Sıkboğaz edilen Türkiye ne yapmalı?Türkiye mevcut gücünü kendi çıkarları doğrultusunda kullanmalı. Türkiye'nin gücü nedir? Türkiye gücünü kendi çıkarları doğrultusunda kullanmıyor mu?Türkiye'nin gücü nedir sorusu irdelendiğinde görülecektir ki, asla rekabet edilemeyecek bir potansiyelin, atıl veya başkalarının tekelinde ortada durduğu gerçeğidir.Bu güç; tarihi derinlik, dünya coğrafyasında elde edilen köşe başları, jeopolitik avantajlar, yer altı zenginlikleri, tarım ve hayvancılık için çok uygun yapı, dünyanın merkezi konumunun getirdiği jeostratejik planları ilk ve tek elden hazırlayabilme önceliği, yetişmiş insan gücü, uzman insan kapasitesi, genç nüfusu ve asla göz ardı edilemeyecek askeri varlığı yani Ordusudur.Bu büyük zenginliğe rağmen her şeyiyle asla güvenilemeyecek namus ve ahlak yoksunu batılılara (ABD. AB.) köle olmak için yalvaran ve tam kırk iki yıldır bu umutla kapılarında bekleşen Türkiye. Kölelik ve kimliksizleşmek uğruna sözüne ve imzasına asla güvenilmeyen Hıristiyan Batının bütün talimatlarını emir telakki eden sözde yönettiğini zanneden zihniyetin sergilediği basiretsizlik.Değerli okuyucularım; her geçen gün etrafımızda oluşturulan şer cephesi çemberi biraz daha daralmakta, bizlerse çaresizlik içinde seyretmekteyiz.İşin garibi vatan severliklerinden asla şüphe duymadığımız bir takım insanlarımız bu dramı gaflet içinde seyretmektedirler.Seyretmek ne kelime alkışlamakta, teşvik etmekte ve dolayısıyla da işlenen cinayete ortak olmaktadırlar.Başbakan sn. R.Tayyip Erdoğan buyurmuşlar ki; ben ülkemi pazarlıyorum, gerekirse Kıbrıs'ı da pazarlarım! Pazarlanan nedir? Pazarlanan bir milletin örfü, ananesi, töresi, inancı, tarihi, kısacası tüm milli varlığının devriyle yok edilecek olan geleceğidir. Türk Milletinin tarihiyle bağlarının koparılmasıdır. Bin yıllık haçlı planının tek mermi atmadan elde edilecek vahim sonucudur. Kısacası Geleceksiz bir Türkiye'dir.Stratejik ortağımız olduğunu iddia ettiğimiz yüz on iki buçuk sözde milletin ülkesi sömürü düzeninin beyi, globalleşme ve insan hakları, demokrasi yalanının ini, ABD görülüyor ki bizim gibi düşünmüyormuş. Öyle ki; Sözde Stratejik ortak her fırsatta bizi sık boğaz etmekten geri durmamaktadır.Muavenet zırhlısının batırılmasından tutunda, kaymakamımızın bir ABD'li subay tarafından tokatlanması, kara bir gün olan çuval hadisesi PKK'ya Kaliforniya'dan başlayarak, bir takım eyaletlerde yardım kuruluşu olma özelliği taşıyan Henry Barkley'in raporuna istinaden faaliyet sağlayan mahkeme kararları ile verilen imtiyazlar, Ermeni karar tasarısı ve bunun gibi yüzlerce tehdit aşağılama, baskı ilk hatırıma gelenler. Görülen o ki; ABD Stratejik ortak olarak Barzani çakalını tercih etmiştir. Ne diyelim hayırlı olsun. Doğrusu Bush'la Mesut Barzani iyi bir ikili oluşturuyorlar.Birbirlerine de çok yakıştılar . Latife bir yana Bush'un Barzani'yi Oval ofiste kucaklaması ve ona "Güney Kürdistan'ın Başkanı" diye hitap etmesi bizdeki Amerikancı satılmışlarca acaba nasıl karşılandı merak ediyorum doğrusu? Unutmayalım ki; bir yerin güneyi varsa kuzeyi de vardır. Bu kuzey neresi dersiniz?Kendilerini Türkiyeli olarak tarif edenler, Oval ofiste Bush tarafından karşılandı diye on altıncı Türk büyüğü ilan edilenler, acaba bu yeni stratejik ortağa siz ne diyeceksiniz? Ne de olsa halef- selefsiniz. Ama bizim diyeceklerimiz var. Siz bu durumu kabul edebilirsiniz ama bu bizi asla bağlamaz. Biz Tarihte adı sanı, kökleri binlerce yılla ifade edilen bir Milletin onurlu temsilcileriyiz. Bu millet öylede kalacaktır. Sık boğaz edilen bu millet buna sebep olanlardan hesabı bir gün sorar. Bunu asla unutmayın ve sadece Milletinizin çıkarlarını koruyun... Bizden söylemesi!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Mustafa Bekaroğlu / diğer yazıları
- Yahudi fanatizmi ve İsrail (48) / Yazı dizisi / 07.03.2006
- Yahudi fanatizmi ve İsrail (47) / Yazı dizisi / 06.03.2006
- Yahudi fanatizmi ve İsrail (46) / Yazı dizisi / 05.03.2006
- Yahudi fanatizmi ve İsrail (45) / Yazı dizisi / 04.03.2006
- Yahudi fanatizmi ve İsrail (44) / Yazı dizisi / 03.03.2006
- Yahudi fanatizmi ve İsrail (43) / Yazı dizisi / 02.03.2006
- Yahudi fanatizmi ve İsrail (42) / Yazı dizisi / 01.03.2006
- Yahudi fanatizmi ve İsrail (42) / Yazı dizisi / 28.02.2006
- Yahudi fanatizmi ve İsrail (41) / Yazı dizisi / 27.02.2006
- Yahudi fanatizmi ve İsrail (40) / Yazı dizisi / 26.02.2006
- Yahudi fanatizmi ve İsrail (47) / Yazı dizisi / 06.03.2006
- Yahudi fanatizmi ve İsrail (46) / Yazı dizisi / 05.03.2006
- Yahudi fanatizmi ve İsrail (45) / Yazı dizisi / 04.03.2006
- Yahudi fanatizmi ve İsrail (44) / Yazı dizisi / 03.03.2006
- Yahudi fanatizmi ve İsrail (43) / Yazı dizisi / 02.03.2006
- Yahudi fanatizmi ve İsrail (42) / Yazı dizisi / 01.03.2006
- Yahudi fanatizmi ve İsrail (42) / Yazı dizisi / 28.02.2006
- Yahudi fanatizmi ve İsrail (41) / Yazı dizisi / 27.02.2006
- Yahudi fanatizmi ve İsrail (40) / Yazı dizisi / 26.02.2006