İstanbul'u muhasara eden Fatih Sultan Mehmed'in karşısına İstanbul surlarından daha müthiş bir mania çıkmıştır. Fatih Sultan Mehmed Han, padişahlığının birinci senesinde devrinin ünlü alimlerini ve devlet adamlarını Edirne'de topladı. Onlarla İstanbul'un fethini görüştü ve reylerini aldı. Hiçbiri fethe razı olmadı. Sebep olarak da; İstanbul'un fethinin ancak Mehdi'ye nasip olacağını ileri sürdüler. Padişahı gazadan men eylediler. Nihayet Akşemseddin durumu öğrendi ve dedi ki: 'İstanbul'u evvela Sultan Mehmed Han fetheyliyecektir. Daha sonra frenkler alacaklar, Mehdi, işte onlardan İstanbul'u kurtaracak, fetheyliyecektir.' Bu kanaatini kabul ettirebilmek için alimlerle münakaşa ve mübahese etti. Fatih de bunun üzerine Akşemseddin'in sözüne itibar etti, inandı ve hazırlığa başladı. İstanbul'un fethi de böyle nasip oldu.
İşte onun içindir ki Sultan Fatih, fethin sırrı dayanaklarından birini şöyle dile getiriyordu:
"Enbiya vü evliyaya istinadım var benim / Lutf-i Hakk'tandır heman ümmid-i feth u nusretim."
Yunus'taki sır
"Tapduk'un tapusunda, kul olduk kapusunda / Yunus miskin çiğ idik, piştik elhamdülillah" diyen aşıklar piri Yunus'u Tapduk Emre'siz;
"Eşi bulunmaz bir gizli maden olmuşum, eşi bulunmaz bir deniz olmuşum ben; Tebrizli Şems'i gördüm göreli!" diyen gönüller sultanı Mevlana'yı Tebrizli Şems'siz düşünmek ne mümkün?
İşte onun içindir ki Sultan Fatih, fethin sırrı dayanaklarından birini şöyle dile getiriyordu:
"Enbiya vü evliyaya istinadım var benim / Lutf-i Hakk'tandır heman ümmid-i feth u nusretim."
Yunus'taki sır
"Tapduk'un tapusunda, kul olduk kapusunda / Yunus miskin çiğ idik, piştik elhamdülillah" diyen aşıklar piri Yunus'u Tapduk Emre'siz;
"Eşi bulunmaz bir gizli maden olmuşum, eşi bulunmaz bir deniz olmuşum ben; Tebrizli Şems'i gördüm göreli!" diyen gönüller sultanı Mevlana'yı Tebrizli Şems'siz düşünmek ne mümkün?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.