Araştırmayı yapan Diş Doktoru Necmi Namal, 'şekerci-pastacı çürükleri" adı verilen diş sağlığı bozukluğuna karşı, çalışanların ağız hijyenine dikkat etmeleri ve koruyucu önlemler almaları gerektiğini belirtti. Namal, gelişmiş ülkelerde, tüm topluma yönelik ağız-diş sağlığı eğitiminin yanında, tatlı endüstrisinde çalışan bireylerin 'meslek hastalığı' kapsamında değerlendirildiğini kaydetti
İstanbul Üniversitesi (İÜ) Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı için yapılan bir araştırma, tatlı ve pasta üretiminde çalışanların diş sağlığının tehdit altında olduğunu ortaya koydu. Araştırmayı yapan Diş Doktoru Necmi Namal, 400 tatlı imalat işçisi ile çalıştıkları ortamda tatlıyla hiç ilişkisi olmayan tekstil işçilerini karşılaştırdıklarını belirtti. Araştırma sonucunda tatlı imalatında çalışan işçilerin, tekstil işçilerine oranla 3 kat daha fazla tatlı tükettiklerinin belirlendiğini dile getiren Dr. Namal, bu kişilerdeki diş çürükleri ve sonuçlarının anlamlı şekilde fazla olmasına dikkati çekti. Dr. Namal, "Tatlı imalathanesinde çalışanların DMF-S'si (diş çürüğü, diş kaybı, dolgu) 30.54, tekstil işçilerinin ise 17.83 olarak bulundu" dedi.
"Şekerci- pastacı çürükleri"
Un ve şeker ile ağız boşluğunda oluşan asitlerin uzun süre mineye etkisinden doğan zararın, diş boynunun dışa bakan yüzünde başladığını belirten Dr. Namal, bu durumun birçok dişte aynı anda görülebildiğini ve geniş çapta bir tehdit oluşturduğunu söyledi. Dr. Namal, "Şekerci-pastacı çürükleri" adı verilen diş sağlığı bozukluğuna karşı, tatlıcı ve pastanelerde çalışanların ağız hijyenine dikkat etmeleri ve koruyucu önlemler almaları gerektiğini belirtti. Gelişmiş ülkelerde, tüm topluma yönelik ağız-diş sağlığı eğitiminin yanında, özellikle bu tip risk gruplarına öncelik tanındığını dile getiren Dr. Namal, bazı ülkelerin, tatlı endüstrisinde çalışan bireyleri "Meslek Hastalığı" kapsamında değerlendirdiklerini kaydetti. Almanya'nın, tatlı endüstrisinde çalışanlarda görülen "şekerci-pastacı çürükleri"ni, "Alman Meslek Hastalıkları" listesine dahil ettiğini vurgulayan Dr. Namal, bu şekilde işverenlerin, işçilerin eğitimi ve ortaya çıkan rahatsızlıkların telafisinde sorumluluk aldıklarını belirtti. Türkiye'de meslek hastalıkları listesinin 1979 yılında belirlendiğini kaydeden Dr. Namal, genel olarak bu listenin ve diş hekimliğini ilgilendiren "asit kaynaklı diş hastalıklarının" araştırılması ve sorgulanması gerektiğini sözlerine ekledi.
İstanbul Üniversitesi (İÜ) Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı için yapılan bir araştırma, tatlı ve pasta üretiminde çalışanların diş sağlığının tehdit altında olduğunu ortaya koydu. Araştırmayı yapan Diş Doktoru Necmi Namal, 400 tatlı imalat işçisi ile çalıştıkları ortamda tatlıyla hiç ilişkisi olmayan tekstil işçilerini karşılaştırdıklarını belirtti. Araştırma sonucunda tatlı imalatında çalışan işçilerin, tekstil işçilerine oranla 3 kat daha fazla tatlı tükettiklerinin belirlendiğini dile getiren Dr. Namal, bu kişilerdeki diş çürükleri ve sonuçlarının anlamlı şekilde fazla olmasına dikkati çekti. Dr. Namal, "Tatlı imalathanesinde çalışanların DMF-S'si (diş çürüğü, diş kaybı, dolgu) 30.54, tekstil işçilerinin ise 17.83 olarak bulundu" dedi.
"Şekerci- pastacı çürükleri"
Un ve şeker ile ağız boşluğunda oluşan asitlerin uzun süre mineye etkisinden doğan zararın, diş boynunun dışa bakan yüzünde başladığını belirten Dr. Namal, bu durumun birçok dişte aynı anda görülebildiğini ve geniş çapta bir tehdit oluşturduğunu söyledi. Dr. Namal, "Şekerci-pastacı çürükleri" adı verilen diş sağlığı bozukluğuna karşı, tatlıcı ve pastanelerde çalışanların ağız hijyenine dikkat etmeleri ve koruyucu önlemler almaları gerektiğini belirtti. Gelişmiş ülkelerde, tüm topluma yönelik ağız-diş sağlığı eğitiminin yanında, özellikle bu tip risk gruplarına öncelik tanındığını dile getiren Dr. Namal, bazı ülkelerin, tatlı endüstrisinde çalışan bireyleri "Meslek Hastalığı" kapsamında değerlendirdiklerini kaydetti. Almanya'nın, tatlı endüstrisinde çalışanlarda görülen "şekerci-pastacı çürükleri"ni, "Alman Meslek Hastalıkları" listesine dahil ettiğini vurgulayan Dr. Namal, bu şekilde işverenlerin, işçilerin eğitimi ve ortaya çıkan rahatsızlıkların telafisinde sorumluluk aldıklarını belirtti. Türkiye'de meslek hastalıkları listesinin 1979 yılında belirlendiğini kaydeden Dr. Namal, genel olarak bu listenin ve diş hekimliğini ilgilendiren "asit kaynaklı diş hastalıklarının" araştırılması ve sorgulanması gerektiğini sözlerine ekledi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.