Johannesburg'daki zirveye haftasonu damgasını vuran en önemli olay, binlerce kişinin katılımıyla düzenlenen protesto yürüyüşü oldu. Aralarında küreselleşme karşıtları, çevreciler ve Filistinliler'i destekleyen grupların bulunduğu göstericiler, AIDS'ten çevre kirliğine pekçok sorunu protesto etti. Protestocular, ABD Başkanı Bush'u, kapitalizmi, İsrail ve Güney Afrika hükümetlerini kınayan pankartlarla seslerini duyurmaya çalıştılar.
Devlet ve hükümet başkanları geldi
Johannesburg sokaklarında göstericiler dünyada yaşanan adaletsizliği protesto ederken, binlerce katılımcının da çözüm aradığı toplantılarda hala önemli bir sonuç elde edilemedi. Zirveye dün devlet ve hükümet başkanları da katılmaya başladı. Üst düzeyde yapılan toplantılardan da beklentiler yüksek değil. Zirvede Almanya'yı Başbakan Gerhard Schröder, Türkiye'yi ise Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer temsil ediyor. ABD'yi ise Johannesburg'da Dışişleri Bakanı Colin Powell temsil ediyor. Washington yönetimi, 10 yıl önce Rio Konferansı'nda olduğu gibi, Johannesburg'da da zirveden beklenen sonuçların önündeki en büyük engel. Amerikan Başkanı George W. Bush, Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi'ni önemsemediğini, zirveye katılmayarak gösterdi.
Sadece iki konu üzerinde anlaşma sağlandı
Bir haftadır devam eden zirveye bakıldığında, sadece iki konuda ilerleme sağlandığı görülüyor: Kyoto Protokolü'nü henüz onaylamayan ülkelere, son bir çağrı daha yapılmasının kararlaştırılması ve türlerin korunmasına ilişkin anlaşma. Oysa çözüm aranan o kadan çok sorun var ki... Kalkınmakta olan ülkeler, gelişmiş ülkelerin tarım sübvansiyonlarını kaldırmasını ve pazarların kendilerine açılmasını istiyor. AB ve ABD ise bunu reddediyor ve geçen yıl Doha'daki Dünya Ticaret Örgütü Konferansı'nda alınan kararlarda ısrar ediyor. ABD ayrıca, gelişmekte olan ülkelerin borç yükünün hafifletilmesine karşı "iyi bir yönetime sahip olma" şartını öne sürüyor. Zengin ülkelerin çevre kirliliğine karşı ortak sorumluluk almaları konusu da yine bir başka tartışma noktası.
Devlet ve hükümet başkanları geldi
Johannesburg sokaklarında göstericiler dünyada yaşanan adaletsizliği protesto ederken, binlerce katılımcının da çözüm aradığı toplantılarda hala önemli bir sonuç elde edilemedi. Zirveye dün devlet ve hükümet başkanları da katılmaya başladı. Üst düzeyde yapılan toplantılardan da beklentiler yüksek değil. Zirvede Almanya'yı Başbakan Gerhard Schröder, Türkiye'yi ise Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer temsil ediyor. ABD'yi ise Johannesburg'da Dışişleri Bakanı Colin Powell temsil ediyor. Washington yönetimi, 10 yıl önce Rio Konferansı'nda olduğu gibi, Johannesburg'da da zirveden beklenen sonuçların önündeki en büyük engel. Amerikan Başkanı George W. Bush, Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi'ni önemsemediğini, zirveye katılmayarak gösterdi.
Sadece iki konu üzerinde anlaşma sağlandı
Bir haftadır devam eden zirveye bakıldığında, sadece iki konuda ilerleme sağlandığı görülüyor: Kyoto Protokolü'nü henüz onaylamayan ülkelere, son bir çağrı daha yapılmasının kararlaştırılması ve türlerin korunmasına ilişkin anlaşma. Oysa çözüm aranan o kadan çok sorun var ki... Kalkınmakta olan ülkeler, gelişmiş ülkelerin tarım sübvansiyonlarını kaldırmasını ve pazarların kendilerine açılmasını istiyor. AB ve ABD ise bunu reddediyor ve geçen yıl Doha'daki Dünya Ticaret Örgütü Konferansı'nda alınan kararlarda ısrar ediyor. ABD ayrıca, gelişmekte olan ülkelerin borç yükünün hafifletilmesine karşı "iyi bir yönetime sahip olma" şartını öne sürüyor. Zengin ülkelerin çevre kirliliğine karşı ortak sorumluluk almaları konusu da yine bir başka tartışma noktası.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.