Sütte kazan kaynıyor
Türkiye'nin süt üretim merkezi olan ve 'Türkiye'yi doyuran il' olarak anılan Balıkesir'de süt fiyatlarında yaşanan kriz sürüyor. Üreticiler, birilerinin oturduğu yerden "Süt bu fiyattan alınacak" demesiyle sorunların çözülmediğine dikkat çekti.
22.03.2016 00:00:00
EKONOMİ SERVİSİ
Süt fiyatlarında kriz sürüyor. Türkiye'nin süt üretim merkezi Balıkesir'de sektörün temsilcileri süt fiyatlarını ve yaşanan fiyat krizini değerlendirdi. Uzun yıllar süt üreticiliği ve çiftçilik yapan aynı zamanda Bandırma Çevre ve Kültür Derneği (BAÇED) Yönetim Kurulu Üyesi İsmet Koçyiğit, "Tarım Bakanımız köye dönüş projeleri açıklıyor fakat köye dönecek gençlerin yapabilecek herhangi bir işi ve iş alanı kalmadığı için insanlar köye dönmüyor. Dönmeleri için meralar köylülerin olmalı. Hayvancılığa verilen teşvikler amacına ulaşmalı. Bugün verilen destekleri büyük şirketler alıyor. Bugün ülkemizde hayvancılığın bu noktaya gelmesinde en büyük nedenlerinin başında küçük işletmelerin kapandığını büyük tekelleşmeye gidildiğini yaşayarak görüyoruz. Fakat tekelleşen hayvan çiftlikleri sıfır faizli 7 yıl ödemesiz kredilerle yapıldığını köylü arkadaşlarımız biliyorlar. 7 yıl bittiği zaman 'İflas ettik biz bunları beceremiyoruz' diyecekler ve kredilerini ödeyemeyecekler. Yani bu değişmez bir gerçektir. Çevremizde yaşayarak görüyoruz. Mutlaka ufak üreticilerin aile işletmelerini mercek altına alıp devletin çok özel teşvikler ile köylü üretici arkadaşlarımızın desteklemesi lazım. Et yiyen ülkeler ot yiyen ülkeleri yönetirler. Türkiye'de bugün kilo başı insan başına yedikleri et 7 kilogramdır. Fakat Avrupa Birliği'ne baktığımız zaman 55 veya 60 kilogramdır. Bu bir gerçek ve realitedir. Biz ne desek ve ne yapsak bizim dediklerimiz ciddiye alınmıyor. Fakat gerçek tarla sahibi ve gerçek köylüler bu işi bırakırsa emin olun sarraftan gidip et alırlar. Kasaplar tükenir ve et altın fiyatını geçer. Tarım Bakanımız bu olaya el atmalı ve bu işi bir an önce çözmeli" dedi.
Konuşmakla sorunlar çözülmüyor
Balıkesir Karesi ve Altıeylül ilçeleri Süt Üreticileri Birliği Başkanı Cihat Şimşek ise Ulusal Süt Konseyi'nin yaklaşık 2 yıldan beri devam eden 1.15 kuruş fiyatının Türkiye'nin bir çok noktasında fiyatı aşağı doğru ivme kazandırdığını söyledi. Ulusal Süt Konseyi'nin 2015 yılında gerçekleştirdiği seçimde konseye seçilen ziraat odaları ve damızlık birliklerinin olduğunu ifade eden Şimşek, "Konseyin fiyatı yerinde durmayınca yaklaşık 3 gün öncesi Ziraat Odaları Merkez Birliği Genel Başkanı hem Ziraat Odalarının hem de konseyde bulunan üyeliklerinden çekildiklerini açıkladılar. Doğru bir karar aldıkları kararı destekliyoruz" dedi. Balıkesir Ziraat Odası Başkanı Sami Sözat ise birilerinin oturduğu yerden "Süt bu fiyattan alınacak" demesiyle bu işlerin olmayacağını ve bunun çaresini de Tarım Bakanlığı'nın bulması gerektiğini söyledi. Koyunculuk yapanların meralarının elinden gittiğini ve bu yüzden hayvancılığın köyde bitmek üzere olduğunu söyleyen süt üreticilerinden Mehmet Ünlü ise "Köyümüz bayır köyü olduğundan dolayı hayvancılık yapmaya uğraşıyoruz. Hayvancılığı köy içinde evlerimizin yanında damlarımızda yapmaya çalışıyoruz. Köy meralarında ve süt fiyatlarında sıkıntılarımız var. Yem fiyatları süt fiyatlarına oranla çok yüksek onun için bizim de hayvancılığı yapabilmemiz mümkün değil. Köyde yavaş yavaş hayvancılık bitmek üzere. Onlarda bu işleri zamanla ya yapacak ya da yapamayacak. Zaten koyunculuk yapanların da meraları elinden gittiği için hayvancılık köylerde bitmek üzeredir. Bizler de son mücadelemizi köy içinde vermeye uğraşıyoruz" şeklinde konuştu.
Süt fiyatlarında kriz sürüyor. Türkiye'nin süt üretim merkezi Balıkesir'de sektörün temsilcileri süt fiyatlarını ve yaşanan fiyat krizini değerlendirdi. Uzun yıllar süt üreticiliği ve çiftçilik yapan aynı zamanda Bandırma Çevre ve Kültür Derneği (BAÇED) Yönetim Kurulu Üyesi İsmet Koçyiğit, "Tarım Bakanımız köye dönüş projeleri açıklıyor fakat köye dönecek gençlerin yapabilecek herhangi bir işi ve iş alanı kalmadığı için insanlar köye dönmüyor. Dönmeleri için meralar köylülerin olmalı. Hayvancılığa verilen teşvikler amacına ulaşmalı. Bugün verilen destekleri büyük şirketler alıyor. Bugün ülkemizde hayvancılığın bu noktaya gelmesinde en büyük nedenlerinin başında küçük işletmelerin kapandığını büyük tekelleşmeye gidildiğini yaşayarak görüyoruz. Fakat tekelleşen hayvan çiftlikleri sıfır faizli 7 yıl ödemesiz kredilerle yapıldığını köylü arkadaşlarımız biliyorlar. 7 yıl bittiği zaman 'İflas ettik biz bunları beceremiyoruz' diyecekler ve kredilerini ödeyemeyecekler. Yani bu değişmez bir gerçektir. Çevremizde yaşayarak görüyoruz. Mutlaka ufak üreticilerin aile işletmelerini mercek altına alıp devletin çok özel teşvikler ile köylü üretici arkadaşlarımızın desteklemesi lazım. Et yiyen ülkeler ot yiyen ülkeleri yönetirler. Türkiye'de bugün kilo başı insan başına yedikleri et 7 kilogramdır. Fakat Avrupa Birliği'ne baktığımız zaman 55 veya 60 kilogramdır. Bu bir gerçek ve realitedir. Biz ne desek ve ne yapsak bizim dediklerimiz ciddiye alınmıyor. Fakat gerçek tarla sahibi ve gerçek köylüler bu işi bırakırsa emin olun sarraftan gidip et alırlar. Kasaplar tükenir ve et altın fiyatını geçer. Tarım Bakanımız bu olaya el atmalı ve bu işi bir an önce çözmeli" dedi.
Konuşmakla sorunlar çözülmüyor
Balıkesir Karesi ve Altıeylül ilçeleri Süt Üreticileri Birliği Başkanı Cihat Şimşek ise Ulusal Süt Konseyi'nin yaklaşık 2 yıldan beri devam eden 1.15 kuruş fiyatının Türkiye'nin bir çok noktasında fiyatı aşağı doğru ivme kazandırdığını söyledi. Ulusal Süt Konseyi'nin 2015 yılında gerçekleştirdiği seçimde konseye seçilen ziraat odaları ve damızlık birliklerinin olduğunu ifade eden Şimşek, "Konseyin fiyatı yerinde durmayınca yaklaşık 3 gün öncesi Ziraat Odaları Merkez Birliği Genel Başkanı hem Ziraat Odalarının hem de konseyde bulunan üyeliklerinden çekildiklerini açıkladılar. Doğru bir karar aldıkları kararı destekliyoruz" dedi. Balıkesir Ziraat Odası Başkanı Sami Sözat ise birilerinin oturduğu yerden "Süt bu fiyattan alınacak" demesiyle bu işlerin olmayacağını ve bunun çaresini de Tarım Bakanlığı'nın bulması gerektiğini söyledi. Koyunculuk yapanların meralarının elinden gittiğini ve bu yüzden hayvancılığın köyde bitmek üzere olduğunu söyleyen süt üreticilerinden Mehmet Ünlü ise "Köyümüz bayır köyü olduğundan dolayı hayvancılık yapmaya uğraşıyoruz. Hayvancılığı köy içinde evlerimizin yanında damlarımızda yapmaya çalışıyoruz. Köy meralarında ve süt fiyatlarında sıkıntılarımız var. Yem fiyatları süt fiyatlarına oranla çok yüksek onun için bizim de hayvancılığı yapabilmemiz mümkün değil. Köyde yavaş yavaş hayvancılık bitmek üzere. Onlarda bu işleri zamanla ya yapacak ya da yapamayacak. Zaten koyunculuk yapanların da meraları elinden gittiği için hayvancılık köylerde bitmek üzeredir. Bizler de son mücadelemizi köy içinde vermeye uğraşıyoruz" şeklinde konuştu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.