Tehditlere karşı ortak tavır
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Kremlin Sarayı’nda, iki ülke arasında kapsamlı ortaklık ve stratejik işbirliğinin derinleştirilmesine dair ortak bildiri imzaladı. İmzalanan bildiriyi okumasının ardından açıklamalar yapan Putin, "Kolektif Batı, nükleer bileşenli silahlar kullanmaya başladığında karşılık vereceğiz" dedi
22.03.2023 15:42:00





MURAT ÇABAS/ DETAY HABER
Bir yılı aşkın süredir devam eden Ukrayna Savaşı'nda başını ABD'nin çektiği Batı bloğu, Rusya ile bilek güreşi yaparken, benzer bir bilek güreşini de Çin ile Tayvan gerilimi üzerinden yürütmeye çalışıyor. Batılı ülkeler, ekonomik yaptırımlarla ve ticaret savaşlarıyla dize getiremedikleri Rusya ve Çin'i bölgesel gerilimler ve sıcak çatışmalarla yıpratmanın amacını güdüyor. Batının hedefinde olan Rusya ve Çin, Moskova'da düzenledikleri liderler zirvesiyle Batılı ülkelerin bu yöndeki planlarına karşı ortak bir tavır ortaya koyacaklarını resmen ilan ettiler.
Ortak bildiri imzalandı
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Rusya'nın başkenti Moskova'da gerçekleşen görüşmelerinin ardından, iki ülke arasında stratejik işbirliği konusunda ortak bildiri yayımlandı. "Yeni Dönemde Kapsamlı Stratejik İşbirliği Koordinasyonunun Derinleştirilmesi ve Ukrayna Krizinin Diyalog Yoluyla Çözülmesi" başlıklı bildiride, sorunun çözümü için en iyi yolun diyalog olduğu vurgulanarak, gerginliği artıracak, çatışmayı uzatarak krizin kontrolden çıkmasına yol açacak adımlardan kaçınılması gerektiği belirtildi. Liderler, ortak bildiride, ABD ve Batılı ülkelerin krizdeki tavrını üstü kapalı eleştirerek, "Taraflar, herhangi bir ülke veya ülkeler grubunun, başka ülkelerin meşru güvenlik çıkarlarına zarar vererek askeri, siyasi ve diğer alanlarda avantaj elde etmesine karşıdır" ifadelerini kullandı. Bildiride şunlar belirtildi: "Taraflar, Ukrayna krizinin çözümü için tüm ülkelerin meşru güvenlik kaygılarına saygı gösterilmesi, bloklar arası cepheleşmeden ve ateşe körükle gitme yaklaşımından kaçınılmasının önemini vurgulamıştır. Taraflar, gerginliği artıracak, çatışmanın uzayarak kötüye gitmesine ve dahi kontrolden çıkmasına yol açacak adımlara karşıdır. Taraflar, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin onay vermediği her tür tek taraflı yaptırıma karşıdır."
Putin: Batı ve Kiev barışa hazır değil
Rus lider Vladimir Putin, bildirinin imzalanmasının ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, Çin'in ortaya koyduğu barış planı hükümlerinin birçoğunun, Rusya'nın yaklaşımlarıyla uyumlu olduğunu ifade ederek, "(Önerilerin) Batı ile Kiev hazır olduğunda barışçıl bir çözüm için baz alınabileceğini düşünüyoruz. Ancak şimdiye kadar onların buna hazır olduğunu göremiyoruz" dedi. Putin, Batılı ülkeler ve Ukrayna hazır olduğunda, Çin'in Ukrayna'yla ilgili barış planının barışçıl çözüm için ana belge olarak esas alınabileceğini söyledi. Çin'in barış planında şu başlıklar yer alıyor: Bütün ülkelerin egemenliğine saygı, BM anlaşmasına uyulması, soğuk savaş zihniyetinden vazgeçilmesi ve bir ülkenin güvenliğinin diğer ülkelerin aleyhine önlemlerle sağlanmaması prensibine saygı, askeri çatışmaların sona ermesi, gerilimi artırıcısı adımlardan kaçınılması, Rusya ve Ukrayna'nın diyaloğa davet edilmesi, barış görüşmelerinin yeniden başlaması, insani krizin çözülmesi, sivillerin ve savaş esirlerinin korunması, nükleer santrallerin korunması, nükleer, kimyasal ya da biyolojik silah kullanma tehdidine karşı durulması, tahıl koridoru anlaşmasının desteklenmesi, tek taraflı yaptırımlara son verilmesi, üretim ve sevkiyat zincirlerinin istikrarının sağlanması, çatışma sonrası yeniden yapılanmaya destek olunması…
ABD: Görüşme umut vermedi
Çin ve Rusya liderlerinin zirve gerçekleştirip, barış planıyla ve birlikte hareket etmeyle ilgili ortak bir tavır belirlemelerinden son derece rahatsız olan ABD'den görüşmeyle ilgili eleştirel açıklamalar geldi. Açıklamada, liderlerin Ukrayna konusundaki önerilerinin savaşın yakın zamanda biteceğine dair büyük umutlar vermediği ifade edildi. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, tarafların, BM Şartı'nın amaç ve ilkelerine uyulması gerektiğini savunduğunu, bunun Rusya'nın bir başka BM üyesi olan Ukrayna topraklarından çekilmesi gerektiği anlamına geldiğini vurgulayarak, "Çin, yapıcı bir rol oynamak istiyorsa, Rusya'ya Ukrayna'dan çekilmesi konusunda baskı yapması gerekir" dedi.
Birlikte karşılık verilecek
Liderlerin imzaladığı ortak bildiride ayrıca, Rusya ve Çin'in ekonomik olarak koordinasyonlu hareket edeceği, iki ülkenin kendi para birimleriyle ticareti sürdüreceği, ticaret yollarının genişletileceği ve enerji alanında yeni projelerin gerçekleştirileceği vurgulandı. Basın açıklamasında dünyada bazı ülkeler ve bloklar nedeniyle adaletsizliklerin yaşandığını ifade eden Putin, "Ekonomide gayrimeşru, siyasi çıkar amaçlı yaptırımlar ve diğer ambargoların uygulamada yaygınlaştığını görüyoruz. Vazgeçilemez kuralların çiğnendiğini görüyoruz" dedi. Bu nedenle dünyanın birçok noktasında kargaşanın hakim olduğunu savunan Putin, "Dünyanın birçok noktasında tansiyon arttı, küresel siyaset ve ekonomide çatışma ve kriz potansiyeli arttı" ifadelerini kullandı. Bu duruma karşı Çin ile birlikte hareket ettiklerini aktaran Putin, "Rusya ve Çin'in görüşleri birbiriyle çok örtüşüyor veya çok yakın" dedi. İngiltere'nin, Ukrayna'ya zayıflatılmış uranyum gönderme planını eleştiren Putin, kendilerine karşı nükleer bileşenli silahların kullanılması durumunda karşılık vereceklerini belirterek, "Bugün İngiltere Savunma Bakan Yardımcısı'nın Ukrayna'ya yalnızca tank tedariki değil zayıflatılmış uranyum içeren zırh delici mermileri göndereceklerini söylediğini öğrendik. Öyle görünüyor ki Batı gerçekten de 'son Ukraynalıya kadar' savaşmaya karar verdi. Artık sadece sözlerle değil eylemleriyle bu kararı verdiler. Ancak belirtmek isterim ki, tüm bunlar olursa Kolektif Batı'nın nükleer bileşenli silahlar kullandığını varsayarak Rusya'da buna göre tepki vermek zorunda kalacak" dedi. Putin ayrıca, G20, Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) ve Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika'nın oluşturduğu BRICS gibi küresel örgütlerde de Çin ile birlikte hareket ettiklerini hatırlattı.
Bir yılı aşkın süredir devam eden Ukrayna Savaşı'nda başını ABD'nin çektiği Batı bloğu, Rusya ile bilek güreşi yaparken, benzer bir bilek güreşini de Çin ile Tayvan gerilimi üzerinden yürütmeye çalışıyor. Batılı ülkeler, ekonomik yaptırımlarla ve ticaret savaşlarıyla dize getiremedikleri Rusya ve Çin'i bölgesel gerilimler ve sıcak çatışmalarla yıpratmanın amacını güdüyor. Batının hedefinde olan Rusya ve Çin, Moskova'da düzenledikleri liderler zirvesiyle Batılı ülkelerin bu yöndeki planlarına karşı ortak bir tavır ortaya koyacaklarını resmen ilan ettiler.
Ortak bildiri imzalandı
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Rusya'nın başkenti Moskova'da gerçekleşen görüşmelerinin ardından, iki ülke arasında stratejik işbirliği konusunda ortak bildiri yayımlandı. "Yeni Dönemde Kapsamlı Stratejik İşbirliği Koordinasyonunun Derinleştirilmesi ve Ukrayna Krizinin Diyalog Yoluyla Çözülmesi" başlıklı bildiride, sorunun çözümü için en iyi yolun diyalog olduğu vurgulanarak, gerginliği artıracak, çatışmayı uzatarak krizin kontrolden çıkmasına yol açacak adımlardan kaçınılması gerektiği belirtildi. Liderler, ortak bildiride, ABD ve Batılı ülkelerin krizdeki tavrını üstü kapalı eleştirerek, "Taraflar, herhangi bir ülke veya ülkeler grubunun, başka ülkelerin meşru güvenlik çıkarlarına zarar vererek askeri, siyasi ve diğer alanlarda avantaj elde etmesine karşıdır" ifadelerini kullandı. Bildiride şunlar belirtildi: "Taraflar, Ukrayna krizinin çözümü için tüm ülkelerin meşru güvenlik kaygılarına saygı gösterilmesi, bloklar arası cepheleşmeden ve ateşe körükle gitme yaklaşımından kaçınılmasının önemini vurgulamıştır. Taraflar, gerginliği artıracak, çatışmanın uzayarak kötüye gitmesine ve dahi kontrolden çıkmasına yol açacak adımlara karşıdır. Taraflar, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin onay vermediği her tür tek taraflı yaptırıma karşıdır."
Putin: Batı ve Kiev barışa hazır değil
Rus lider Vladimir Putin, bildirinin imzalanmasının ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, Çin'in ortaya koyduğu barış planı hükümlerinin birçoğunun, Rusya'nın yaklaşımlarıyla uyumlu olduğunu ifade ederek, "(Önerilerin) Batı ile Kiev hazır olduğunda barışçıl bir çözüm için baz alınabileceğini düşünüyoruz. Ancak şimdiye kadar onların buna hazır olduğunu göremiyoruz" dedi. Putin, Batılı ülkeler ve Ukrayna hazır olduğunda, Çin'in Ukrayna'yla ilgili barış planının barışçıl çözüm için ana belge olarak esas alınabileceğini söyledi. Çin'in barış planında şu başlıklar yer alıyor: Bütün ülkelerin egemenliğine saygı, BM anlaşmasına uyulması, soğuk savaş zihniyetinden vazgeçilmesi ve bir ülkenin güvenliğinin diğer ülkelerin aleyhine önlemlerle sağlanmaması prensibine saygı, askeri çatışmaların sona ermesi, gerilimi artırıcısı adımlardan kaçınılması, Rusya ve Ukrayna'nın diyaloğa davet edilmesi, barış görüşmelerinin yeniden başlaması, insani krizin çözülmesi, sivillerin ve savaş esirlerinin korunması, nükleer santrallerin korunması, nükleer, kimyasal ya da biyolojik silah kullanma tehdidine karşı durulması, tahıl koridoru anlaşmasının desteklenmesi, tek taraflı yaptırımlara son verilmesi, üretim ve sevkiyat zincirlerinin istikrarının sağlanması, çatışma sonrası yeniden yapılanmaya destek olunması…
ABD: Görüşme umut vermedi
Çin ve Rusya liderlerinin zirve gerçekleştirip, barış planıyla ve birlikte hareket etmeyle ilgili ortak bir tavır belirlemelerinden son derece rahatsız olan ABD'den görüşmeyle ilgili eleştirel açıklamalar geldi. Açıklamada, liderlerin Ukrayna konusundaki önerilerinin savaşın yakın zamanda biteceğine dair büyük umutlar vermediği ifade edildi. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, tarafların, BM Şartı'nın amaç ve ilkelerine uyulması gerektiğini savunduğunu, bunun Rusya'nın bir başka BM üyesi olan Ukrayna topraklarından çekilmesi gerektiği anlamına geldiğini vurgulayarak, "Çin, yapıcı bir rol oynamak istiyorsa, Rusya'ya Ukrayna'dan çekilmesi konusunda baskı yapması gerekir" dedi.
Birlikte karşılık verilecek
Liderlerin imzaladığı ortak bildiride ayrıca, Rusya ve Çin'in ekonomik olarak koordinasyonlu hareket edeceği, iki ülkenin kendi para birimleriyle ticareti sürdüreceği, ticaret yollarının genişletileceği ve enerji alanında yeni projelerin gerçekleştirileceği vurgulandı. Basın açıklamasında dünyada bazı ülkeler ve bloklar nedeniyle adaletsizliklerin yaşandığını ifade eden Putin, "Ekonomide gayrimeşru, siyasi çıkar amaçlı yaptırımlar ve diğer ambargoların uygulamada yaygınlaştığını görüyoruz. Vazgeçilemez kuralların çiğnendiğini görüyoruz" dedi. Bu nedenle dünyanın birçok noktasında kargaşanın hakim olduğunu savunan Putin, "Dünyanın birçok noktasında tansiyon arttı, küresel siyaset ve ekonomide çatışma ve kriz potansiyeli arttı" ifadelerini kullandı. Bu duruma karşı Çin ile birlikte hareket ettiklerini aktaran Putin, "Rusya ve Çin'in görüşleri birbiriyle çok örtüşüyor veya çok yakın" dedi. İngiltere'nin, Ukrayna'ya zayıflatılmış uranyum gönderme planını eleştiren Putin, kendilerine karşı nükleer bileşenli silahların kullanılması durumunda karşılık vereceklerini belirterek, "Bugün İngiltere Savunma Bakan Yardımcısı'nın Ukrayna'ya yalnızca tank tedariki değil zayıflatılmış uranyum içeren zırh delici mermileri göndereceklerini söylediğini öğrendik. Öyle görünüyor ki Batı gerçekten de 'son Ukraynalıya kadar' savaşmaya karar verdi. Artık sadece sözlerle değil eylemleriyle bu kararı verdiler. Ancak belirtmek isterim ki, tüm bunlar olursa Kolektif Batı'nın nükleer bileşenli silahlar kullandığını varsayarak Rusya'da buna göre tepki vermek zorunda kalacak" dedi. Putin ayrıca, G20, Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) ve Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika'nın oluşturduğu BRICS gibi küresel örgütlerde de Çin ile birlikte hareket ettiklerini hatırlattı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.