Tevbe ve tasavvuf

Değişiyoruz, duygularımız değişiyor, düşüncelerimiz değişiyor ve davranışlarımız?Böylece büyüyoruz, olgunlaşıyoruz. Değişim ve gelişimimizde tevbenin önemli bir rolü var. Evet tevbe ederek ilerleyebiliyoruz ancak.Tevbe pişmanlıktır, yanlış olduğunu fark ettiğimiz bir davranıştan, bir alışkanlıktan veya bir düşünceden kurtulmak için öncelikle pişmanlık duymak, içten gelen bir üzüntü ile vazgeçebileceğimize inanmak gerekiyor. Ve insan tevbe ettiğinde, pişmanlık gözyaşları ile yıkandığında artık bambaşka bir insan haline gelir. Çoğu zaman dışarıdan da sezilir bu değişim. Gönülde bir yumuşama, Hakkın divanına yaklaşma hasıl olur. Hakkın divanına yaklaşınca çok güzel duygular ve bir ferahlık kaplar insanın gönlünü. İnsan insan olduğunu tevbe edince anlar. İnsanı insan yapan günahına pişmanlık duyup gönülden tevbe etmesidir. Böylece Rabbini tanır, her şeyin üstünde O'nun varlığını bilir.Tevbe edebilmek, yanlıştan dönebilmek için Allah'a kamil manada inanmak ve teslim olmak gerekir. Değişmek ve gelişmek için insanın bazı alışkanlıklarını terk edip, yeni ve güzel alışkanlıklar kazanması gerekir. Tasavvuf insanın olumlu yönde değişimine ve gelişimine katkıda bulunan hal ilmidir. Cüneyd-i Bağdadi; "Tasavvuf odur ki, Hak Teala seni öldürür ve yine kendi eliyle diriltir" diyor. Gerçekten de insan Tasavvuf ile bir şekilde haşır neşir olunca eski kötü huylarını terk edip, yeni güzel huylar edinmeye başlıyor ve insan böylece sanki yeniden yaratılıyor. "Ehli sünnetin göz bebeği büyük insan İmam-ı Gazali (Rahmetullahi aleyh) tasavvufu şöyle tarif ediyor: "Nefsin hakiki ibadet ve taate yönelmesi ve rububiyetle daimi bağlantısıdır. Bazılarına göre tasavvuf üstünlük faziletinin gizlenmesi, nefse gelen zararlı şeylerin def edilmesidir ki; bu da bir nevi mücahededir" (Oluş Sırrı ve Hakk'a yolculuk, Ali Değirmenci, s.39).Tevbe etmek, değişmek ve gelişmek isteyen insanların üzerinde yürümesi zorunlu olan en büyük cadde tasavvuftur. Bu yoldan geçmeden, zorlukları aşmadan kemale erilmesi zor belki de imkansızdır. Merhaba sevgili okuyucular, Ebu Said Ebu'l Hayr: "Tasavvuf kafanda ne varsa bırakman, elinde ne varsa vermen ve başına gelenden sızlanmamandır" diyor. Gerçek mutasavvıflardan olma duasıyla, hepinizi Allah'a emanet ediyoruz.