Konya'nın Beyşehir Gölü kıyısında bulunan Kubadabat Sarayı çevresinde yapılan arkeolojik sualtı araştırmasında, Selçuklu döneminden kalan bir adet sandal çapası bulundu
Selçuk Üniversitesi FenEdebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Sualtı Arkeolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şahin, Kubadabat Sarayı Kazı Başkanı Prof. Dr. Rüçhan Arık'ın desteğiyle, sarayın karşısındaki Kızkalesi Adası çevresinde, 5 kişilik ekiple sualtı araştırması yaptıklarını belirtti. Yaklaşık 9 metre derinlikte 3 gün süren çalışmanın, Beyşehir Kaymakamlığı'nın ulaşım ve yakıt desteğiyle gerçekleştirildiğini belirten Şahin, "Hazar Denizi kıyılarında yaşayan Türkler göz ardı edildiğinde, Türklerin ilk gemicilikle tanıştıkları dönem Anadolu Selçukluları dönemidir. Bu nedenle, burada yaptığımız arkeolojik sualtı araştırması, Türklerin gemicilikle ilk tanıştıkları ve çok bilinmeyen bu döneme ışık tutacak" dedi.
Çapa büyük bir kayığa ait
Göl tabanı çok yumuşak bir tabakadan oluşmasına karşın, halen su yüzeyinde bulunan Selçuklu dönemine ait seramik parçalarının kendilerini heyecanlandırdığını anlatan Şahin, şunları kaydetti: "Bu araştırmayı yapmaktaki ana amacımız, Kubadabat Sarayı'ndan, üzerinde çok sayıda yapının bulunduğu 3 kilometre uzaklıktaki Kızkalesi Adası'na gitmekte kullanılan saltanat kayıklarına ulaşabilmekti. Ancak, kayıkların bulunduğunu tahmin ettiğimiz rıhtımın üzerinin, adadan aşağı düşen yapı parçalarıyla kapandığını gördük. Yani, bu sandallara ulaşabilmek için basit bir yüzey araştırmasının yeterli olmadığını anladık. Yaptığımız arkeolojik sualtı araştırmasında Selçuklu döneminden kalan bir adet sandal çapası bulduk. Bunun, günümüzde kullanılan çapalardan çok daha büyük olması ilginç bir durum. Bu çapanın büyük bir kayığa ait olabileceğini düşünüyoruz."
Selçuk Üniversitesi FenEdebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Sualtı Arkeolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şahin, Kubadabat Sarayı Kazı Başkanı Prof. Dr. Rüçhan Arık'ın desteğiyle, sarayın karşısındaki Kızkalesi Adası çevresinde, 5 kişilik ekiple sualtı araştırması yaptıklarını belirtti. Yaklaşık 9 metre derinlikte 3 gün süren çalışmanın, Beyşehir Kaymakamlığı'nın ulaşım ve yakıt desteğiyle gerçekleştirildiğini belirten Şahin, "Hazar Denizi kıyılarında yaşayan Türkler göz ardı edildiğinde, Türklerin ilk gemicilikle tanıştıkları dönem Anadolu Selçukluları dönemidir. Bu nedenle, burada yaptığımız arkeolojik sualtı araştırması, Türklerin gemicilikle ilk tanıştıkları ve çok bilinmeyen bu döneme ışık tutacak" dedi.
Çapa büyük bir kayığa ait
Göl tabanı çok yumuşak bir tabakadan oluşmasına karşın, halen su yüzeyinde bulunan Selçuklu dönemine ait seramik parçalarının kendilerini heyecanlandırdığını anlatan Şahin, şunları kaydetti: "Bu araştırmayı yapmaktaki ana amacımız, Kubadabat Sarayı'ndan, üzerinde çok sayıda yapının bulunduğu 3 kilometre uzaklıktaki Kızkalesi Adası'na gitmekte kullanılan saltanat kayıklarına ulaşabilmekti. Ancak, kayıkların bulunduğunu tahmin ettiğimiz rıhtımın üzerinin, adadan aşağı düşen yapı parçalarıyla kapandığını gördük. Yani, bu sandallara ulaşabilmek için basit bir yüzey araştırmasının yeterli olmadığını anladık. Yaptığımız arkeolojik sualtı araştırmasında Selçuklu döneminden kalan bir adet sandal çapası bulduk. Bunun, günümüzde kullanılan çapalardan çok daha büyük olması ilginç bir durum. Bu çapanın büyük bir kayığa ait olabileceğini düşünüyoruz."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.