Yemekte besmele zarureti
Huzeyfe (ra) anlatıyor:
Resulullah Efendimiz (sav) ile beraber bir sofrada bulunduğumuz sırada Peygamber (sav) başlamadan önce elimizi sofraya uzatmazdık. Günün birinde Peygamber'le bir sofra başında bulunurken bir cariye, sanki atılırcasına geldi ve Peygamber'den evvel yemeğe el uzattı. Resul-i Ekrem, onun elini tuttu. Sonra arkasından aynı suretle bedevi bir Arab geldi; Resul-i Ekrem, onun elini de tuttu ve; - "Üzerinde Allah'in ismi zikredilmeyen yemeği şeytan benimser. Bu yemeği benimsemek için bu cariyeyi getirdi; bundan dolayı elini tuttum. Aynı maksatla bir bedeviyi getirdi, onun da elini tuttum. Ruhum yed-i kudretinde olan Allah'a yemin ederim ki, şeytanın eli bunların elleriyle beraber elimde idi" buyurdu. Sonra Allah'ın adını zikrederek yemeğe başladık.
ANNENİN KIZINA NASİHATİ
Rivayet edildiğine göre Esma binti Haricetü'l-Fezari, evlendireceği kızına şöyle nasihatte bulunmuştur:
- "Kızım! Alıştığın hayattan bilmediğin bir hayata gidiyorsun. Hiçbir suretle tanımadığın bir kimse ile arkadaş oluyorsun. Sen ona yer ol ki, o da sana gök olsun. Sen onun dilediğini yap ki, o da sana istediğini versin. Sen ona döşek ol ki, o da sana yaslanacağın direk olsun. Sen ona cariye ol ki, o da sana köle olsun. Herhangi bir şeyde ısrar etme ki, sana kızmasın. Ondan çok uzaklaşma ki, seni unutmasın. Sana yaklaştıkça sen de ona yaklaş. Kızdığı zaman, kendini koru. Yüzünü, gözünü ve kulağını muhafaza et ki, güzel kokunu koklasın, güzel sözünü duysun ve güzelliklerini görsün."
Huzeyfe (ra) anlatıyor:
Resulullah Efendimiz (sav) ile beraber bir sofrada bulunduğumuz sırada Peygamber (sav) başlamadan önce elimizi sofraya uzatmazdık. Günün birinde Peygamber'le bir sofra başında bulunurken bir cariye, sanki atılırcasına geldi ve Peygamber'den evvel yemeğe el uzattı. Resul-i Ekrem, onun elini tuttu. Sonra arkasından aynı suretle bedevi bir Arab geldi; Resul-i Ekrem, onun elini de tuttu ve; - "Üzerinde Allah'in ismi zikredilmeyen yemeği şeytan benimser. Bu yemeği benimsemek için bu cariyeyi getirdi; bundan dolayı elini tuttum. Aynı maksatla bir bedeviyi getirdi, onun da elini tuttum. Ruhum yed-i kudretinde olan Allah'a yemin ederim ki, şeytanın eli bunların elleriyle beraber elimde idi" buyurdu. Sonra Allah'ın adını zikrederek yemeğe başladık.
ANNENİN KIZINA NASİHATİ
Rivayet edildiğine göre Esma binti Haricetü'l-Fezari, evlendireceği kızına şöyle nasihatte bulunmuştur:
- "Kızım! Alıştığın hayattan bilmediğin bir hayata gidiyorsun. Hiçbir suretle tanımadığın bir kimse ile arkadaş oluyorsun. Sen ona yer ol ki, o da sana gök olsun. Sen onun dilediğini yap ki, o da sana istediğini versin. Sen ona döşek ol ki, o da sana yaslanacağın direk olsun. Sen ona cariye ol ki, o da sana köle olsun. Herhangi bir şeyde ısrar etme ki, sana kızmasın. Ondan çok uzaklaşma ki, seni unutmasın. Sana yaklaştıkça sen de ona yaklaş. Kızdığı zaman, kendini koru. Yüzünü, gözünü ve kulağını muhafaza et ki, güzel kokunu koklasın, güzel sözünü duysun ve güzelliklerini görsün."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.