anlattı ardından da Türkiye'deki durumla şöyle karşılaştırdı: "Adam din adına birini cehennemlik ilan ediyor, birini cennetlik ilan ediyor. Böyle bir yetkiyi Allah kimseye vermedi. Ama bu insanlar bu yetkiyi hep kendi nefislerinde gördüler ve toplumu baskı altına aldılar. Devleti baskı altına aldılar. İşte o günün şartlarında din adamlarının bu ifratına karşılık laiklik ilkesi tampon vazife görerek fertleri dinin baskısından korudu. Ama İslam dünyasında böyle bir şey olmadı ki? İslam dünyasında insanlar ve devlet, dinin baskısına uğramak gibi bir manzarayla karşılaşmadı. Hal böyleyken aynen batıda olmuş gibi insanların haklarını kısıtlamanın hiçbir manası yoktur."
Fitneye biz engel olacağız
Prof. Dr. Haydar Baş değerlendirmelerinde Alevi vatandaşlarımızın sorunlarına da değindi. Bu millet üzerinde hesabı olanlar bilinçli olarak toplumu kamplara ayırdı diyen BTP Genel Başkanı, "bu konuda da çözümün adresi biziz" dedi. "Siyaseten bu milleti bölmek ve bunun rantından geçinmek isteyenlerin bu davayı istismar ettiğine ben kalben kanaat getirdim. 'Rabbim bana ömür verirde imkân tanırsa, ben bu fitneyi kaldıracağım ve bu kardeşlerime hizmet edeceğim' dedim. İlk adımım İmam Ali (kv) Efendimizin hayatını kaleme almak oldu. Dikkat edin bu eserlerde kimseyi eleştirmiyorum, nakillere yer veriyorum. Karar senin vicdanında verilecek. Haydar hocanın kararı değil, okuyacaksın senin vicdanın bu kararı verecek. Ama şahsen Haydar Hoca'ya sorarsan bu İmam Ali'yi hazırlarken neyi gördüm. Ben Allah'ın aslanı Hazreti Ali'yi gördüm. Başka bir şey görmedim. Her birimiz doğruyu arayan gerçeği arayan bir yolcuyuz. Onun için gerçekle buluştuğumuz zaman ülkede fitne kalmayacak. Doğrularla barıştığımız zaman memleketimizde ikilik asla olmayacak."
Ehl-i Beyt üniversitesi kuracağız
Diyanette Aleviliğin temsil edilmesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Haydar Baş "biz Ehl-i Beyt üniversitesi kuracağız" dedi. Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş şöyle konuştu: "Allah kısmet ederse Türkiye'de bütün dünya Müslümanlarının ilim olarak istifade edebileceği bir Ehl-i Beyt Üniversitesi kuracağım."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.