Çin Halk Cumhuriyeti'nin kurucusu Mao Zedung "direniş hareketlerinin birincisinin askeri birliklere, ikincisinin halka, üçüncüsünün ise düşmana uygulanan politik eylemler olduğunu" söylemiş; "direniş hareketlerinin temel sorunlarından birincisinin askeri güç içindeki subaylarla askerlerin ruhsal bütünleşmesinin, ikincisinin askeri güç ile halkın ruhsal bütünleşmesinin gerçekleştirilmesi ve sonuncusunun ise düşmanın bütünlüğünün yıkılması" olduğunu ifade etmiştir. Mao Zedung'un bu ifadesi tüm direnişçiler ve terörü bu amaçla kullananlar için geçerlidir ve genelde stratejileri de bu temel kurala dayandırılır. Terörle mücadelede ise teröristten çok onun stratejisinin etkisiz hale getirilmesi önem kazanır. Yani, terörist örgütün kendi içinde ve bölge halkı ile bütünleşmesi ve kendisine karşı mücadele edenlerin bütünleşmesini önleme gayretlerinin boşa çıkarılması önem taşır. İngiliz T.E. Lawrence, 'direnişçilere karşı mücadelenin bıçakla çorba içmek kadar zahmetli olduğunu' söylemiştir. Türk Silahlı Kuvvetleri PKK ile mücadelesinde bıçakla çorba içmeyi öğrenmiştir. Ancak, sadece silahlı kuvvetlerin gayretleri bu mücadele için yeterli değildir. Şimdi de politikacıların bıçakla çorba içmeyi öğrenmeleri gerekmektedir. Nejat Eslen-Emekli Tuğgeneral
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.