Spor endüstrisi ülkelerle yarışıyor
1987 yılında 50 sektör arasında 23. sırada yer alan küresel spor endüstrisinin 2017'de profesyonel anlamda 100 milyar, toplamda ise 600 milyar doları bulduğu tahmin ediliyor. Spor endüstrisinin 100 milyar dolara yaklaşan büyüklüğü, 130 ülkenin milli gelirinden daha fazla
03.01.2018 00:00:00
EKONOMİ SERVİSİ
İnsanlığın varlığı kadar eski olan spor kavramı, binlerce yıldır gelişerek, değişerek ve gittikçe küreselleşerek günümüzde birçok farklı açıdan incelenebilen bir endüstri haline geldi. Spor organizasyonlarındaki artış, spor pazarlaması ve spor ekonomisi gibi kavramları ortaya çıkardı.
Spor organizasyonlarının ve karşılaşmalarının dünya genelinde milyarlarca kişiye ulaşması spor endüstrisinde de ciddi büyümelere yol açmış durumda.
İngiliz yayın kuruluşu BBC, 1948 Olimpiyat Oyunları'nın televizyon yayın hakları için Uluslararası Olimpiyat Komitesine (IOC) 30 milyon dolar öderken, bu rakam 1996 Atlanta Olimpiyatları'nda 895 milyon dolara, 2000 Sidney Olimpiyatları'nda ise 1.3 milyar dolara yükselmiştir. Özellikle ABD'de çok yaygın olarak izlenen Amerikan futbolunun (NFL) 8 yıllık (2014-2022) yayın ihalesi toplam 39 milyar 600 bin dolara satılmıştır.
Yine dünyanın en çok izlenen organizasyonlarından Amerikan Profesyonel Basketbol Ligi'nin (NBA) 9 yıllık yayın ihalesi (2016-2025) yıllık 2 milyar 600 bin, toplamda ise 24 milyar dolara neticelendirilmiştir. Günümüzde ise spor endüstrisinin 100 milyar dolara yaklaşan büyüklüğü, 130 ülkenin milli gelirinden daha fazla. Spor malzemeleri, lisanslı ürünler, sağlık ve fitness merkezlerinin potansiyelleri de dikkate alındığında, spor endüstrisinin toplam büyüklüğünün dünyada 600 milyar dolara yaklaştığı tahmin ediliyor.
Peki ya futbol?
Spor endüstrisi konusunda üzerinde durulması hatta ayrı bir başlık altında değerlendirilmesi gereken en önemli hususlardan biri de futboldur. Özellikle Avrupa'da büyük izleyici kitlelerini peşinden sürükleyen ardından tüm dünyanın en çok rağbet gören spor etkinliği olan futbol, spor endüstrisinin de cazibe merkezi konumundadır.
20. yüzyılın başlarında mütevazı ve kendi yağında kavrulan futbol kulüpleri, günümüzde milyar dolarları dahi bulan bütçeleriyle dünyanın en büyük şirketleri haline dönüşmüşlerdir. Spor endüstrisi içinde artık her futbol kulübü birer marka haline dönüşmüştür.
İngiltere Premier Lig'in yıllık televizyon geliri 1 milyar avrodan fazladır. 2016 yılının şubat ayında SKY Sports ve BT Sports'un Premier Lig'in yayın hakları için 3 sezon boyunca ödeyeceği miktar 6,9 milyar avro olarak açıklanmıştır. Halbuki, 1992-1997 sezonları yayın hakları için 257 milyon avro ödenmişti.
Bu rakam 1997-2001 ihalesinde 900 milyona, 2001-2004'te 1 milyar 600 milyon avroya, 2007-2010'da 2 milyar 300 milyona, 2010-2013'te 2 milyar 400 milyon avroya, 2013-2016'da ise 4 milyar avroya çıkmıştı.
Türkiye'de 6 milyon lisanslı sporcu var
Dünyada ciddi ivme kazanan spor endüstrisi, ülkemizde de azımsanamayacak gelişmeler göstermektedir. Dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi Türkiye'de de spor ekonomisinin lokomotifi konumunda futbol bulunmaktadır. Şirketleşen futbol kulüpleri, sponsorluk sözleşmeleri, lisanslı ürün satımı, televizyon yayın hakları vs. gibi konularda Türkiye'de son dönemde ciddi artışlar sağlanmıştır.
60 civarında spor federasyonu, 6 milyondan fazla lisanslı sporcu sayısıyla önemli bir potansiyeli barındıran Türkiye'de henüz istenilen seviyede olmasa da hemen hemen her spor branşında ciddi ekonomik gelişmeler yaşanmaktadır.
Örneğin, 1996 yılından beri havuz sistemi üzerinden pazarlanan ve aynı yıl, 45 milyon dolar bedelle 3 yıllık sözleşme karşılığında Cine5'e verilen Türkiye Birinci Futbol Ligi'nin (Şimdiki Süper Lig) yayın hakları, 1999-2000 sezonunda 120 milyon 500 bin dolara 2 yıllığına Teleon'un olmuştur. 2000-2001 sezonunun devre arasında feshedilen sözleşme, yeni ihale ile Digiturk şirketine geçmiştir. Bu kurum, son yapılan ihale sonunda 2017-18 sezonundan başlayarak 2021-22 sezonuna kadar 435 milyon dolar (361 milyon avro) ödeyecek.
Yani ligin yayın hakları açısından değeri 20 yıl içerisinde 10 kata yakın artmıştır. Denetim, vergi, danışmanlık hizmetleri sunan ve 150'den fazla ülkede faaliyet gösteren uluslararası KPMG Football Benchmark'ın 2016 yılı değerlendirmesine göre, Türkiye'deki Süper Lig, 360 milyon avroluk yayın geliri ile Hollanda, Polonya ve Portekiz liglerini geride bırakmasıyla dikkati çekiyor.
İnsanlığın varlığı kadar eski olan spor kavramı, binlerce yıldır gelişerek, değişerek ve gittikçe küreselleşerek günümüzde birçok farklı açıdan incelenebilen bir endüstri haline geldi. Spor organizasyonlarındaki artış, spor pazarlaması ve spor ekonomisi gibi kavramları ortaya çıkardı.
Spor organizasyonlarının ve karşılaşmalarının dünya genelinde milyarlarca kişiye ulaşması spor endüstrisinde de ciddi büyümelere yol açmış durumda.
İngiliz yayın kuruluşu BBC, 1948 Olimpiyat Oyunları'nın televizyon yayın hakları için Uluslararası Olimpiyat Komitesine (IOC) 30 milyon dolar öderken, bu rakam 1996 Atlanta Olimpiyatları'nda 895 milyon dolara, 2000 Sidney Olimpiyatları'nda ise 1.3 milyar dolara yükselmiştir. Özellikle ABD'de çok yaygın olarak izlenen Amerikan futbolunun (NFL) 8 yıllık (2014-2022) yayın ihalesi toplam 39 milyar 600 bin dolara satılmıştır.
Yine dünyanın en çok izlenen organizasyonlarından Amerikan Profesyonel Basketbol Ligi'nin (NBA) 9 yıllık yayın ihalesi (2016-2025) yıllık 2 milyar 600 bin, toplamda ise 24 milyar dolara neticelendirilmiştir. Günümüzde ise spor endüstrisinin 100 milyar dolara yaklaşan büyüklüğü, 130 ülkenin milli gelirinden daha fazla. Spor malzemeleri, lisanslı ürünler, sağlık ve fitness merkezlerinin potansiyelleri de dikkate alındığında, spor endüstrisinin toplam büyüklüğünün dünyada 600 milyar dolara yaklaştığı tahmin ediliyor.
Peki ya futbol?
Spor endüstrisi konusunda üzerinde durulması hatta ayrı bir başlık altında değerlendirilmesi gereken en önemli hususlardan biri de futboldur. Özellikle Avrupa'da büyük izleyici kitlelerini peşinden sürükleyen ardından tüm dünyanın en çok rağbet gören spor etkinliği olan futbol, spor endüstrisinin de cazibe merkezi konumundadır.
20. yüzyılın başlarında mütevazı ve kendi yağında kavrulan futbol kulüpleri, günümüzde milyar dolarları dahi bulan bütçeleriyle dünyanın en büyük şirketleri haline dönüşmüşlerdir. Spor endüstrisi içinde artık her futbol kulübü birer marka haline dönüşmüştür.
İngiltere Premier Lig'in yıllık televizyon geliri 1 milyar avrodan fazladır. 2016 yılının şubat ayında SKY Sports ve BT Sports'un Premier Lig'in yayın hakları için 3 sezon boyunca ödeyeceği miktar 6,9 milyar avro olarak açıklanmıştır. Halbuki, 1992-1997 sezonları yayın hakları için 257 milyon avro ödenmişti.
Bu rakam 1997-2001 ihalesinde 900 milyona, 2001-2004'te 1 milyar 600 milyon avroya, 2007-2010'da 2 milyar 300 milyona, 2010-2013'te 2 milyar 400 milyon avroya, 2013-2016'da ise 4 milyar avroya çıkmıştı.
Türkiye'de 6 milyon lisanslı sporcu var
Dünyada ciddi ivme kazanan spor endüstrisi, ülkemizde de azımsanamayacak gelişmeler göstermektedir. Dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi Türkiye'de de spor ekonomisinin lokomotifi konumunda futbol bulunmaktadır. Şirketleşen futbol kulüpleri, sponsorluk sözleşmeleri, lisanslı ürün satımı, televizyon yayın hakları vs. gibi konularda Türkiye'de son dönemde ciddi artışlar sağlanmıştır.
60 civarında spor federasyonu, 6 milyondan fazla lisanslı sporcu sayısıyla önemli bir potansiyeli barındıran Türkiye'de henüz istenilen seviyede olmasa da hemen hemen her spor branşında ciddi ekonomik gelişmeler yaşanmaktadır.
Örneğin, 1996 yılından beri havuz sistemi üzerinden pazarlanan ve aynı yıl, 45 milyon dolar bedelle 3 yıllık sözleşme karşılığında Cine5'e verilen Türkiye Birinci Futbol Ligi'nin (Şimdiki Süper Lig) yayın hakları, 1999-2000 sezonunda 120 milyon 500 bin dolara 2 yıllığına Teleon'un olmuştur. 2000-2001 sezonunun devre arasında feshedilen sözleşme, yeni ihale ile Digiturk şirketine geçmiştir. Bu kurum, son yapılan ihale sonunda 2017-18 sezonundan başlayarak 2021-22 sezonuna kadar 435 milyon dolar (361 milyon avro) ödeyecek.
Yani ligin yayın hakları açısından değeri 20 yıl içerisinde 10 kata yakın artmıştır. Denetim, vergi, danışmanlık hizmetleri sunan ve 150'den fazla ülkede faaliyet gösteren uluslararası KPMG Football Benchmark'ın 2016 yılı değerlendirmesine göre, Türkiye'deki Süper Lig, 360 milyon avroluk yayın geliri ile Hollanda, Polonya ve Portekiz liglerini geride bırakmasıyla dikkati çekiyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.