Kanuni'yi şaşırtan köylü
Avrupa seferlerinden birinden dönmekte olan Kanuni Sultan Süleyman, ordusuyla bir köyün yanından geçmektedir. Köylünün biri Kanuni'yi görünce yolunu keser. Vezirler ve komutanlar onu def etmek isterlerse de Kanuni, 'Bırakın gelsin' diye emreder. Adam, Kanuni'nin atının dizginlerine yapışarak;
- "Sultanım, bizler köylüyüz. Yazın çalışır, kışın yeriz. Arazilerimiz askerlerinizin ayağı altında çiğnenirse bizim halimiz nice olur. Dünden beri askerlerinizden bir kısmı ekinlerimizi çiğnemektedir. Onlara ve bu topraklara niçin sahip çıkmazsınız? Sultanım, ya bu hali önlersiniz ve zararımızı ödersiniz veya sizi şikayet ederim" der.
Kanuni, köylünün sözlerini dinledikten sonra kendi kendine biraz düşünür. "Acayip, bu adam bizi kime şikayet eder" diye mırıldanır. Sonra da köylüye dönerek;
- "Söyle bakalım, hakkınızı vermezsek bizi kime şikayet edersin?" diye sorar. Köylü sakin ve vakarlı bir tavırla, az ötedeki türbeyi eliyle işaret ederek tok bir sesle;
- "Aha şurada yatan Horasanlı Baba'ya şikayet ederim" der.
Bu söz, Muhteşem Süleymanı sarsar. Köylünün söyleyişindeki azamet ve inanç karşısında titrer ve göz pınarları yaşla dolar. Hemen yüzünü Orduy-u Hümayun'a çevirerek "dur" emrini verir.
EN SEVİMSİZ HELAL
- "Kim ki, gözünü yabancıdan çekmek, kendini namahremden korumak ve akrabalık hakkını gözetmek üzere evlenirse Allau Teala (bu evlenmede) o erkeği bu kadınla ve o kadını da bu erkekle mes'ud eder." (Hadis-i Şerif)
- "Allah katında, helal olan şeylerin en sevimsizi eşini boşamaktır (talak)." (Hadis-i Şerif)
Avrupa seferlerinden birinden dönmekte olan Kanuni Sultan Süleyman, ordusuyla bir köyün yanından geçmektedir. Köylünün biri Kanuni'yi görünce yolunu keser. Vezirler ve komutanlar onu def etmek isterlerse de Kanuni, 'Bırakın gelsin' diye emreder. Adam, Kanuni'nin atının dizginlerine yapışarak;
- "Sultanım, bizler köylüyüz. Yazın çalışır, kışın yeriz. Arazilerimiz askerlerinizin ayağı altında çiğnenirse bizim halimiz nice olur. Dünden beri askerlerinizden bir kısmı ekinlerimizi çiğnemektedir. Onlara ve bu topraklara niçin sahip çıkmazsınız? Sultanım, ya bu hali önlersiniz ve zararımızı ödersiniz veya sizi şikayet ederim" der.
Kanuni, köylünün sözlerini dinledikten sonra kendi kendine biraz düşünür. "Acayip, bu adam bizi kime şikayet eder" diye mırıldanır. Sonra da köylüye dönerek;
- "Söyle bakalım, hakkınızı vermezsek bizi kime şikayet edersin?" diye sorar. Köylü sakin ve vakarlı bir tavırla, az ötedeki türbeyi eliyle işaret ederek tok bir sesle;
- "Aha şurada yatan Horasanlı Baba'ya şikayet ederim" der.
Bu söz, Muhteşem Süleymanı sarsar. Köylünün söyleyişindeki azamet ve inanç karşısında titrer ve göz pınarları yaşla dolar. Hemen yüzünü Orduy-u Hümayun'a çevirerek "dur" emrini verir.
EN SEVİMSİZ HELAL
- "Kim ki, gözünü yabancıdan çekmek, kendini namahremden korumak ve akrabalık hakkını gözetmek üzere evlenirse Allau Teala (bu evlenmede) o erkeği bu kadınla ve o kadını da bu erkekle mes'ud eder." (Hadis-i Şerif)
- "Allah katında, helal olan şeylerin en sevimsizi eşini boşamaktır (talak)." (Hadis-i Şerif)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.