Suudi Arabistan Devleti hacılara hizmette sınır tanımıyor

Geçmiş yıllarda Hac mevsiminde dönem dönem yaşanan mağduriyetlere şahit olduk. Mina'da şeytan taşlamada yaşanan izdiham, yine Mina'da çıkan yangın,  Mescid-i Haram bölgesinde ve Arafat'ta yaşanan yoğunluk ilk anda hatıra gelen sorunlardır.Mina'da şeytan taşlama esnasında zaman zaman izdihamlar meydana gelmişti. Ancak muhtemel bir can kaybının önlenmesi için her sene güvenlik tedbirleri alınmaktadır. Son dönemde Suudi Arabistan tarafından görevlendirilmiş 10 bini aşkın personel, hacıları yönlendirmektedir. Hatırlarsanız, 2005 yılında Mina'da şeytan taşlama sırasında ortaya çıkan izdiham sonucu 200'den fazla hacı rahmetli olmuştu. Bunun üzerine Suudi Arabistan Devleti, şeytan taşlama bölgesinde çevre düzenlemesi yaptı. Hatta bir anda daha fazla hacının rahatlıkla taşlama yapabilmesi için eski yapıyı yıkıp, 4 katlı köprü inşaatını başlattı. Halen biten 3 kattan şeytan taşlamayı rahatlıkla yapmak mümkün olmaktadır. Geçmiş yıllarda nadiren de olsa Mina'da, kurulan çadır kentlerde yangınlar meydana gelmişti. Bu da hacılar arasında hem huzursuzluk oluşturmakta, hem de mağduriyete yol açmaktaydı. Bu problemin de son dönemde çözüldüğüne şahit olmaktayız. Muhtemel yangınları önlemek için artık yanmayan tarzda fiber çadırlar kurulmaktadır.Mina'da şeytan taşlamayla birlikte sıra kurban kesimine gelir. Kurban kestirecek olanların ihramdan çıkmadan önce kurbanlarının kesilmesi gerekir. Hem bu kadar kurbanlık temin edilecek, hem de sayılı saatler içerisinde kesim gerçekleşecek, hem de kesilen bu kurbanların eti israf edilmeyip ihtiyaç sahiplerine ulaştırılacak. Hem sağlıklı koşullarda bu işlemler yapılacak hem de çevre sağlığı bundan menfi etkilenmeyecek? Nereden bakarsanız bakın büyük ve profesyonel bir organizasyon gerekmektedir. İşte bütün bu çalışmalar Suudi Arabistan Devleti tarafından büyük bir titizlikle ve ilgili devletlerle güçlü bir koordinasyon içerisinde gerçekleştirilmektedir.Haccın iki farzından birisi olan Arafat vakfesi için milyonlarca hacı adayı, Arafat ovasında konaklar. Arafat, senede bir defa vakfenin yapıldığı "özel" bir toplanma mekânıdır. Bünyesinde belli bir gün ve sayılı saatler için milyonlarca hacı adayını barındıracak alt yapıya ve sosyal imkânlara sahip olması gerekmektedir. Organizasyon, en ufak bir aksaklık bile kabul etmeyecek kadar profesyonel olmayı gerektirmektedir. Hac boyunca olduğu gibi Arafat'ta da bu mükemmelliği görmemiz mümkündür. İnsanların barınacağı çadırlar, sağlık tesisleri, yeterli sayıda tuvalet ve abdest alma imkânı da Arafat'ta temin edilmiş durumdadır. Arafat'taki hacı adaylarına yardım amaçlı su ve kumanya da dağıtılmaktadır. Hatta 2-3 milyon kişiye kumanya dağıtımı yapabilme imkânına sahip aşevi, bünyesinde 1 milyon insanın namaz kılabileceği Mescid-i Nemire bile hizmetin çapını göstermesi açısından önemlidir. Arafat vakfesinin ardından Mina bölgesine intikalin rahat ve zaman kaybetmeksizin gerçekleştirilmesi için Arafat'tan Mina'ya özel asfalt yollar inşa edilmiştir.Haccın "kavurucu sıcaklık"taki atmosferinde her fırsatta zemzem içilir. Hacıların görevleri bittiklerinde memleketlerine dönerken hediye olarak getirdikleri değişmez ikram zemzemdir. Zemzemin hijyenik olarak hacıların ihtiyacını karşılayacak kadar temini büyük bir ihtimamla Suudi Arabistan tarafından karşılanmaktadır. Hac mevsimi boyunca hacılara, ortalama 40 milyon litre zemzem dağıtılmaktadır. Suudi Arabistan Devleti, hacıların kaldıkları mekânlara da zemzem servisi yapmanın yanında, kurduğu Zemzem Birleşik Ofisi ile zemzem dolumu ve dağıtımında da büyük bir kolaylık sağlamıştır. Bu ve bunun gibi hizmetlerin büyük bir özenle gerçekleştirilmesi, Suudi Arabistan Devleti'nin "Allah ve Rasulü'nün misafirleri" olarak kabul ettiği Müslümanlara yaptığı takdir edilecek bu hizmetler, aynı zamanda Suudi Arabistan Devleti'nin hem nasibi ve hem de onlara Allah'ın bir lütfüdür.