logo
25 ARALIK 2025


Tat’lar kimdir?

27.12.2018 00:00:00
Çok kıymetli Tat dostlarımızın ricası üzerine bu araştırma makalesini kaleme aldık. İrani diller uzmanı dil bilimci Walter Bruno Henning'in 1954 senesinde bir toplantıda 'Kuzeybatı İrani Diller' ve bunlardan özellikle Tat Dili (Azari Adari) hakkında yaptığı sunumda Tatça'nın Harzani lehçesi ile 'Zazaca (Kırmancki-Dımıli) arasında çok ilgi çekici bir bağdan bahsetmiştir. Henning, Tatça'nın Harzani lehçesinin Thalis ve Zaza dilleri arasında bir yerde olduğunu belirtmiş ve karşılaştırma amaçlı şu kelimeleri örnek olarak göstermiştir: "Tatça Harzani lehçesi/Zazaca/Türkçe: Ciniya cinyo/çinêbiya/olmayan, yok osme/asmê/ay vasna/vesana/parliyan rau/rau/çabuk vondor/vındêtenê/durmak."
Henning, doğuda Thalis ortada Harzani ve en batıda Zaza dillerinin coğrafik olarak birbirinden uzak düşmelerine rağmen aynı dil grubuna ait olduklarını, bu 3 dilin bir dönem aynı bölgede konuşulduğu ve tarihin bir yerinde göç sonucu birbirinden uzaklaştığı sonucuna varıyor. Henning, Zazaca'nın değişik araştırmacılar tarafından tarihsel olarak Deylem dillerinden sayıldığını ve bir göç sonucu doğu Türkiye'ye (ekseriyeten bugünkü Doğu Anadolu) kaydığını söyledikten sonra; Harzani dilinin de çok eskiden Thalis ve eski Zazaca bölgesi arasında bir yerde konuşulduğunu ve sonradan bir göç sonucu şu anki Nahçıvan sınır bölgesine kaydığına inandığını aktarmaktadır.
Henning, bu tespitini desteklemek için Tebriz'de bulunan American Presbyterian Misyonu tarafından 1900'lerin başında yayınlanan rapordaki bir yazıyı kaynak olarak gösteriyor. S.G. Wilson tarafından kaleme alınmış yazı; Harzani konuşan topluluğun, 200 yıl evvel Nadir Şah tarafından Thalis bölgesinden Nahçıvan sınırına göç ettirildikleri yazılıyor. 
Tatlar halk olarak ikiye ayrılmışlardır. Bir bölümü İran'ın kuzey batısında yaşarken, diğer bir kesimi Azerbaycan'ın başkenti olan Bakü'nün kuzeyindeki bölgede yaşamaktadırlar. İran'daki Tatlar ile ilişki kurmanın veya onlar hakkında yayınlanmış yazılı bilgiye ulaşmaya çalıştıysak da, alfabe farkından dolayı başarılı olamadık. Onları Azerbaycan'da yaşayan Azeriler ile ilişkilendirmek, onlar hakkında Azeri Türkçesi'nde ve Latin Alfabesi'nde yayınlanmış bilgilere ulaşmak daha kolay oldu. 
Tatlar ve özellikle Azerbaycan Tatları hakkında bilimsel çevreler tarafından da kaynak olarak kullanılan ve Maqsud Haciyev tarafından kaleme alınmış olan "Azerbeycan Tatlarının dili ve Tatların tarixi-atnoqrafik ocerki" adlı kitabı dilbilimci Henning'in Zazalara kardeş saydığı Tatları tanımak için çok yardımcı oldu. Bu kitapta anlatılan Tatlardaki bazı inanç, kültür ve dini özellikleri aşağıda okuyabilirsiniz. Ayrıca kitabın orta yerlerinde küçük bir sözlük de bulunmaktadır. 
Tüm Tat diyalektlerinden birkaç yüz kelimenin karşılaştırma amacı ile verildiği bölümün fotoğraflarını olduğu gibi yazı dizimizin sonraki bölümünde yayımlayacağız. Tatların inanışında, cinler insana düşmandırlar ve onu kötü yola davet eder ve onun hastalanmasına delirmesine neden olurlar. Cinlerin harap olmuş evlerde, mezarlıklarda, yıkık camilerde, kurumuş arklar ve kuyuların içinde yaşadıklarına inanılır. Bu cinlerin kalabalık bir şekilde gübre yığınları üzerinde var olduklarına da inanılır. 
Mesela; Tatlarda, hastalanan bir kız için "o cinlerin bulunduğu bir yerde bir cinin ayağına basmış ve cinler onu böyle hasta duruma sokmuş" diye anlatılır ve bu inanç yaygın olarak yerleşiktir. (Yine Dersim'de, çok değil bundan 30-40 yıl önce doktorun olmadığı zamanda veya doktora ulaşılamayan yerlerde halk arasında sebebi bilinmeyen bir hastalıktan; özellikle yüksek tansiyon-inme, kalp krizi vs. sebebiyle can kaybı olduğu zaman, buna maruz kalan biri için tarlada yürürken cinlere bastığı (çarpıldığı) için ölmüş veya yamulmuş (felç kalmış) olduğuna inanıldığı için bu şekilde söylenirdi. Bu sebeple bu iki toplum arasında bu derece birden çok inanç (hurafe) bağının olması, bu iki topluluğun veya bu inançların olduğu, inanıldığı benzer toplulukların akrabalıklarına dair bir delilden başka bir şey değildir). 
Yine, Tatların inanışında yanan kömür, köz veya ateş külünün üstüne su dökmek yasak ve günah addedilir. Çünkü buralarda cinlerin yaşadıklarına inanırlar ve üzerine su dökülen cinlerin intikam alacaklarından korkmaktadırlar. Tatlar arasında bazı insanların cin düğünlerine katıldıkları ve bu insanların cinler tarafından eğlendirildikleri ve sonunda aynı cinler tarafından darbelenip terk edildiği anlatılır ve buna inanılır.
Tatların inanç dünyasında cinlerin yanısıra bir de periler vardır. Bu periler iyi ve kötü olarak ikiye ayrılırlar. Durgun sularda ve göllerde yaşayan bu perilerin insanlara iyilik yapmaya çalıştıkları, hatta çok güzel erkeklere at hediye ettikleri bile anlatılır. Doğa üstü varlıklardan olduğuna inanılan bir diğer olgu da devlerdir. Demirden korktuğuna inanılan bu devleri insanlar boyunlarına iğne takarak kendi hizmetlerine sokabildiklerine inanırlar. Boynuna iğne takılan devlerin insanlar tarafından ev yapma gibi ağır işlerde çalıştırıldıkları, hala yaşlı Tatlar tarafından anlatılmaktadır. 
Devler ile ilgili anlatımlardan bir tanesi ağılda (ahır) bağlanmış atını her sabah yorgun ve terli halde bulan adam ile ilgilidir. Her sabah atı bu halde bulan adam, atın sırtına zift (Azerice 'qir') sürer ve sabah ağıla ata bakmaya gider. Adam atın sırtına binmiş bir dev görür ve bu devin boynuna iğne geçirip kendi hizmetine sokar. Boynundan iğnesi alınan devin artık insana hizmet etmediği ve kaçıp gittiğine inanılır ve bu olgu bu şekilde rivayet edilir.
Tatlar, kötü gözden de (nazar) korkarlar. Bu kötü gözden korunmak için değişik yöntemler kullanırlar. Tatlar, çok iyi tanımadıkları insanlara çocuğunu, çok süt veren ineklerini veya arı peteklerini göstermekten çekinirler. Kötü göz sonucu nazar değmiş çocuk ve hayvanların nazarını almak için bunların boyu uzunluğunda bir ip alınır ve o ip üzerine dualar okunur. Başka bir yöntem ise göz duası yazıp çocuk veya hayvanın boynuna asmaktır. Tat kadınları, bir düğün veya kalabalıktan dönmüş çocuklarını kötü göz nazarından korumak için bir tutam tuzu onların başlarının etrafında 3 defa çevirip ateşin içine atarlar. Bostan ekmiş bir Tat ise, kötü göze karşı bir hayvan kurukafasını (ehil hayvan baş iskeleti) veya keçi boynuzlarını o civarda veyahut bostanın çeperine asar. 
(Kaynakça: Erdal Yado, Uzaktaki Akrabalarımız).
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Gökhan Demir / diğer yazıları
Libya uçağının düşmesi sabotaj mı?
Şüpheler Netanyahu'yu gösteriyor
Sadettin Saran serbest
Yine adli kontrol şartı geldi
'Devletin gücünü içeriye değil, dışarıya gösterin'
BTP'den gündeme dair kritik mesajlar
Futbolda şike kumpası soruşturması
Lütfi Arıboğan, Ahmet Gülüm, İlhan Helvacı ve Ebru Köksal adliyede
Avrupa'da İslamofobi Raporu 2024
Müslüman karşıtlığı normalleşiyor
MSB tarafından basın bilgilendirme toplantısı yapıldı
Libya uçağının düşmesiyle ilgili sorulara yanıt verildi
Gazze'de "ikinci aşama"nın tarihi belli oldu
Trump'ın temsilcisi Witkoff arabuluculara iletti
Meteorolojiden İstanbul için soğuk hava uyarısı
Sıcaklık sıfır dereceye kadar düşecek
Saadettin Saran gözaltına alındı
Uyuşturucu testi pozitif çıkmıştı
11. Yargı Paketi TBMM Genel Kurulunda kabul edildi
Pakette hangi düzenlemeler yer alıyor?
Türkiye'de bir 'ilk'
ŞOK Marketler’de meyve-sebzede yeni dönem
'Son eşiğe geldik'
Komisyonun çalışma süresi 2 ay uzatıldı
Çalışana az, işverene çok!
Yeni asgari ücretin detayları belli oldu
Özdağ beraat etti
Cumhurbaşkanına hakaret davasında karar
'İşverene maliyeti 39 bin 223 lira'
ATO'dan asgari ücret değerlendirmesi
Libya uçağının düşmesi sabotaj mı?
Şüpheler Netanyahu'yu gösteriyor
Sadettin Saran serbest
Yine adli kontrol şartı geldi
'Devletin gücünü içeriye değil, dışarıya gösterin'
BTP'den gündeme dair kritik mesajlar
Futbolda şike kumpası soruşturması
Lütfi Arıboğan, Ahmet Gülüm, İlhan Helvacı ve Ebru Köksal adliyede
Avrupa'da İslamofobi Raporu 2024
Müslüman karşıtlığı normalleşiyor
MSB tarafından basın bilgilendirme toplantısı yapıldı
Libya uçağının düşmesiyle ilgili sorulara yanıt verildi
Gazze'de "ikinci aşama"nın tarihi belli oldu
Trump'ın temsilcisi Witkoff arabuluculara iletti
Meteorolojiden İstanbul için soğuk hava uyarısı
Sıcaklık sıfır dereceye kadar düşecek
Saadettin Saran gözaltına alındı
Uyuşturucu testi pozitif çıkmıştı
11. Yargı Paketi TBMM Genel Kurulunda kabul edildi
Pakette hangi düzenlemeler yer alıyor?
Türkiye'de bir 'ilk'
ŞOK Marketler’de meyve-sebzede yeni dönem
'Son eşiğe geldik'
Komisyonun çalışma süresi 2 ay uzatıldı
Çalışana az, işverene çok!
Yeni asgari ücretin detayları belli oldu
Özdağ beraat etti
Cumhurbaşkanına hakaret davasında karar
'İşverene maliyeti 39 bin 223 lira'
ATO'dan asgari ücret değerlendirmesi
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.