Saray mı kervansaray mı?
İbrahim b. Ethem Belh şehrinin sultanı bir saraylı idi. Emrine her gün 400 koyun kesilirdi. Bir gün bir kervancının sarayının bahçesine girdiğini gördü. Ve aralarında şöyle bir diyalog geçti:
- "Nereden gelip nereye gidiyorsun?"
- "Yolcuyum, buraya konmaya geldim."
- "Ne tuhaf şeyler söylersin be adam! Burası kervansaray değil, saraydır saray."
- "Bu saray senin mi?"
- "Elbette, benim mülküm."
- "Peki senden evvel kimindi?"
- "Babamın, dedemin..."
- "Hani onlar, şimdi neredeler?"
- "Onlar öldüler."
- "Ya İbrahim! Dedim ya burası saray değil bir kervansaraydır. Baksana herkes gelip göçmektedir. Sen de kondun ve nasıl olsa bir gün göçeceksin. Şimdi müsaade et ben de konayım şuraya."
HZ. ALİ'NİN (KV) VASİYETİ
- "Takva sahibi olunuz. Öksüzleri koruyup, zayıfları gözetiniz. Allah'ın kitabına uyunuz. Namazlarınızı zamanında kılıp, zekatlarınızı yerli yerine veriniz. Günahlarınıza tevbe edip, kindar olmayınız. Sözlerinizde durup, komşularınıza iyi muamele ediniz."
İbrahim b. Ethem Belh şehrinin sultanı bir saraylı idi. Emrine her gün 400 koyun kesilirdi. Bir gün bir kervancının sarayının bahçesine girdiğini gördü. Ve aralarında şöyle bir diyalog geçti:
- "Nereden gelip nereye gidiyorsun?"
- "Yolcuyum, buraya konmaya geldim."
- "Ne tuhaf şeyler söylersin be adam! Burası kervansaray değil, saraydır saray."
- "Bu saray senin mi?"
- "Elbette, benim mülküm."
- "Peki senden evvel kimindi?"
- "Babamın, dedemin..."
- "Hani onlar, şimdi neredeler?"
- "Onlar öldüler."
- "Ya İbrahim! Dedim ya burası saray değil bir kervansaraydır. Baksana herkes gelip göçmektedir. Sen de kondun ve nasıl olsa bir gün göçeceksin. Şimdi müsaade et ben de konayım şuraya."
HZ. ALİ'NİN (KV) VASİYETİ
- "Takva sahibi olunuz. Öksüzleri koruyup, zayıfları gözetiniz. Allah'ın kitabına uyunuz. Namazlarınızı zamanında kılıp, zekatlarınızı yerli yerine veriniz. Günahlarınıza tevbe edip, kindar olmayınız. Sözlerinizde durup, komşularınıza iyi muamele ediniz."