Suriye'de kimyasal silah iddiasının gerçek hik

Suriye'de kimyasal silah kullanılma iddiası ile ilgili gerçek hikâyeyi yabancı bir makalede okudum. Batı'nın istediğini alabilmek nereye kadar alçalabildiğini görmek açısından, sizlerle de paylaşmak istedim. Tony Cartalucci tarafından yazılan bu makale, tüm Ortadoğu'yu ellerini kirletmeden kana bulayan medeni! Batı'nın gerçek yüzlerinden sadece birini ortaya koymaktadır. Makalede özetle şunlar anlatılmaktadır;Batı'nın, Suriye'nin binlerce sivil üzerinde kimyasal silah uyguladığına dair kanıtı "Sınır Tanımayan Doktorlar" (Doctors Without Borders) grubunun iddialarına dayanmaktadır. New York Times gazetesinde yayınlanmış olan "Yardım Grubu tarafından detaylandırılan kimyasal saldırının işaretleri" makalesinde şöyle denilmektedir:"Uluslararası bir yardım grubu, saldırının rapor edildiği saatlerde zehirli kimyasallara maruz kalmaya bağlı semptomlar gösteren 3000'den fazla insanın Şam yakınlarındaki tıp merkezlerine ulaştığını söylemiştir". "Sınır Tanımayan Doktorlar" grubu bunların 355'inin öldüğünü söylemiştir. Batı Medyası tarafından sıklıkla haber kaynakları hakkında kullanılan "bağımsız" ifadesi gerçeklerden çok uzaktır.Kimdir bu "Sınır Tanımayan Doktorlar" grubu?"Sınır Tanımayan Doktorlar" grubu tamamen, Wall Street ve Londra dış politikasının işbirliği arka planlı, birbirinin aynı olan şirket finansörleri tarafından finanse edilmektedir. "Sınır Tanımayan Doktorlar" grubunun 2010 yıllık raporunda belirtilen finansörleri arasında, Goldman Sachs, Wells Fargo, Citigroup, Google, Microsoft, Bloomberg, Mitt Romney'nin Bain Capital'ı ve pek çok sayıda başka finansal şirket grupları yer almaktadır."Sınır Tanımayan Doktorlar" ayrıca Goldman Sachs'dan Elisabeth Beshel Robinson'da dahil olmak üzere bankerleri de danışmanlar kuruluna dahil etmiştir.Sınır Tanımayan Doktorlar'ın sözüm ona "bağımsız" ve "yardım" iddiaları gerçekte şudur ki tıbbi merkezler özellikle Suriye'nin Türkiye ile sınırdaş olan ve teröristler tarafından tutulan kuzey sınırı bölgelerinde kurulmuştur. Sınır Tanımayan Doktorlar Grubundan Stephen Cornish, ulusal halk radyosu (NPR) ye verdiği röportajda, organizasyonunun, Suriye çatışmasındaki rolünü ifşa etmiştir. Cornish demektedir ki, "yardım", Suriye hükümetinin kontrolü dışında olan yerlere gönderilmektedir ve bağlı olduğu grup bu sebepten dolayı faaliyetlerini bu bölgelerde yapmaktadır. Grup, ana olarak Suriye çatışmasında yaralanan savaşçılar ve çatışmadan etkilenen sivillerle ilgilenmektedir.Başka bir deyişle, Wall Street-finans arka planlı organizasyon, batı ve bölgesel müttefikleri tarafından finanse edilen çoğunluğu doğrudan veya dolaylı olarak El Kaide ve onun fiilen politik kanadı olan Müslüman Kardeşler'e bağlı silahlı militanlara destek vermektedir. Bu sözüm ona "uluslararası yardım" organizasyonu, gerçekte Suriye'ye karşı yöneltilen askeri makinenin bir dişlisidir ve tıbbi müfreze rolünü üstlenmektedir.Sınır Tanımayan Doktorlar tarafından desteklenen Şam'daki "Hastaneler", şimdi Suriye hükümeti güçleri tarafından tekrar geri alınma tehdidi altındaki bölgelerdedir.Batı medyasının kanıt olarak ileri sürdüğü ilk şey kimyasal saldırı düzenlendiği ikincisi ise bunu hükümetin yaptığıdır. Şimdi gelelim STD'nin itiraflarının Batı medyası tarafından özenle makaslanıp okuyuculara aktarılmayan kısmına.Sınır Tanımayan Doktorlar'ın kendi resmi açıklamalarında, şu rapor edilmektedir;2012'den beri Sınır Tanımayan Doktorlar, bu tıbbi tesislerde önemli güvenlik risklerinden dolayı kendi elemanlarının bulunmadığını kabul etmektedirler ve buralara sadece teknik destek, tıbbi ekipman ve ilaç sağlamaktadırlar. Dolayısıyla, ellerinde kimyasal silah kullanıldığına dair bir kanıtları yoktur.Bunu daha açık söyleyecek olursak;STD'den Dr. Janssens demiştir ki: "STD, ne saldırı sorumlularının kim olduğunu ne de bilimsel olarak semptomların sebebini saptayamaz."Bu iddiayı teröristler ortaya atmıştır fakat onların da herhangi bir tıbbi kanıtları yoktur. Mesnedi olmayan iddialar, "itibarlı" uluslararası organizasyon tarafından eğilip bükülüp, süslenmiş gerçek kanıt olarak ileri sürülmüştür.Aslında benzer rutin Libya'da da kullanıldı. İnsan Hakları İzleme Örgütü ve Uluslararası Af Örgütü, itibarlarını Libya'nın Batı orduları tarafından işgaline bahane oluşturmak için kullandılar. Batı tarafından sözüm ona tüm insanlığa hizmet getirmek amacıyla kurulmuş Birleşmiş Milletler, Dünya Bankası, Unicef, Uluslararası Af Örgütü, İnsan Hakları İzleme Komitesi gibi kuruluşların gerçekte kimlere ve hangi amaca hizmet ettiğini ve kimlere hizmet etmediğini yine Batı'nın kendi itiraflarından öğreniyoruz. Ayrıca kimyasal silahtan çok daha tehlikeli bir silahın yani fitne bombasının Batı medyası tarafından dünya gezegenine nasıl atıldığını da öğrenmiş oluyoruz. Bu arada şunu da unutmamak lazım, Sınır Tanımayan Doktorlar grubu ve diğer örgütlerin finansmanını gerçekleştiren finansal yapı, aynı zamanda batı medyasını da elinde tutmaktadır. Bu açıdan baktığınızda iyi örgütlenmiş gibi görünen bu küresel fitneye karşı durabilmek için önce ekonomik olarak bağımsız ve güçlü olmak, sonra da milli ve manevi bir duruş sergilemek gerekmektedir. Bunu da tiyatro sergilemeden gerçekleştirebilecek tek lider Prof. Dr. Haydar Baş'tır.