Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt, "etnik kimliklerin anayasal güvenceye kavuşturulması talebi doğrudan ulus devlet yapısını hedeflemektedir" diye konuştu.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt, Savunma ve Havacılık Dergisi'nin, Türkiye'ye yönelik iç ve dış tehditler ile Türkiye'nin içinde bulunduğu risk ve tehditlere ilişkin sorularını yanıtladı. Önümüzdeki günlerde piyasaya çıkacak olan dergide yer alan söyleşide Orgeneral Büyükanıt ABD'nin Irak harekâtı sonrasındaki gelişmeleri ve Türkiye'ye yönelen tehditlere kadar pek çok konuya açıklık getirdi.
Asıl hedef ulus devlet!Orgeneral Büyükanıt, bölücü terörün ana hedefinin ulus devlet olduğunu da bildirdi ve "etnik kimliklerin anayasal güvenceye kavuşturulması talebi doğrudan ulus devlet yapısını hedeflemektedir" diye konuştu. Büyükanıt, "Bugün karşı karşıya kaldığımız bölücü terör hareketinin hedefi, öncelikle ulus devlet ve bilahare üniter devlet yapısının ortadan kaldırılmasıdır. Etnik kimliklerinin anayasal güvenceye kavuşturulması talebi, doğrudan ulus devlet yapısını hedef almaktadır. Sonraki hedefin üniter devlet olacağına hiç şüphe yoktur. Ülkemize yönelik bölücü tehdidin merkezi durumundaki PKK/KONGRA-GEL terör örgütü, 40 bine yakın Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının ölümüne neden olmak yanında, diğer bölge ülkeleri için de tehdit olma özelliğini sürdürmektedir" dedi.
Kürt devleti Türkiye'ye tehdittir Küresel merkezin doğuya doğru kaymasıyla, Türkiye'nin yeni güvenlik algılamalarının merkezine oturduğuna işaret eden Orgeneral Büyükanıt, bu risk ve tehditlerin, simetrikten asimetriğe doğru uzanan geniş bir yelpazeye yayıldığını da kaydetti. Orgeneral Büyükanıt, bu risk ve tehditleri şöyle sıraladı:"Bu geniş yelpaze; bölücü ve irticai faaliyetler, terörizm, uyuşturucu ticareti, kitle imha silahlarının yayılması, insan kaçakçılığı ve yasa dışı göç ile teknolojik tehditler gibi asimetrik unsurların yanı sıra, komşu ülkelerden kaynaklanabilecek istikrarsızlıklar ve Irak'ın kuzeyinde ortaya çıkabilecek oluşumların Türkiye'nin güvenliğine doğrudan etkileri gibi risk ve tehditleri de içermektedir. Sınır komşumuz olan Irak'ın kuzeyine PKK/KONGRA-GEL terör örgütü yerleşmiştir. Kafkaslardaki kırılgan güvenlik ortamı belirsizliklerle doludur. Aynı zamanda, Türkiye'nin doğu komşusu İran hakkındaki nükleer silah teknolojisi iddiaları ve uluslararası toplumla arasındaki gerilim devam etmektedir. Bu konuların tümü, bölgesel bir güç olan Türkiye'nin güvenlik politikalarını şekillendirirken dikkate almak zorunda olduğu faktörlerdir."
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt, Savunma ve Havacılık Dergisi'nin, Türkiye'ye yönelik iç ve dış tehditler ile Türkiye'nin içinde bulunduğu risk ve tehditlere ilişkin sorularını yanıtladı. Önümüzdeki günlerde piyasaya çıkacak olan dergide yer alan söyleşide Orgeneral Büyükanıt ABD'nin Irak harekâtı sonrasındaki gelişmeleri ve Türkiye'ye yönelen tehditlere kadar pek çok konuya açıklık getirdi.
Asıl hedef ulus devlet!Orgeneral Büyükanıt, bölücü terörün ana hedefinin ulus devlet olduğunu da bildirdi ve "etnik kimliklerin anayasal güvenceye kavuşturulması talebi doğrudan ulus devlet yapısını hedeflemektedir" diye konuştu. Büyükanıt, "Bugün karşı karşıya kaldığımız bölücü terör hareketinin hedefi, öncelikle ulus devlet ve bilahare üniter devlet yapısının ortadan kaldırılmasıdır. Etnik kimliklerinin anayasal güvenceye kavuşturulması talebi, doğrudan ulus devlet yapısını hedef almaktadır. Sonraki hedefin üniter devlet olacağına hiç şüphe yoktur. Ülkemize yönelik bölücü tehdidin merkezi durumundaki PKK/KONGRA-GEL terör örgütü, 40 bine yakın Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının ölümüne neden olmak yanında, diğer bölge ülkeleri için de tehdit olma özelliğini sürdürmektedir" dedi.
Kürt devleti Türkiye'ye tehdittir Küresel merkezin doğuya doğru kaymasıyla, Türkiye'nin yeni güvenlik algılamalarının merkezine oturduğuna işaret eden Orgeneral Büyükanıt, bu risk ve tehditlerin, simetrikten asimetriğe doğru uzanan geniş bir yelpazeye yayıldığını da kaydetti. Orgeneral Büyükanıt, bu risk ve tehditleri şöyle sıraladı:"Bu geniş yelpaze; bölücü ve irticai faaliyetler, terörizm, uyuşturucu ticareti, kitle imha silahlarının yayılması, insan kaçakçılığı ve yasa dışı göç ile teknolojik tehditler gibi asimetrik unsurların yanı sıra, komşu ülkelerden kaynaklanabilecek istikrarsızlıklar ve Irak'ın kuzeyinde ortaya çıkabilecek oluşumların Türkiye'nin güvenliğine doğrudan etkileri gibi risk ve tehditleri de içermektedir. Sınır komşumuz olan Irak'ın kuzeyine PKK/KONGRA-GEL terör örgütü yerleşmiştir. Kafkaslardaki kırılgan güvenlik ortamı belirsizliklerle doludur. Aynı zamanda, Türkiye'nin doğu komşusu İran hakkındaki nükleer silah teknolojisi iddiaları ve uluslararası toplumla arasındaki gerilim devam etmektedir. Bu konuların tümü, bölgesel bir güç olan Türkiye'nin güvenlik politikalarını şekillendirirken dikkate almak zorunda olduğu faktörlerdir."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.