Takdir bile etmiyorlar
Türkiye üzerinden 2016 yılında Avrupa'ya geçen sığınmacı sayısı 2015'teki 885 bin 400 rakamından 182 bin 500'e geriledi. Nisan ayında yürürlüğe giren anlaşmadan sonra sayı 21 bine düştü. Oysa Akdeniz üzerinden Avrupa'ya ulaşan sığınmacı sayısı 2015'e göre artarak geçen yıl 181 bini geçti. Ne yazık ki AB, Türkiye'nin bu katkısını takdir bile etmiyor.
05.02.2017 00:00:00
RECEP BAHAR/HABER ANALİZ
Geçtiğimiz hafta Almanya Başbakanı Merkel, bir kez daha Türkiye'yi ziyaret etti. Bu ziyaret Merkel açısından önemliydi zira Almanya'da bu yıl önce cumhurbaşkanlığı seçimleri, ardından da Eylül ayında genel seçimler yapılacak. Bir kez daha Şansölye (Başbakan) seçilmek isteyen Merkel, Türkiye ile geçen yıl 18 Mart'ta varılan sığınmacı anlaşmasının aynı kararlılıkla devam etmesini istiyor. 2015 yılında yaşanan sığınmacı akınının bir benzerinin Merkel'e bu kez seçim kaybettireceği kesin...
Türkiye anahtar ülke
Türkiye Ege Denizi üzerinden ve Balkanlardan gelecek olan sığınmacılar için kilit ülke konumunda. Türkiye'de bulunan 3 milyon Suriyeli sığınmacının Balkanlar üzerinden Avrupa'ya hareketlenmesi Merkel'in başlıca korkusunu teşkil ediyor. Dahası da var: Avrupa Birliği'nin hesaplarına göre ülkeye barış gelmediği takdirde Suriye'de her an ülkeden ayrılıp sığınmacı olabilecek 7 milyon Suriyeli bulunuyor. Bunların artık ne Ürdün'e, ne de Lübnan'a gitme şansları bulunuyor. Arap dünyasının da soğuk baktığı bu sığınmacılar için gidilecek tek ülke Türkiye ve Türkiye üzerinden gidilecek tek kıta da Avrupa olacak. Avrupa'da da ana güzergâh Balkanlar üzerinden Almanya... Merkel bu işi kaynağında yani Türkiye'de halletmek için Ankara'ya geldi. Türkiye hem Suriyeli sığınmacıları rakamlardan ürkmeden kabul eden bir ülke, hem de Rusya ve İran ile birlikte Suriye'deki kaosa somut çözüm bulabilmek için sahada olan bir ülke.
Karşılığı gelmiyor
Peki, Avrupa Birliği'nin lokomotif ülkesi Almanya Türkiye'nin beklentilerini karşılayacak mı? Öyle ya, Türkiye 18 Mart 2016'da varılan anlaşmanın hükümlerini yerine getirdi. Avrupa'ya Türkiye üzerinden sığınmacı akını bıçak gibi kesildi. Avrupa'nın doğusu bu açıdan güvenli hale geldi. Ancak AB, Türkiye'ye vaat ettiği 3 milyar Euro'luk yardımı vermemekte direniyor. Vize konusunda ise en küçük bir gelişme yok. Hatta AB ülkeleri vize şartlarını 18 Mart 2015'ten bu yana daha da zorlaştırdı. 3 ya da 6 aylık vizeler nadiren veriliyor. Verilen vizelerin önemli bir bölümü de tek girişli. Böyle bir vize AB ülkelerine seyahatı daha da masraflı hale getiriyor. Dahası vize ücretleri de düşmedi. Schengen vizesi almak isteyen her Türk vatandaşı vize alacağı ülkeye 60 Euro, vize ofisine ise 30 Euro ödüyor. Bu nedenle Türkiye vizelerin en geç 1 Temmuz 2017'ye kadar kaldırılmasını istiyor. Ayrıca 2020-2026 bütçe döneminde tam üyelik şansı olması için 2017'de hazırlanacak olan 2020-2026 bütçesinden Türkiye'ye pay ayrılmasını talep ediyor. Ancak Merkel'in Ankara ziyaretinde bu alanda somut bir gelişme olmadı. Kısaca AB ipe un sermeye devam ediyor.
Türkiye Avrupa'nın bekçisi mi?
Rakamlara bakıldığında sanki Türkiye'ye 'Avrupa bekçiliği' görevi verilmiş gibi... AB'nin sınır güvenliğini sağlayan Frontex'in en taze verilerine göre Yunanistan üzerinden Avrupa'ya 2015 yılında 885 bin 400 yasadışı sığınmacı geçti. Bu geçişlerin neredeyse tamamına yakını Ege Denizi üzerinden Yunanistan'a ulaştı. Geçen sene bu rakam 182 bin 500'e indi. Geçen yıl Türkiye ile AB arasında varılan sığınmacı anlaşması Nisan ayında yürürlüğe girdiğinden söz konusu 182 bin 500 sığınmacının çok büyük bir bölümü Ocak, Şubat ve Mart aylarında Avrupa'ya ulaştı. Düşüşü ortaya koymak için şu veri dikkat çekiyor: 2016 yılının Ocak, Şubat ve Mart aylarında Ege Denizi'nden Yunanistan'a geçen sığınmacı sayısı 151 bin 452 iken, Haziran ve Temmuz aylarının toplamında bu rakam 3 bin 474 oldu. Nisan-Aralık döneminde toplam geçiş sayısı ise
21 bin 995 oldu!
Öte yandan Akdeniz üzerinden İtalya'ya, oradan AB ülkelerine ulaşan sığınmacı sayısı 2015'te 154 bin iken geçen yıl bu rakam 181 bin 100'e ulaştı. Akdeniz üzerinden İtalya'ya geçmek, Türkiye üzerinden Yunan adalarına geçmekten katbekat zor? Nitekim geçen yıl 5 bini aşkın sığınmacı Akdeniz'den İtalya'ya geçerken boğularak öldü. Ege Denizi2nden Yunanistan2a geçerken Ocak-Mart 2016 döneminde 366 kişi ölürken, bu rakam Nisan-Aralık döneminde 68'e düştü. Kısaca Ege rotası sığınmacı rotası olmaktan çıktı.
Geçtiğimiz hafta Almanya Başbakanı Merkel, bir kez daha Türkiye'yi ziyaret etti. Bu ziyaret Merkel açısından önemliydi zira Almanya'da bu yıl önce cumhurbaşkanlığı seçimleri, ardından da Eylül ayında genel seçimler yapılacak. Bir kez daha Şansölye (Başbakan) seçilmek isteyen Merkel, Türkiye ile geçen yıl 18 Mart'ta varılan sığınmacı anlaşmasının aynı kararlılıkla devam etmesini istiyor. 2015 yılında yaşanan sığınmacı akınının bir benzerinin Merkel'e bu kez seçim kaybettireceği kesin...
Türkiye anahtar ülke
Türkiye Ege Denizi üzerinden ve Balkanlardan gelecek olan sığınmacılar için kilit ülke konumunda. Türkiye'de bulunan 3 milyon Suriyeli sığınmacının Balkanlar üzerinden Avrupa'ya hareketlenmesi Merkel'in başlıca korkusunu teşkil ediyor. Dahası da var: Avrupa Birliği'nin hesaplarına göre ülkeye barış gelmediği takdirde Suriye'de her an ülkeden ayrılıp sığınmacı olabilecek 7 milyon Suriyeli bulunuyor. Bunların artık ne Ürdün'e, ne de Lübnan'a gitme şansları bulunuyor. Arap dünyasının da soğuk baktığı bu sığınmacılar için gidilecek tek ülke Türkiye ve Türkiye üzerinden gidilecek tek kıta da Avrupa olacak. Avrupa'da da ana güzergâh Balkanlar üzerinden Almanya... Merkel bu işi kaynağında yani Türkiye'de halletmek için Ankara'ya geldi. Türkiye hem Suriyeli sığınmacıları rakamlardan ürkmeden kabul eden bir ülke, hem de Rusya ve İran ile birlikte Suriye'deki kaosa somut çözüm bulabilmek için sahada olan bir ülke.
Karşılığı gelmiyor
Peki, Avrupa Birliği'nin lokomotif ülkesi Almanya Türkiye'nin beklentilerini karşılayacak mı? Öyle ya, Türkiye 18 Mart 2016'da varılan anlaşmanın hükümlerini yerine getirdi. Avrupa'ya Türkiye üzerinden sığınmacı akını bıçak gibi kesildi. Avrupa'nın doğusu bu açıdan güvenli hale geldi. Ancak AB, Türkiye'ye vaat ettiği 3 milyar Euro'luk yardımı vermemekte direniyor. Vize konusunda ise en küçük bir gelişme yok. Hatta AB ülkeleri vize şartlarını 18 Mart 2015'ten bu yana daha da zorlaştırdı. 3 ya da 6 aylık vizeler nadiren veriliyor. Verilen vizelerin önemli bir bölümü de tek girişli. Böyle bir vize AB ülkelerine seyahatı daha da masraflı hale getiriyor. Dahası vize ücretleri de düşmedi. Schengen vizesi almak isteyen her Türk vatandaşı vize alacağı ülkeye 60 Euro, vize ofisine ise 30 Euro ödüyor. Bu nedenle Türkiye vizelerin en geç 1 Temmuz 2017'ye kadar kaldırılmasını istiyor. Ayrıca 2020-2026 bütçe döneminde tam üyelik şansı olması için 2017'de hazırlanacak olan 2020-2026 bütçesinden Türkiye'ye pay ayrılmasını talep ediyor. Ancak Merkel'in Ankara ziyaretinde bu alanda somut bir gelişme olmadı. Kısaca AB ipe un sermeye devam ediyor.
Türkiye Avrupa'nın bekçisi mi?
Rakamlara bakıldığında sanki Türkiye'ye 'Avrupa bekçiliği' görevi verilmiş gibi... AB'nin sınır güvenliğini sağlayan Frontex'in en taze verilerine göre Yunanistan üzerinden Avrupa'ya 2015 yılında 885 bin 400 yasadışı sığınmacı geçti. Bu geçişlerin neredeyse tamamına yakını Ege Denizi üzerinden Yunanistan'a ulaştı. Geçen sene bu rakam 182 bin 500'e indi. Geçen yıl Türkiye ile AB arasında varılan sığınmacı anlaşması Nisan ayında yürürlüğe girdiğinden söz konusu 182 bin 500 sığınmacının çok büyük bir bölümü Ocak, Şubat ve Mart aylarında Avrupa'ya ulaştı. Düşüşü ortaya koymak için şu veri dikkat çekiyor: 2016 yılının Ocak, Şubat ve Mart aylarında Ege Denizi'nden Yunanistan'a geçen sığınmacı sayısı 151 bin 452 iken, Haziran ve Temmuz aylarının toplamında bu rakam 3 bin 474 oldu. Nisan-Aralık döneminde toplam geçiş sayısı ise
21 bin 995 oldu!
Öte yandan Akdeniz üzerinden İtalya'ya, oradan AB ülkelerine ulaşan sığınmacı sayısı 2015'te 154 bin iken geçen yıl bu rakam 181 bin 100'e ulaştı. Akdeniz üzerinden İtalya'ya geçmek, Türkiye üzerinden Yunan adalarına geçmekten katbekat zor? Nitekim geçen yıl 5 bini aşkın sığınmacı Akdeniz'den İtalya'ya geçerken boğularak öldü. Ege Denizi2nden Yunanistan2a geçerken Ocak-Mart 2016 döneminde 366 kişi ölürken, bu rakam Nisan-Aralık döneminde 68'e düştü. Kısaca Ege rotası sığınmacı rotası olmaktan çıktı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.