Takdir ve mükafatı Allah'tan beklemek
Kadisiye Muharebesi bütünü şiddeti ile devam ediyordu. İslam ordusunun su ihtiyacı için bir mücahit su aramak için görevlendirildi. Bu mücahit eştiği kumların derinliklerinde içi altın dolu bir küp buldu ve doğruca kumandanına getirerek noksansız teslim etti. Bu askerin iman ve sadakatine hayran kalan kumandan;
"Ey mücahid! Adını ve künyeni söyle de seni halifeye takdim edeyim, mükafatlandırsın" dedi.
Sırtında kırk yamalı elbisesi olan bu asil Müslüman şöyle cevap verdi:
"Ben insanların mükafat ve takdirlerini hesaba katacak kadar zayıf imanlı biri olsaydım bu küpün içindeki altınların bir tanesini bile teslim etmez, evime taşırdım. Benim için ne ordu kumandanının ve ne Halife Ömer'in takdiri mühimdir. Benim asıl beklediğim takdir, Rabbimin takdiridir. Benim beklediğim, O'nun mükafatıdır. Biz altın gayesiyle değil, Allah'ın rızası için cihad yolundayız."
EVLİYAULLAHI ÜZMENİN BEDELİ
Bir gün hırsızlar, Abdullah Menufi Hazretlerinin talebelerinin kaldığı yere gidip, anbardan buğday yükleyip gittiler. Abdullah Menufi Hazretleri hırsızlara haber gönderip;
"Onlar, fakirlerin hakkıdır, aldığınız gibi geri getirin" dedi.
Hırsızlar çaldıklarını inkar ettiler. Bir günde, hırsızların bütün merkepleri öldü. Bunun, o büyük zatı üzmelerinin cezası olduğunu anlayıp, günahlarına tevbe ettiler. Ellerindekini de getirip sahiplerine teslim ettiler. Hak sahipleriyle de helalleştiler.
Kadisiye Muharebesi bütünü şiddeti ile devam ediyordu. İslam ordusunun su ihtiyacı için bir mücahit su aramak için görevlendirildi. Bu mücahit eştiği kumların derinliklerinde içi altın dolu bir küp buldu ve doğruca kumandanına getirerek noksansız teslim etti. Bu askerin iman ve sadakatine hayran kalan kumandan;
"Ey mücahid! Adını ve künyeni söyle de seni halifeye takdim edeyim, mükafatlandırsın" dedi.
Sırtında kırk yamalı elbisesi olan bu asil Müslüman şöyle cevap verdi:
"Ben insanların mükafat ve takdirlerini hesaba katacak kadar zayıf imanlı biri olsaydım bu küpün içindeki altınların bir tanesini bile teslim etmez, evime taşırdım. Benim için ne ordu kumandanının ve ne Halife Ömer'in takdiri mühimdir. Benim asıl beklediğim takdir, Rabbimin takdiridir. Benim beklediğim, O'nun mükafatıdır. Biz altın gayesiyle değil, Allah'ın rızası için cihad yolundayız."
EVLİYAULLAHI ÜZMENİN BEDELİ
Bir gün hırsızlar, Abdullah Menufi Hazretlerinin talebelerinin kaldığı yere gidip, anbardan buğday yükleyip gittiler. Abdullah Menufi Hazretleri hırsızlara haber gönderip;
"Onlar, fakirlerin hakkıdır, aldığınız gibi geri getirin" dedi.
Hırsızlar çaldıklarını inkar ettiler. Bir günde, hırsızların bütün merkepleri öldü. Bunun, o büyük zatı üzmelerinin cezası olduğunu anlayıp, günahlarına tevbe ettiler. Ellerindekini de getirip sahiplerine teslim ettiler. Hak sahipleriyle de helalleştiler.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.