Suriye'deki çadır kentlerde zorlu hayat mücadelesi

Ülkelerindeki iç savaştan kaçarak Türkiye sınıra yakın bölgelerde kurulan çadırlara sığınan Suriyelilerin zorlu yaşamı, havaların soğuması ve yağmurla beraber daha da ağırlaştı. Devlet güçleriyle muhalifler arasındaki çatışmalar zaman zaman şiddetini arttırırken, savaştan kaçan binlerce Suriyeli, güvenli liman olarak gördükleri başta Türkiye olmak üzere çevredeki ülkelere sığındı. Ülkelerini terk etmeyen Suriyeliler ise çeşitli şehirlerde Türkiye sınırına yakın bölgelerde oluşturulan çadır kentlerde yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor.Çadır kentlerde hayatlarını sürdürmeye çalışan Suriyelilerin yaşamı, kışın gelmesiyle daha da ağırlaştı. Havaların soğuması üzerine bir yandan ısınma problemini gidermeye çalışan Suriyeliler, diğer yandan da yağmur sonrası çamur deryasına dönüşen yol ve çadırlar için çözüm bulmaya çalışıyor. Yağmurun ardından birçok çadırı su bastığını belirten Fatma Faraç, bazı eşyaların kullanılamaz hale geldiğini ifade etti.Çadır kentteki çamurlu yollar sebebiyle her gün kısıtlı imkanlara rağmen çamaşır yıkamak zorunda olduklarını aktaran Faraç, "Kış geldi, çadır kent çamur içinde. Tuvalet sıkıntısı var, su kısıtlı. Çocuklar bidonlarla su taşıyorlar. Zorlanıyoruz ama bugüne de şükrediyoruz. İnşallah bir gün evimize döneriz" dedi.Hastalıklar baş göstermeye başladıAbdulrezak Mahmud da barındıkları çadırda kendi imkanlarıyla ısınmaya çalıştıklarını ancak soba olmadığı için tüm çabalara rağmen çocuklarının üşüdüğü anlattı. Yeteri kadar yardım gelmediğini öne süren Mahmud, şöyle konuştu: "Bugüne kadar sadece Türkiye'nin yardım eli uzattığını gördük. Buradan gelen yardımlarla ayakta kalmaya çalıştık fakat daha çok yardıma ihtiyacımız var. Temel gıdadan temizlik malzemesine kadar birçok eksik var. Su yok, sabun yok, yıkanamıyoruz, temizlenemiyoruz. Bundan dolayı özellikle çocuklarda hastalıklar baş göstermeye başladı. Hatta bitlenmeye başladılar. Yardımların arttırılmasını istiyoruz."İç savaşla birlikte kendilerinin de yaşam savaşı verdiğini dile getiren Mahmud, savaşın son bulması ve evlerine dönme arzusu içinde olduklarını sözlerine ekledi.