Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden Hz. Mevlana
"Benim sözüm elimde değil, bu yüzden üzülüyorum. Çünkü dostlarıma vaaz etmek istiyorum; fakat söz bana boyun eğmiyor. Bunun için çok üzülüyorum."
Yine birgün kendisini ziyarete gelen dostlarından özür dileyerek: "Eğer sizin için ayağa kalkmıyor ve sizinle konuşmuyorsam, halinizi hatırınızı sormuyorsam, bu size saygı göstermemdendir. İnsanı günaha sokacak, siteme müstahak edecek bir şeyden sakınmak, bizzat ona iltifat etmek ve onun gönlünü almaktır. Çünkü bu şekilde onları cezalandıran bir şeyden sakınılmıştır." buyurdular.
Hevâsından konuşmayan ve ümmetine: "Ya Hakk'ı söyle ya da sus" tavsiyesinde bulunan Allah Resulü'nün; yine aynı mantık çerçevesinde "Bize belli zamanlarda sohbet etseniz" isteğinde bulunan kimseleri, sohbetin zorlamayla ve belli saatlerde olmayacağını, kişinin içinden (ve Allah'tan) gelmesi gerektiğini söyleyerek reddeden sahabenin yolundan gitmek, Mevlâna ve aynı misyonun sahiplerine ne güzel nasip olmuş.
Hz. Mevlana ve kadın
Mevlâna Fîhi Mâ Fih adlı eserinde de ifade ettiği gibi, ileri bir görüşle, kadınlığa lâyık olduğu gerçek değeri vermiş, kadın ruhunun inceliklerini bir psikolog gözüyle belirttikten sonra, ona mânâsız baskılar yapmaktan çok onu anlayarak ve yaradılışının icaplarına uyarak hareket edilmesi lüzumunu misallerle anlatmıştır. Nitekim Hz. Peygamber Efendimiz de hadislerinde kadının, eğe kemiğinden yaratıldığını, bu sebeple sert davranıldığında o kemiğin kolayca kırıldığı gibi kırılacağını, dolayısıyla gezme, giyinme vs. isteklerini ölçüler dahilinde yerine getirmek gerektiğini tavsiye buyurmuşlardır.
Hz. Mevlâna, Resulullah Efendimizin bu tavsiyelerini kendi aile hayatında yaşadığı gibi insanlara da tavsiye etmiştir. Hanımıyla devamlı kayga eden ve geçinemeyen bir şahsa şu nasihatlerde bulunuyor:
"Gece gündüz kavga edip bir kadının huyunu güzelleştirmek ve düzeltmek istiyorsun. Onun pisliğini kendinle temizliyorsun. Kendini onunla temizlemen, onun vasıtasiyle iyileş, güzelleş, ona doğru git. İmkansız olsa bile, onun dediği şeyi kabul et.
İnsanların kötülüklerine katlanmak, tıpkı kendi pisliğini onlara sürmek suretiyle kendini temizlemek gibidir. Senin huyun tahammülle iyi olur, onlarınki ise zulüm ve kötü muameleden dolayı bozulur, kötüleşir. Şimdi madem ki bunu öğrendin, artık kendini temizle ve sana kötülük eden insanları pisliklerini temizlediğin bir bez parçası olarak bil.
"Benim sözüm elimde değil, bu yüzden üzülüyorum. Çünkü dostlarıma vaaz etmek istiyorum; fakat söz bana boyun eğmiyor. Bunun için çok üzülüyorum."
Yine birgün kendisini ziyarete gelen dostlarından özür dileyerek: "Eğer sizin için ayağa kalkmıyor ve sizinle konuşmuyorsam, halinizi hatırınızı sormuyorsam, bu size saygı göstermemdendir. İnsanı günaha sokacak, siteme müstahak edecek bir şeyden sakınmak, bizzat ona iltifat etmek ve onun gönlünü almaktır. Çünkü bu şekilde onları cezalandıran bir şeyden sakınılmıştır." buyurdular.
Hevâsından konuşmayan ve ümmetine: "Ya Hakk'ı söyle ya da sus" tavsiyesinde bulunan Allah Resulü'nün; yine aynı mantık çerçevesinde "Bize belli zamanlarda sohbet etseniz" isteğinde bulunan kimseleri, sohbetin zorlamayla ve belli saatlerde olmayacağını, kişinin içinden (ve Allah'tan) gelmesi gerektiğini söyleyerek reddeden sahabenin yolundan gitmek, Mevlâna ve aynı misyonun sahiplerine ne güzel nasip olmuş.
Hz. Mevlana ve kadın
Mevlâna Fîhi Mâ Fih adlı eserinde de ifade ettiği gibi, ileri bir görüşle, kadınlığa lâyık olduğu gerçek değeri vermiş, kadın ruhunun inceliklerini bir psikolog gözüyle belirttikten sonra, ona mânâsız baskılar yapmaktan çok onu anlayarak ve yaradılışının icaplarına uyarak hareket edilmesi lüzumunu misallerle anlatmıştır. Nitekim Hz. Peygamber Efendimiz de hadislerinde kadının, eğe kemiğinden yaratıldığını, bu sebeple sert davranıldığında o kemiğin kolayca kırıldığı gibi kırılacağını, dolayısıyla gezme, giyinme vs. isteklerini ölçüler dahilinde yerine getirmek gerektiğini tavsiye buyurmuşlardır.
Hz. Mevlâna, Resulullah Efendimizin bu tavsiyelerini kendi aile hayatında yaşadığı gibi insanlara da tavsiye etmiştir. Hanımıyla devamlı kayga eden ve geçinemeyen bir şahsa şu nasihatlerde bulunuyor:
"Gece gündüz kavga edip bir kadının huyunu güzelleştirmek ve düzeltmek istiyorsun. Onun pisliğini kendinle temizliyorsun. Kendini onunla temizlemen, onun vasıtasiyle iyileş, güzelleş, ona doğru git. İmkansız olsa bile, onun dediği şeyi kabul et.
İnsanların kötülüklerine katlanmak, tıpkı kendi pisliğini onlara sürmek suretiyle kendini temizlemek gibidir. Senin huyun tahammülle iyi olur, onlarınki ise zulüm ve kötü muameleden dolayı bozulur, kötüleşir. Şimdi madem ki bunu öğrendin, artık kendini temizle ve sana kötülük eden insanları pisliklerini temizlediğin bir bez parçası olarak bil.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.